YEP v2.0’ın dayandığı teoriler ve taşıyıcı kolonları
Dün Merkez Bankası dövize müdahale etti ve adeta “ben buradayım” diyerek doların tırmanışının “kontrollü” olduğunu hissettirdi. Bunda 7 yıl önceki müdahalesinde 3 milyar 150 milyon $’lık rezerv harcayarak 3 hafta etkin olmuştu, bu defa fren ancak 3 saat sürdü ve ne kadar rezerv gitti, bilmiyoruz.
Şimdi hükümetin yeni ekonomi politikasındaki adımlarına göz gezdirelim; 1-Kurlar değer kaybettikçe ihracatçı sanayi şirketlerinin kârları arttı. Bu avantaj olduğu görüldü. 2-Kurları düşük tutmak için uygulanan politikalar başarısız oldu. Rezervler eridi. Kuru baskılamanın anlamsız olduğu sonucuna varıldı. 3-Kurların yüksek düzeyine bir süre sonra insanların alışacağı düşünüldü, bunun faydalarına odaklanıldı. 4-Kurlar aşağı çekilemeyince cari dengeye odaklanıldı.
Kendimize IMF olmak
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) klasik önerisi; “cari işlemler açığınız büyükse, o zaman paranızın değerini düşürün ki ödemeler dengenizde sorunlar yaşamayın” özetindedir. Ancak “insansız ekonomi” diye eleştiri alır, ölüm diyeti mesabesinde acı reçetelerle uygulanırdı.
Veriler destekleyince hız kazandı
Ekonomide açıklanan büyüme ve ihracat rakamları uygulanan politikayı destekleyince bu yönde adımlar hızlandı. Cumhurbaşkanının start vermesi ile faizlerde indirim hızı arttı. Altın vuruş Aralık’ta; yeni yönelimle birlikte asıl etki bu ay yaşanacak. Faizde 100-200 baz puan indirimi beklenirken daha üzerinde bir faiz indirimi için de marj oluştu.
İKİ SORU İKİ CEVAP
1-Asgari ücret bu denklemin neresinde?
Komisyon toplandı, beklenen zam, enflasyonun çok üzerinde. Fakat enflasyonun nerede olacağı bilinmiyor.
2-Öğretmen haklarının artışının anlamı ne?
Çok net; seçim ekonomisi öğretmenlerle start aldı. Bundan sonra ücret-enflasyon sarmalında her ikisi kol kola tırmanacak. Seçimde kazananın elinde açığı hayli büyük bütçe oluşacak.
NOT
BÜYÜMEK VE UYUMAK
Hükümetin 2023 seçimleri için ana hedefinde büyüme var. YEP v2.0’ın bütün kolonlarının altında büyüme yatıyor. Türkiye ekonomisinin Eylül’deki kadar 3 aylık dönem büyümesi, yıllık bazda %7,4 olarak gerçekleşti.
Bu büyümede: aşılama, ihracatta toparlanma ve iç talebin etkisi yüksek. Kurumlar şimdiden 2021 büyüme tahminlerini %10,5’e çekti. Peki ya 2022 büyümesi? Büyüme iyi de sürdürülebilir mi, kuru uyandırıp kimleri uyutuyoruz?