"Yenilenebilir enerji için bağlantı kapasitesinin artırılması şart"

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

GENSED Başkanı Tolga Murat Özdemir, "Güneş enerjisi büyük bir potansiyele sahip. Talep ve arzı dengelemek için yenilenebilir enerjilerin bağlantı kapasitesinin artırılması şart" diyor.

Türkiye’nin kurulu gücü güneşte, temmuzda 15 bin 701'e, yenilenebilirde ise 63 bin 928 MW’a yükseldi. Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Başkanı Tolga Murat Özdemir, “Güneş enerjisi büyük potansiyele sahip. Arz ve talebi dengelemek için yenilenebilir enerjilerin bağlantı kapasitesinin artırılması şart” diyor. Özdemir, gelişmelere dair şu yorumları yapıyor:

Sadece mevzuat yeterli değil

“Hükümetin 2013 yılındaki hedefi, 2023’te 3 bin megawatt'lık (MW) kurulu güce erişim olarak belirlenmişti. Bugün Türkiye’nin kurulu gücü 111 MW’ı aşmış durumda. Güneş enerjisi büyük bir potansiyele sahip. Ulusal Enerji Planı’nda belirlenen hedef, 2035 yılına kadarki dönemde 53 bin MW kurulu güce ulaşmak. Bu anlamda bizim yılda ortalama 3 bin 500 MW’lık bir kurulu güce sahip olmamız lazım. Geçtiğimiz yıl Dubai’de gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP28) toplantısında yenilenebilir enerji kapasitesini 2030 yılına kadar üç katına çıkarma hedefi ile ilgili mutabakat sağlandı. Hedefl erimizde kötü olmayan bir yerdeyiz. Daha da iyi olabilirdik. Ama bunlar sadece mevzuatın gelişmesiyle gerçekleşmiyor. Kaynak ayırabilecek gücünüzün de olması gerekli. 2023 yılının sonunu 11,5 MW ile bitirdik. Fakat 2024 Temmuz ayı sonu itibariyle geçen yıl gerçekleşip kayıt altına alınmamış kapasite ile beraber yaklaşık 3 bin MW’lık güneş enerjisi kurulu gücü gerçekleşti. Türkiye 15 bin MW güneş enerjisi kurulu gücünü geçmiş oldu.”

Finans ve kapasite bağlantılı

“Finans ve kapasite birbirleri ile bağlantılı. Sanayici, Sınırda Karbon Vergisi’ne takılmamak için elini çabuk tutmak istiyor. Bugün, Hakkâri’de üretim yaparak, İzmir’de bulunan demir-çelik fabrikasında tüketim yapabiliyorsun. Bu her yerde bulunmayan güzel bir mevzuat. Sanayici kapasite istemekte haklı, fakat bu işin bir de mühendislik tarafı var. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ) şebekeyi yönetmek zorunda. Güneş ve rüzgârın şebeke üzerindeki payı artıyor. Arz ve talep ne kadar birbirine yakın olursa şebekeyi yönetmek o kadar kolay olur. Talebi dengeleyemiyorsunuz, arz ise güneş ve rüzgâra bağlı. O da bir var bir yok. Dolayısıyla bu belirsizliği yönetmek iyice zorlaşıyor, dengeyi çok iyi yönetmek gerekli. Yenilenebilir enerji için bağlantı kapasitesinin artırılması şart. Bunun yanı sıra fosil yakıtlar azaltılmalı. Arz ile talebi birbirine yaklaştırmanın tek yolu yeşil depolama teknolojilerini kullanmak. OPEC’e göre; birey başına elektrik tüketimi ortalaması 8,5 9 MW iken; Türkiye’de 3 MW. Ekonomisi gelişmekte olan bir ülke olarak hala elektrik tüketimimiz ve üretimimiz olması gerektiği noktada değil. Son dört yıldır ülkeler ekonomik olarak büyüyemiyor ancak iklim krizi ile mücadele için dönüşüm şart.”

Yeşil teknolojiler üretebiliriz

“Türkiye’de yeşil enerji ve tüketimi sektörlerdeki büyümeyi sağlayacak. Kullanılacak ekipmanları olabildiği kadar hükümetimizin de teşvik mekanizmalarıyla birlikte yerli ve milli üretme irademiz var. Dünya ekonomi ve istihdam gelişmelerini yeşil dönüşüme bağlamış durumda. Çünkü herkesin önümüzdeki 10 yıl içinde hayatı değişecek. Herkes elektrikli araca geçecek. Dolayısıyla şebeke de değişecek. Türkiye’yi üretim üstü, hizmet ve dijitalizasyon ile beraber bu teknolojileri ihraç edebilir konuma getirmeliyiz. Güneş enerjisi olarak iki tane hücre fabrikamız var. Sıfırdan tüm hammaddeleri de tedarik ederek üretimi Türkiye’de yapabilir konumdayız.”

Herkes her şeyi yapıyor...

“Enerji bakanlığı panel üretiminde dünyada dördüncü olduğumuzu duyurdu. Fabrikaların toplam kapasitesinin 30 GW’a ulaştığı konuşuluyor. Çin’in 1 MW’lık panel satışı Avrupa’da 10 dolar. Türkiye’de şu anda 20 dolardan aşağı bunu alamazsınız. Afrika’da ve Orta Doğu’da anti-damping kavramı yok. İhraç da edemeyiz. Teknolojimizin gelişmesi için Çin’i izole ederek anti-damping yasasını çıkarttık. Bunun yanı sıra gözetim ile buradaki KDV’yi önceden iade alabiliyorken bir mevzuatta bunu da maliyet yaptık. Fakat tüm bu yapılanlar başarı ve teknolojiyi getiriyor mu? İleride doğal bir konsolidasyon olacağını öngörüyoruz. Dernek olarak yerli üretimi destekliyoruz ama katma değerli enfl asyon üretimini desteklemiyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın bunu sınırlaması gerekli. Sürdürülebilirliği bozuyor. Fazla enflasyon ile Çinli makine imalatçıları zengin oluyor. Güneş paneli üretiminde tekstil fabrikası veya petrol ofisleri olan bir firma da yer almış. Herkes her şeyi yapıyor ise bunun doğru yönlendirilmesi gerekli.”

Güneş dolaylı olarak 80 bin kişiye istihdam sağlıyor

Güneş enerjisi 40 bin kişiye istihdam sağladı. Dolaylı seçenekler ile bu rakam 80 bine ulaşıyor. Bizim bu ekipmanları yurt dışına satabilmemizin tek yolu hizmet ve dijitalizasyon ile birleştirmemiz. Hükümet Çinlilerin yaptığı gibi hizmet verenlerle ekipman üreticilerini kümelendirmeli. Türkiye’de sanayicinin ihtiyaçları belli. Kendi elektriğini nötrlemek için yenilenebilir enerji yatırımı yapıyor. Avrupa’da ve Amerika’da yenilenebilir enerji iş modelleri tahmin edemeyeceğimiz kadar fazla. Bizim bu iş modellerini getirip tabanı genişletmemiz lazım. Aslında her kişinin üreten, tüketici ve bunun ticaretinde bir paydaş olabileceği bir sektör. Yatırımcı artık bilinçli. Doğru iş modelleri ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun da sisteme dâhil olacağı şekilde bunu yaygınlaştırmalıyız. Avrupa’da bulunan Yenilenebilir Enerji Tedarik Anlaşmaları (PPA) Türkiye’de de gerekli.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar