Yeniden enflasyon muhasebesi
Nusret AYYILDIZ
Bağımsız Denetçi – Kamu Gözetimi Kurumu Eski Uzmanı
Son dönemlerde gündemimizden düşmeyen konulardan biriydi. Özellikle 2021 yılının son çeyreğinde gelecek, geliyor ve en son geldi diyerek duyurduğumuz enflasyon muhasebesi, önce vergi otoritesinin uygulamayı 2023 yılına ertelemesiyle sonra da Türkiye Muhasebe Standartlarının uygulayıcısı olan Kamu Gözetimi Kurumu’nun (KGK) yayımlamış olduğu duyuruyla birlikte bir süreliğine gündemden düşmüştü. Ancak 2022 yılının ilk çeyreğinde açıklanan enflasyon verileriyle birlikte yeniden gündemimizde ön sıralarda yer almaya başladı.
ABD Açısından Enflasyon Muhasebesi Şartları Gerçekleşti
ABD’de yüksek enflasyonlu ekonomileri izlemek adına kurulan komite (IPTF) 6 Kasım 2021 tarihi itibarıyla hazırlamış olduğu rapora ek bir rapor yayımlayarak, 2022 Şubat ayı itibarıyla Türkiye’de kümülatif enflasyon oranın %100’ü aştığını ve Türkiye’den ABD’ye raporlama yapan grup şirketlerinin hiperenflasyonlu ekonominin para biriminden ziyade ana ortaklığın para birimi cinsinden yeniden ölçülmesi gerekliliğine değindi.
Böylelikle ABD, Türkiye’nin hiperenflasyonlu bir ekonomi olduğunu teyit ederek, Arjantin, İran, Lübnan Güney Sudan, Sudan Venezuela, Zimbabve, Surinam ve Yemen’den sonra Türkiye’yi de bu listeye dahil etti.
Gözler Kamu Gözetim Kurumu’nda
Ülkemizde Türkiye Muhasebe Standartları açısından nihai karar mercii olan KGK, enflasyon muhasebesiyle ilgili yapmış olduğu en son duyuruda, Tüketici Fiyat Endeksi göz önünde bulundurulduğunda hiperenflasyon koşullarının gerçekleşmediğini vurgulamıştı.
Şubat verilerine göre geçmiş 36 ayda %100,6 olan endeks, mart ayında da %109,44 seviyesine ulaştı. Anlayacağınız uygulamadan bu yıl kaçış yok.
Peki Ne Zaman Uygulamaya Başlayacağız?
Bu noktada uygulayıcıların gözü kulağı KGK’da. KGK tarafından alınacak bir karar ya da yapılacak yeni bir duyuru hangi tarih itibarıyla uygulamaya geçeceğimizi kesinleştirecek.
Muhtemel En Yakın Tarih 30 Haziran
Türkiye Muhasebe Standartları açısından bakıldığında ara dönem dahi olsa hiperenflasyon koşullarının gerçekleştiği dönemi takip eden ilk hesap döneminde finansal tabloların düzeltilmesi gerekecek.
Ancak borsada işlem gören şirketler de dahil ara dönem raporlama yapan şirketlerimizin söz konusu geçişe bu denli hızlı uyum sağlayamayacağını hepimiz biliyoruz. En az bizler kadar düzenleyici otoriteler de bu durumun farkında.
En Uygun Tarih Ekim ve Sonrası Gibi Görünüyor?
Başta halka açık şirketler olmak üzere ara dönem raporlama yapan şirketlerde dahil olmak üzere 30 Haziran ve 30 Eylül tarihlerinde yapılacak bir geçiş şirketleri ve denetçilerini oldukça zor durumda bırakacaktır.
Bu durumda geçişin raporlama dönemi 1 Ekim ve sonrasında biten şirket nezdinde uygulanmaya başlaması zaten çok zorlu geçecek bu süreçte paydaşları bir nebze de olsun rahatlatacaktır.
Çözüme Kavuşturulması Gereken Önemli Bir Sorun
2022 yılı sonu itibarıyla denetime tabi olan şirketlerin enflasyon muhasebesi uygulamasına kesin gözüyle bakabiliriz. TMS’ler ve BOBİ FRS kapsamındaki uygulamada fiyat endeksi olarak Tüketici Fiyat Endeksi kullanılırken, 2023 yılında yasal defterlerde ise enflasyon muhasebesi uygulaması Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi kullanılarak düzeltilecek.
Bu durumda ortaya iki farklı uygulama ve iki farklı finansal tablo ortaya çıkacak ki bu durum özellikle ertelenmiş vergi hesabı başta olmak üzere birçok sorunu da beraberinde getirecektir. İlgili otoritelerce ele alınıp değerlendirilmesi gereken önemli bir konu olarak dikkat çekiyor.
Sonuç Olarak
Enflasyon muhasebesinden kaçış artık söz konusu değil. En geç 2022 yılı hesap dönemi sonu itibarıyla denetime tabi olan şirketler nezdinde uygulamaya geçileceği aşikâr.
Bu durumda denetime tabi olan şirketler ve bağımsız denetçiler olarak önceliğimiz bir an evvel hazırlıklara başlamak olacaktır. Özellikle parasal olan ve olmayan kalemlerin ayrıştırılması ve parasal olmayan kalemlerin alış tarihlerinin belirlenmesi gibi hususlar bizleri zorlayacak gibi görünüyor.
Muhakkak sıklıkla karşımıza çıkan bir uygulama değil. Hataların, yanlışlıkların ve eksikliklerin olması çok doğal. Enflasyon muhasebesini ele alan TMS 29 standardı bile sonuçların mutlak doğruluğundan ziyade değerlemenin tutarlı bir şekilde uygulanmasını öngörüyor.
Anlayacağınız uygulama anlamında zorlu bir süreç bizi bekliyor.