Yeniden canlandırma
Hani eskileri tıkıp tıkıştırdığımız bodrumları, varsa çatı aralarını günü gelir “şöyle bir elden geçireyim, çalışma odası, hobi köşesi yapayım” deriz ya, işte, bu hafta şehirlerde zamanla önemini, değerini yitirmeye başlamış bölgelerin, merkezlerin nasıl yeniden canlandırılacağını, nasıl işlev kazandırılacağını inceleyeceğiz.
Yeniden canlandırma (revitalization) özellikle ABD’de şehir merkezleri için yaygın uygulama şansı bulan bir dönüşüm biçimi. Dolayısıyla bu konuda literatür zenginliği bu ülkeye ait. Onlarca uygulamanın başarılı ya da başarısız yanlarından ders çıkarıp bir dizi öğüt hazırlamışlar; “aman buna dikkat edin, aman şundan kaçının!” gibi. Yeniden canlandırma projelerinin başlıca amacı istihdam yaratmak, emlâka değer katmak ve ziyaretçi cezbetmek olarak belirtiliyor. Başarılı bir yeniden canlandırmanın fiziki çıktıları ise şöyle sıralanıyor: Karma Kullanım, Koruma, Barınma ve Halk Pazarı. Dükkanları, ofisleri, konutları, kültürel mekanları ve açık alanları dengeli bir şekilde gözetip barındıran canlandırma projelerinin başarılı olacağı belirtiliyor. Mevcut yapıların korunması ve kullanımı için yaratıcı çözümler üretilmesi toplumun kısa ve uzun dönem yararına olacaktır deniyor. Canlandırılan bölgelere yerleşme talebi artacağı için her yaş grubu için barınma, konut edinme seçeneklerinin geliştirilmesi gerekeceği vurgulanıyor ve önceden orada yaşayanların kollanması projenin sosyal başarısı anlamına gelecektir diye belirtiliyor. Civar çiftçilerin ürünlerini satabileceği açık ya da kapalı pazar yerlerinin ayrı bir cazibe yaratacağı ve yaya trafiğini arttıracağı vurgulanıyor.
Bir de yeniden canlandırılan bölgeler ile ilgili efsanelere yer verilmiş. Bunlardan ilki “önce inşa edelim nasıl olsa gelirler” ön yargısı. Ya da “biz yıkalım sonra gelirler” görüşü. Bir yeniden canlandırma projesinin başarılı olabilmesi için sosyo – ekonomik çözümler içermesi şart. Sadece fiziki yapı yetmiyor, boş arsa yetmiyor. Yıkmak yerine mevcut yapıları koruyup onlara yeni kimlikler kazandırmanın daha çekici, daha kazançlı olacağı anlaşıldığında iş işten geçmiş oluyor. “Bir büyük proje başlatalım, ardından gelirler”. “Büyük bir AVM gelmezse olmaz”. Çoklu yarar birden fazla çıpayı gerektiriyor; müze, sanat galerileri, tiyatro, konut, özellikli perakendeciler, ofisler, vbg. Bunlara bir de bir üniversitenin birimini ilave etmekte yarar var. Üniversite öğrencileri yeniden canlandırılan bölgeye ayrı bir dinamizm, ayrı bir renk kazandıracaktır.
Yeniden canlandırma, şehrin süregelen yaşamına yeni bir form şırınga etmek olacaktır. Bir çekim merkezi yaratmak olacaktır. Şehrin dokusunu yenilemek olacaktır. Şehirlerimizin buna benzer projeleri ele alıp almadıklarını, aldılarsa ne kadar başarılı olduklarını incelemek gerekir. Her şehrimizde canlandırmayı bekleyen bir yer mutlaka vardır. Yerel yönetimlerin bu alanları belirlemesi ve şehrin geleceğine katkısı olacak şekilde planlaması beklenecektir. Yeniden canlandırma bir konut üretim anlayışından ibaret değildir. Şehrin geleceğini biçimlendirmesi kuvvetle muhtemel bir girişimdir. Bir yeniden canlandırma girişiminin şehrin tüm paydaşlarını heyecanlandırması, katkısı beklenir. Yap – Satçılık kesinlikle değildir. Kısa dönem kazanç peşinde hiç değildir. Yeniden canlandırma bir öngörü sahibi belediye başkanının işidir; günü kurtarma telaşında olmayan, geleceği inşa etme sevdasında bir belediye başkanının. Sizin şehrinizde durum nasıl?
Haftanın Şehri: HAFENCITY, ALMANYA
HAFENCITY Almanya’nın Hamburg şehrinde yer alan Avrupa’nın en büyük yeniden canlandırma projesidir. Elbe Nehri’nin deniz ile buluştuğu yerde, 1 milyon 570 bin metre kare alana kurulmuştur. İlk adım 1991 yılında belediye başkanı Henning Voscherau tarafından atılmış, liman bölgesinin geliştilmesi amacıyla resmi olmayan bir çalışma başlatılmıştır. 1995 yılında kurulan ve tamamı Hamburg şehrine ait bir şirket tarafından o alandaki bina ve işletmeler satın alınmıştır. İlk resmi çalışma ünlü Hamburg’lu mimar Volkwin Mark tarafından yürütülmüş ve karma kullanımı esas alan proje 1996 yılında tamamlanmış, nihai toplantılardan sonra 1997 yılında halka sunulmuştur. Proje Hamburg Şehir Meclisi tarafından 2000 yılı başında onaylanmış ve halka tanıtımı başlatılmıştır.
Bölgede 7 bini öğrenci olmak üzere 15 bin kişinin yaşayabileceği 7 bin beşyüz konut inşa edilmiştir. Bugüne kadar (2022) 85 proje tamamlanmış, 55 projenin inşaatı ise devam etmektedir. Özel sektör tarafında 10 milyar avro, kamu yönetimi tarafından da 3 milyar avro yatırım yapılmıştır. 45’i büyük olmak üzere 390 şirket yerleşmiş, 35 bini ofislerde olmak üzere toplam 45 bin istihdam yaratılmıştır. Oberhafen - eski demiryolu barakalarının yaratıcı çözümlere dönüştürülmüş hali, Milli Denizcilik Müzesi, Prototip Otomobiller Müzesi, dünyaca ünlü Elbphilharmonie Konser Salonu burada yer alan bazı kültürel varlıklardır. Alanda 2 üniversite, 4 yüksek okul, küçük çocuklar için eğitim merkezleri yer almaktadır.