Yeni yılda tahvil piyasaları
Hisse senedi piyasaları ve kurlar 2024’ün ilk işlem günlerinde pek iyi bir performans göstermemiş olsa da dikkatler tahvil piyasalarına yoğunlaşmış durumda. Yüzeysel bir tespit yaparsak Çin hariç tüm büyük tahvil piyasalarında satışlar yani getiri yükselişleri söz konusu oluyor. Ancak her mutlu aile birbirine benzerken her mutsuz ailenin kendine özgü bir mutsuzluğu olması gibi tahvil piyasalarında da çok farklı dinamikler var. İngiltere’ye baktığımızda yatırımcıların yeni hükümetin politikalarına güven duymadığını görüyoruz. Fransa’da ise yeni hükümetin güven oyu alıp alamayacağı bile spekülasyon konusu olmuş durumda. Almanya secime giderken ABD’de Fed’in gereğinden fazla faiz indirerek enflasyon kontrolünü elinden kaçırması tartışmaları satış getirmiş durumda. Geçen Cuma açıklanan kuvvetli istihdam verisi ABD’deki kaygıları daha da artıran bir veri oldu. Çarşamba günü beklentilerin altında gerçekleşen Aralık ayı enflasyonu ise korkuları azaltsa da henüz net bir rahatlama söz konusu değil. Bu dönemde ABD tahvillerinde yaşananlara yönelik analizler veya iddialar da artıyor. Vox’ta 15 Ocak tarihli bir makalede Rashad Ahmed ve Alessandro Rebucci getiri yükselişini merkez bankalarının ABD tahvillerine olan talebinde görülen yavaşlamaya bağlıyor. Ve jeopolitik gelişmelerin de katkısı ile rezervlere ABD tahvili değil altın almayı tercih ettiklerini iddia ediyor.
Merkez bankaları birkaç nedenden dolayı ABD tahvili alımı durdurmuş/azaltmış olabilir:
1- Finansal açıdan ABD tahvilleri anlamlı bir yatırım olmayabilir. Aşağıda daha fazla değineceğim.
2- Jeopolitik nedenlerle ABD tahvillerine talep azalıyor olabilir. Bir süredir Çin üzerinden işlediğimiz bir konu ve altın burada ön plana çıkıyor. Çin’in altın alımlarını durdurmuş olması hikayesinin vs doğru olmadığını yazıyorum.
3- Özel sektör/hane halkı/kamu kaynaklı dolar talebi nedeni ile rezervlerden alım bir yana UST satışı yapılıyor olabilir. DXY yükselişi ile beraber bakıldığında bunun da Çin ve diğer bazı gelişmekte olan ülkeler özelinde geçerli olduğunu görüyoruz.
Ancak getiri yükselişinin zamanlamasına baktığımızda Fed’in 50 bazlık indiriminin hatalı bir adım olarak değerlendirilmesi de yükselişte önemli rol oynamış durumda. İkinci bir dinamiğe yani 1. maddeye gelirsek. ABD tahvillerinin convenience yield olarak tabir edilen likidite ve güvenlik primi ortadan kalkmış ve tahviller normale göre ucuzlamış durumda (Lusting’in tespiti) . Bunu nasıl hesaplıyor? 1-Ara ara benim de Japonya/yen tarafında bahsettiğim üzere yabancı bir tahvil ve kur hedge’i ile sentetik bir UST (ABD tahvili) yarattığınızda getiriyi karşılaştırıyor 2-AAA ratingli bir şirket tahvilini CDS’ler aracılığı ile sentetik UST haline getirip kıyaslıyor 3- Swaplarla karşılaştırıyor. Ve her üçünde de daha önce likidite ve güvenlik unsurları nedeni ile daha pahalıdan işlem gören ABD tahvilleri şu anda daha ucuzdan işlem görüyor. Artan arz ve azalan merkez bankası alımları bu gelişmeye sebebiyet vermiş olabilir. Her durumda Çin ekonomisinde yaşananlar ve tahvillerde gelinen seviye nedeni ile ABD tahvillerinin önce yüzde 4-4,25 bandına daha sonra daha düşük seviyelere gerilemesini bekliyorum.