Yeni Vergi Kanunu teklifindeki sürpriz: “Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi”
Yakın zamanda basına yansıyan ve yeni vergi düzenlemelerine yönelik Yasa Teklifi 16 Temmuz 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na sunuluştur.
Anılan yasa teklifi gerekçesinde;
- Vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele,
- Vergi adaletinin güçlendirilmesi ve dolaysız vergilerin payının artırılması
- Vergiye uyumun artırılması
- Bazı istisnaların kaldırılması, bazı istisnaların da uygulanma şeklinin değiştirilmesi
- Cezaların ve tahsilat etkinliğinin artırılması,
hedeflerine hizmet etmek üzere vergi mevzuatı ile ilgili kanunlarda düzenleme yapılmakta olduğu belirtilmektedir.
Bu kapsamda, vergi güvenliğinin sağlanmasına hizmet eden düzenlemeler içinde, uluslararası model kuralları ile uyumlu olarak çok uluslu şirketlerde asgari kurumlar vergisi (Küresel Asgari Kurumlar Vergisi) uygulaması yapılması ayrıntılı olarak yer almıştır. Anılan Yasa Teklifinde, çok uluslu şirketler için getirilmesi öngörülen bu düzenlemenin yanı sıra, yerel kurumlara da asgari kurumlar vergisi getirilmesine ilişkin düzenlemeler de yer almıştır. Ülkemizde kurumlar vergisi genel oranı %25'dir. Beyan edilen kazanç üzerinden indirim ve istisna uygulamaları nedeniyle hesaplanan ve ödenen kurumlar vergisi bu oranın çok altında kalmaktadır. Bu bağlamda, beyan edilen kazanç ile matrah arasında bir bağ kurulmak suretiyle ödenmesi gereken asgari bir vergi ihdas edilmesi önerilmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/B maddesinde sonra gelmek üzere 32/C maddesi olarak eklenmesi öngörülen ve “Yurt içi asgari kurumlar vergisi” başlığını taşıyan düzenlemede öngörülenleri şu şekilde açıklamak mümkündür:
- Kurumlar Vergisi Kanunu’nun oranı belirleyen 32. maddesi ve teşvik kapsamındaki yatırımlarda uygulanacak oranı belirleyen 32/A maddesi hükümlerine göre hesaplanacak kurumlar vergisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10'undan az olamayacaktır.
- “İndirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancı” ibaresi, hesap dönemi sonundaki ticari bilanço karına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunan tutan ifade etmektedir.
- Yurt içi asgari kurumlar vergisi hesaplanırken ticari bilanço karına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesiyle bulunacak tutardan, varsa, aşağıdaki istisna ve indirimler düşülecektir:
- Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının;
(a) bendinde belirtilen iştirak kazançları istisnası,
(ç) bendinde belirtilen emisyon primi istisnası,
(i) bendinde belirtilen kooperatiflerle ilgili risturn istisnası,
(j) bendinde belirtilen sat-geri kirala işlemlerine ilişkin kazanç istisnası,
(k) bendinde yer alan kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine satışlarla ilgili kazanç istisnası,
(d) bendinde belirtilen yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarına ilişkin istisnaları. (Sahip oldukları taşınmazlardan elde edilen kazançlarına ilişkin olanları hariç. Taşınmazlardan elde edilen kazançlar tanımına; taşınmaz alım satım kazançları, kira gelirleri, taşınmaza dayalı hakların devir ve temlikinden elde edilen kazançlar, taşınmaz inşaat projelerinden elde edilen gelirler, taşınmaz işletme gelirleri gibi doğrudan taşınmazlardan elde edilen gelir ve kazançlar girmektedir.)
- Kurumlar Vergisi Kanunu’nun “Diğer İndirimler” başlığı altında yer alan 10 uncu maddenin birinci fıkrasının;
- (g) bendinde belirtilen, Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarların beyan edilen gelirin %10'unu aşmayan kısmı.
- (h) bendinde belirtilen, Engelliler Hakkında Kanuna göre kurulan korumalı işyerlerinde istihdam edilen kişilere ilişkin uygulanan korumalı işyeri indirimi.
- Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanunu ile 491 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında vergiden istisna edilen kazançlar.
- Mikro ve küçük işletmelerin istisna kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgeleri kazançları ile Ar-Ge ve tasarım indirimleri.
Yukarıda açıklanan şekilde hesaplanacak asgari kurumlar vergisi matrahı üzerinden %10 oranında hesaplanacak vergiden aşağıda sayılan vergi tutarları indirilerek, ödenmesi gereken asgari vergi tutarı bulunacaktır:
- Payları Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumların beş hesap dönemine ait kurum kazançlarına uygulanan iki puan indirim nedeniyle alınmayan kurumlar vergisi tutarı,
- İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına uygulanan beş puan indirim nedeniyle alınmayan kurumlar vergisi tutarı,
- Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına uygulanan bir puan indirim nedeniyle ödenmeyen kurumlar vergisi tutarı,
- Anılan yasa maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan teşvik belgeleri kapsamındaki yatırıma katkı tutarları ile sınırlı olmak üzere, mükelleflerin kendi beyannameleri üzerinde Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesi hükmüne istinaden indirimli kurumlar vergisi uygulaması nedeniyle ödemedikleri kurumlar vergisi tutarı.
Böylelikle, mevcut yasal düzenlemeler uyarınca indirimli olarak uygulanmakta olan oranlardan kaynaklanan vergi indirimleri tutarlarının asgari vergi hesaplaması nedeniyle ödenmesi gereken kurumlar vergisinden düşülmesi imkanı verilmektedir. Keza, mevcut yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki hakların korunması sağlanmaktadır.
- Asgari kurumlar vergisi geçici vergi dönemleri için de uygulanacaktır.
- İlk defa faaliyete başlayan kurumlarda faaliyete başlanılan hesap döneminden itibaren üç hesap dönemi boyunca asgari kurumlar vergisi uygulanmayacaktır.
Eğer teklif aynen yasalaşıp Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girerse, yurt içi asgari kurumlar vergisi, 2025 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlara, özel hesap dönemine tabi olan kurumların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanacaktır.
Daha önceki yıllarda da farklı şekilde asgari kurumlar vergisi uygulanmıştır. Ancak kanımızca, temel vergi reformları yapılacaksa, vergi istisnalarını sadece planlı alanlarda yapılacak yatırımlara sağlanacak şekilde sınırlamak ve buna karşın, kurumlar vergisi oranını daha makul seviyelere (%15’ler gibi) çekmek, böylelikle daha kolay anlaşılır ve gönüllü olarak uygulanabilir vergilemeye gitmek tercih edilebilir.