Yeni normalin 4 kuralı
Ekonomist Rohinton P. Medhora’ya göre, oyunun kurallarının yeniden belirlendiği dijital dünyada, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) benzeri merkezi rol üstlenecek bir Dijital İstikrar Kurulu’nun oluşturulması gerekiyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında, dünya ticaretini geliştirmek amacıyla imzalanan Bretton Woods uluslararası ödemelerde kullanılacak yeni bir sistemi devreye soktu ve dolar, altına dönüşebilen tek para birimi olarak kabul edildi. Bu sistem, ABD’nin yaşadığı ekonomik zorluklar nedeniyle, ancak 1971 yılına kadar devam edebildi.
The Centre for International Governance Innovation (Uluslararası Yönetişim İnovasyon Merkezi) Başkanı ekonomist Rohinton P. Medhora, COVID-19 sonrasında dünyanın ‘dijital bir Bretton Woods’a ihtiyacı olacağını söylüyor. Medhora’ya göre, dijital zorunluluk, tıpkı devlet adamlarının Bretton Woods'da yaptığı gibi, “oyunun yeni kurallarını” belirlemek için kilit ülkelerin bir araya gelmesini gerektiriyor. “Farklı dijital platformlar arasında küresel standartların, regülasyonların ve politikaların oluşturulmasında, teknoloji kaynaklı sorunların çözülmesinde, bu sorunların sosyal etkilerinin giderilmesinde Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) benzeri merkezi rol üstlenecek bir Dijital İstikrar Kurulu oluşturulması gerekli” diyen Medhora, oyunun yeni kurallarını şöyle tanımlıyor:
- Dijital dünyada “etik” kavramının yeniden tanımlanması ve sınırlarının belirlenmesi;
- Çokuluslu şirketlerin ülkeler arasındaki vergi arbitrajını kendi çıkarları için kullanmalarını engelleyecek bir vergi rejiminin oluşturulması;
- Devlet merkezli Çin, şirket merkezli ABD ve insan merkezli AB arasında verinin ortak kurallar doğrultusunda kullanılması ve ölçülmesini sağlayacak bir yönetim yapısının kurulması;
- Farklı dijital platformlar arasında küresel standartların, regülasyonların ve politikaların oluşturulmasında, teknoloji kaynaklı sorunların çözülmesinde, bu sorunların sosyal etkilerinin giderilmesinde Dünya Ticaret Örgütü benzeri merkezi rol üstlenecek bir Dijital İstikrar Kurulu’nun oluşturulması.
Zor durumdaki ekonomileri kurtarmak hepimizin çıkarına
Medhora’ya göre pandeminin yol açtığı mevcut krizin en dikkat çekici özelliği, küresel işbirliğinde yaşadığımız zafiyet durumu. “Bu durum, ABD ve Çin arasındaki ikili gerginliğin çok daha ötesine geçiyor” diyen Medhora, “2007-2008 krizi G20 gibi liderler düzeyinde bir oluşuma yol açarken, bugün ülkeler sadece kendi sınırları içinde önlemler alıyor. İçinde bulunduğumuz dönemde, uluslararası finansman konusunda yenilikçi çözümlere ihtiyacımız var. Bunun tek nedeni zor durumda olan ülkelere insani açıdan yardım elini uzatmak değil; bu ekonomilerin ve toplumların sağlıklı olması hepimizin çıkarına” yorumunu yapıyor.
Yoğun göçmen nüfusuna sahip ülkelerin durumu daha zor
Ekonomist Rohinton P. Medhora “Hangi ülkeler pandemi sonrası dünya için daha hazırlıklı?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Bunun cevabını vermek zor. Çok fazla bilinmezle karşı karşıyayız. Aşı ne zaman bulunacak, onaylanacak ve piyasaya çıkacak? Salgının ikinci ve üçüncü dalgaları ne kadar yayılacak? Ekonomiler ve toplumlar bu geçiş sürecini nasıl yönetecek? Bu süreç yaratıcı bir bakış açısı gerektiriyor. Özellikle savaşın güçsüzleştirdiği ülkeler ve yoğun bir göçmen nüfusuna sahip ülkelerin durumu daha da zor. COVID-19 salgını, her açıdan oyun un kurallarını değiştiriyor. Yeni dünyamızın sınırlarını henüz bilmiyoruz, fakat ortaya çıkan gerçekler var: Birlikte çalışmanın önemini çok iyi anladık. Geleceğin çözümleri, rekabetçi değil, işbirlikçi çözümler olacak. Öte yandan salgın; bilimsel araştırma, kanıt temelli politika belirleme gibi konulara daha fazla saygı duyulması gerektiğini ortaya koydu. Nasıl bir dünyada yaşayacak olursak olalım, net olan şu; ahlak sahibi liderler ve ‘toplum’ olmanın gerçek anlamını kavrayan vatandaşların yaşadığı ülkeler başarılı olacak.”