Yeni nesil finansman yöntemi: Kitlesel fonlama (Crowdfunding)
Burak ÖZBEK
Her yerde silikon vadileri olacak deseydim ne düşünürdünüz?
Günümüz teknoloji geliştirme maliyetlerinin hızla düşmesi, geleneksel ekonomi ile dijital ekonominin iç içe geçmesi, uluslararası ortak vergilendirme çalışmalarının yürütülmesi gibi imkânlarla mümkün. Yerel inovasyonun teşvik edilmesi ve çok sayıda büyüme potansiyeline sahip girişimci yaratılması için yeni nesil bir finansman yöntemi olan kitlesel fonlama ise bunu sağlamanın bir aracı görülebilir.
Kitlesel Fonlama (Crowdfunding) Nedir?
Banka ve benzeri finans kurumlarının uyguladığı katı kredi politikaları nedeniyle küçük işletmelerin kredi almakta yaşadıkları zorluklar girişimcileri alternatif finansman arayışlarına yöneltmiştir. Bu açıdan bakıldığında özellikle 2008 mali krizinin ardından mali iklimin değişmesi, girişimciler için kitle fonlaması kültürünün doğmasına sebep olmuştur.
İngilizcede “crowdfunding” olarak adlandırılan kitlesel fonlama; çok sayıda kişinin finansal kaynaklarının bir araya getirilerek bir işin ya da işletmenin desteklenmesinde kullanılması olarak tanımlanabilir. Üç tarafı bulunan kitlesel fonlama, yatırımcılar ve girişimciler ile bunlara aracılık eden ve elektronik ortamda hizmet veren platformlardan müteşekkildir.
Bağış, ödül, borç veya paya dayalı dört temel yöntem ile yapılan kitlesel fonlama, henüz ülkemiz için yabancı bir kavram olarak görülse de Dünya Bankası tarafından yapılan araştırmalar küresel kitle fonlaması pazar büyüklüğünün 2025 yılına kadar 90 milyar ABD dolarına ulaşacağını işaret etmektedir.
Kitlesel Fonlamaya Dair Ülkemizdeki Yasal Çerçeve
Ülkemizde kitle fonlamasının hukuki zemine oturtulması 7061 sayılı “Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrasında başlamıştır. Sermaye Piyasası Kanunu’na eklenen 35/A maddesine dayanılarak hazırlanan “Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği (III-35/A.1)” ile yöntemin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.
Ancak paya dayalı modelin hayata geçmesini müteakip Sermaye Piyasası Kanunu’nun 35/A maddesinde yapılan değişiklik ile Sermaye Piyasası Kurulu’na, kitle fonlama platformları üzerinden yürütülecek kitle fonlaması faaliyetlerinin; paya veya borçlanmaya dayalı olarak halktan para toplanması suretiyle yapılması konusunda belirleme yapma yetkisi tanınmıştır.
Bu düzenleme ile paya dayalı kitle fonlaması modelinin yanı sıra borçlanmaya dayalı kitle fonlaması modelinin de sermaye piyasası mevzuatına kazandırılması sağlanmış ve “Kitle Fonlaması Tebliği (III-35/A.2)” hazırlanmıştır. Adı geçen Tebliğ’in 27.10.2021 tarih ve 31641 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği de yürürlükten kaldırılmıştır.
Son Düzenleme ile Hangi Fonlama Yöntemleri Kullanılmaktadır?
Tebliğ hükmünde açıkça belirtildiği üzere kitle fonlama platformları aracılığıyla ödül veya bağış karşılığında fon toplanması faaliyetleri kapsam dışında bırakılmıştır. Dolayısıyla ülkemizde yalnızca yatırım amaçlı kitle fonlama faaliyetleri hukuki güvence altındadır. Yatırım amaçlı kitle fonlama faaliyetleri ise paya dayalı ve borçlanmaya dayalı kitle fonlaması olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Paya Dayalı Kitle Fonlaması: Pay karşılığında platformlar aracılığıyla halktan para toplanmasını ifade eden yöntemde yatırımcılar, girişimcilerin belli oranda hissesine sahip olmaktadırlar.
Borçlanmaya Dayalı Kitle Fonlaması: Ülkemizde yapılan son düzenlemeler ile yasal zemine oturtulan ve borçlanma aracı karşılığında platformlar aracılığıyla halktan para toplanmasını ifade eden yöntem, literatürde P2P (peer-to-peer) olarak adlandırılmaktadır. Bu yöntemde girişimciler geleneksel finansal kuruluşları aracı kılmadan yatırımcılardan belli bir faiz karşılığında borçlanmaktadır.
Tebliğ Düzenlemesi ile Ne Amaçlanmaktadır?
Düzenleme ile girişimcilere ucuz finansman kaynağı yaratılarak küçük tasarruflara yatırım imkânı verilmektedir. Böylece katma değeri ve rekabet edebilirliği yüksek teknoloji ürünleri ile istihdam yaratma potansiyeli taşıyan girdilerin belirli bir süreçten geçirilerek fiziksel ürüne dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Bu teknoloji, paya (ortaklığa) veya borçlanmaya dayalı kitle fonlamasına aracılık eden ve elektronik ortamda hizmet veren kuruluşlar aracılığı ile mesafe farkı gözetmeksizin girişimci ve yatırımcıların daha kolay etkileşim kurmasını mümkün kılmaktadır.
Kitlesel Fonlama, Vergi İlişkisi
Vergilemenin; iktisadi kalkınmanın ve istikrarın sağlanması, belirli sektör ve işletmelerin geliştirilip yaygınlaştırılması, çevre sorunları ile mücadele gibi iktisadi ve sosyal yönü ağır basan amaçları vardır. Kamu harcamalarının finansmanını sağlamanın ötesinde bir amaca hizmet eden bu anlayış ile vergi, devletin uygulayacağı iktisadi ve sosyal politikaların gerçekleştirilmesinde önemli bir araç vazifesi görmektedir.
Bu düşünce çerçevesinde kitlesel fonlamanın, ekonomik hayata sağlayacağı katkı ve özellikle genç girişimcilerin önündeki engellerin kaldırılarak inovatif çalışmaların hayata geçirilmesine destek olunması fikri elde edilen gelirin vergilendirilmesinde dikkate alınmalıdır.
Vergi mevzuatımızda kitle fonlamasına ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle tarafların tabi olduğu vergisel yükümlülükler genel hükümler çerçevesinde değerlendirilmektedir. Hal böyleyken taraflar, Gelir Vergisi’nden Kurumlar Vergisi’ne, Katma Değer Vergisi’nden Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi’ne, Damga Vergisi’nden Veraset ve İntikal Vergisi’ne temas eden karmaşık hüküm ve uygulamalar ile karşılaşmaktadırlar.
Eylem ve faaliyetlerin hayata geçirilmesinde önemli bir faktör de idarenin vergilemedeki etkinliği yani başarısıdır. Bu başarı mükelleflerin vergileme sürecine katılımını artırarak vergiye gönüllü uyumu da sağlayacaktır.
Bu bakımdan temel mantığı halktan para toplanması üzerine kurulu olan bir sistemde yatırımcıların vergi sistemindeki karmaşıklık nedeniyle yatırım kararlarını olumsuz yönde etkileyecek düzenlemeler yerine herkesçe açık, net ve anlaşılabilir düzenlemelerin hayata geçirilmesinin ve düzenlemelere dair teşvik edici rehberlerin hazırlanmasının bu noktada sisteme katkı sağlayacağı açıktır.
Bunların yanı sıra Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 82. maddesinde “melek yatırımcı” olarak bilinen tam mükellef bireysel katılım yatırımcıları için teşvik edici düzenlemelerinde yer aldığını ve süreçte bu düzenlemenin önemli bir adım niteliği taşıdığını belirtelim.
Kitlesel Fonlama ile Yeni Bir “Türk Unicorn” Keşfedilebilir!
Silikon Vadisine giderek, melek yatırımcı sayesinde topladığı fonlar ile dünyadaki önemli eğitim platformu haline gelen Udemy’nin hisseleri Nasdaq borsasında bugün işlem görmeye devam ediyor.
Kitlesel fonlama ile kilometrelerce öteye gitmeye gerek kalmadan teknolojiye yatırım yapan ve büyük istihdam olanakları yaratabilecek potansiyelde yeni nesil genç girişimcilerin keşfedilmesi sanal evrenlerin konuşulduğu günümüzde mümkün.
Bugün kitlesel fonlama taraflarının teşvik edilerek, sistemde aktif rol almalarının sağlanması yarın ülkemize çok daha büyük kaynakların aktarılmasını sağlayacaktır.
Sakın bir çiviyi küçümsemeyin…
Kaynaklar:
7061 sayılı Bazı Vergi Kanunları ile Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun-Gerekçe
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu
Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği (III-35/A.1)
Kitle Fonlaması Tebliği (III-35/A.2)
Sermaye Piyasası Kurulu. “Basın Duyuruları”. Erişim Tarihi:08.12.2021
World Bank. “Crowdfunding’s Potential for the Developing World”. Erişim Tarihi:09.12.2021
Soner YAKAR ve Serkan Yılmaz KANDIR. “Türkiye’de Paya Dayalı Kitle Fonlaması İçin Bir Vergi Teşviki Önerisi”. Erciyes Üni. Dergisi. Özel Sayı. 2020.