Yeni güç kaynağımız: Girişimler
İhsan ELGİN
Özyeğin Üniversitesi Rektör Danışmanı
Dijitalleşme dünyayı düşündüğümüzden de hızlı bir şekilde değiştirmeye devam ediyor. Bunun etkisini derinden hisseden alanlardan biri de girişimcilik ekosistemi. Artık girişimler, dünyanın her yerindeki yatırımcılar, müşteriler ve çalışanlarla bağlantı kurarak farklı ülkeler ve kültürler arasında iş yapıyor. Dünya, merkezi olmayan bir ekonomiye doğru hızlı adımlarla ilerliyor.
Türkiye de bu değişimden oldukça etkileniyor. Aktivasyon, globalleşme, genleşme ve birleşme olarak bilinen girişimcilik ekosisteminin 4 evresi sırasıyla girişimlerin ortaya çıkmaya başladığı andan, girişim sayısının onbinleri bulduğu ve çok sayıda unicorn & decacorn’a tanıklık edildiği bir döngüyü kapsıyor.
Bir süre öncesine kadar yerel deneyim ve sınırlı kaynaklarla büyümeye çalışan Türkiye girişimcilik ekosistemi aktivasyondan globalleşme aşamasına geçmiş durumda. Startups Watch verilerine göre 8.000’e yaklaşan aktif girişim sayısıyla birlikte artık bölgesel güç olabilen girişimleri de daha fazla görüyoruz. Üstelik son iki senede 3 unicorn (Peak Games, Dream Games, Getir) ve 1 decacorn’un (Trendyol) yanı sıra Nasdaq üzerinde listelenen Hepsi Burada ile dünyada da ülkemizin ismini daha fazla duyurmaya başladık.
Girişim dünyası, ülkemiz için ekonomik büyümeye ve sürdürülebilir kalkınmaya büyük katkıda bulunacak kritik bir ekosistem; bu gerçeğin bilincinde hareket etmemiz önemli.
2021’e damgasını yeni yatırımlar vurdu
2020’ye toplamda 2,3 milyar dolara erişen satınalma ve exit’ler damga vururken, yaratılan finansman yeni girişimlerin de önünü açtı. Yatırımcılar da sektöre güvenlerini tazeledi ve bu durum dünyadaki para bolluğuyla birleşince yılı kapatmaya yaklaştığımız son günlerde bile birbiri ardına yatırım haberleri duymaya devam ediyoruz. 2021 yılında Türk girişimlere yapılan toplam yatırım tutarı 1,5 milyar doların üzerine çıkarken, yatırım alan toplam girişim sayısı %25 artışla 246’ya ulaştı.
Kurumsal girişim sermayeleri rekor kırdı
Dünyaya baktığımızda kurumsal girişim sermayelerinin 2021 ilk yarısını, bir önceki yılın ilk yarısına göre %100’ün üzerinde artışla toplam 79 milyar dolar değerinde yatırımla kapattığını görüyoruz. Öte yandan Türkiye çok daha inanılmaz bir büyüme sergilemiş durumda.
İçinde bulunduğumuz ekonomi dalgalı bir yapıya sahip ama kurumların ve yabancı yatırımların pazara ilgisi artarak devam ediyor. Sayısı 40’a ulaşan kurumsal girişim sermayeleri, toplam yatırım tutarının %37,6’sını sağlayarak, 2020’ye kıyasla 17 kat artışla 531 milyon dolar yatırım yaptı. Kurumsal girişim sermayelerinin gösterdiği bu rekor ilgi girişim dünyasına finansal anlamda duyulan güveni ve ekosisteminin potansiyelini gözler önüne sermek açısından kritik.
Şirketlerin yatırım portföylerini geliştirmeleri, risklerini dengelemeleri açısından çok önemli; bunu sağlayan yöntemlerden biri de yeni kurulan şirketlere yatırım yapmak. Ama kurumların girişim ekosistemine ilgisinin ardında sadece finansal getiri bulunmuyor; bu ilginin ardında kurumsal inovasyona ihtiyacın artması, işbirliği çatısının gelişmesi ve çıkış yapılan girişimlerin yüksek getiri sağlaması büyük önem taşıyor.
Bu ilgi ve hareketlilik artarak devam edecek; örneğin Fibabanka tarafından 2018’de kurulan Finberg, bu seneyi 30 milyon doların üzerinde yatırım yaptığı 20 girişimle kapatmaya hazırlanıyor. Bu girişimlerin yarısından fazlasına 2021 yılında yatırım yapıldı.
Türkiye’de lider fintech, peki ya dünyada?
Türkiye’de dikkat çeken yatırım ve sektörlere baktığımızda oyun endüstrisinin yanı sıra e-ticaret ve fintech odaklı girişimleri görüyoruz. Fintech dünyasını diğerlerinden ayıran en önemli nokta ise devletin de bu alana yatırımı ve katkısı. Sektörün canlandırılması için atılan adımlar ve açık bankacılık ile dijital bankacılık regülasyonlarıyla girişimlerin önü açıldı. Dikkat çekici yatırımlar alan Birleşik Ödeme, Colendi ve Figopara gibi yapılar yurt dışı operasyonlarını hızlandırırken bölgesel güç olma yolunda ilerliyorlar.
Batı dünyasında yaygın akımlardan biri de etki alanını odak alan, sürdürülebilir bir dünya yaratmaya yönelik iş modelleri. Sosyal etki alanı hem girişimciler hem de yatırımcılar için oldukçaa ilgi görüyor. Öte yandan Forbes’un 2021 sonlarına yaklaşırken hazırladığı gelecek yılın potansiyel unicorn listesinde fintech ve kripto kesişimde yer alan Abra (kripto banka), Netfly (e-ticaret) gibi girişimlerin yanı sıra sağlık sektörüne yönelik Wheel, siber güvenlik alanında Salt Security gibi girişimler bulunuyor.
Elbette ülkeler bazında değişiklikler söz konusu. Bazı ülkeler yapay zeka araştırma ve geliştirmeye büyük yatırım yaparken, diğerleri temiz enerji teknolojiye yöneliyor.
Fakat dünya değişiyor, teknoloji hayatımızın her alanına girerken, artan siber güvenlik tehditleri, yaklaşan iklim krizi ve nüfusun yaşlanması gibi problemlere çözüm getirilmesi hayatımızın sıkıntısız sürdürülebilmesi için eskisinden de çok önem taşıyor.
Yazılım dünyasında alarm çanları
Blockchain, NFT ve metaverse gibi dünyayı sarsan trendler ise ülkemizde çok sayıda kullanıcı toplarken girişimlerimizin henüz global rakiplerine kıyasla başlangıç aşamasında olduğunu söylemek mümkün. Bu durumun en önemli nedenlerinden biri ise özellikle yazılımcı tarafında yaşanan kaynak yetersizliği gibi görünüyor. Eğitimli ve iş alanında deneyimli gençlerin pandemiyle birlikte uzaktan çalışma olanaklarının artması, yerli girişimler için yurt dışıyla kazanması zor bir rekabeti de beraberinde getirdi. Bu nedenle teknoloji girişimlerinin kendi insan kaynağını geliştirmesine yönelmesini bekliyorum.
2022’de hep “daha”
Tüm bu gelişmeler ışığında 2022 yılının yatırım anlamında oldukça daha hareketli geçeceğini, daha fazla satınalma ve çıkış duyacağımızı düşünüyorum. Bunun yanı sıra devlet tarafında da doğru adımların atılmasıyla Türkiye'nin gelecekte yatırım ve girişimcilik fırsatları için bölgesel bir güç olacağı inkâr edilemez.