Yeni dünya, sosyal liderlere ihtiyaç duyacak
“Dünya Ekonomik Formu (WEF) Mesleklerin Geleceği Raporu’na göre, 2022 yılına kadar işler önemli ölçüde değişmiş olacak. Çalışanlar aynı işleri yapmak için bile mevcut yetkinliklerinde yüzde 42 oranında bir değişime gitmek zorunda kalacaklar. Tüm çalışanların en az yüzde 54’ü yeni yetkinlik gelişimine ihtiyaç duyacak. Mercer 2021’de tüm dünyada 2020 ile ilgili küresel yetenek eğitimleri araştırmasına göre, çalışanların yüzde 34’ü işlerinin önümüzdeki 3 yıl içinde yok olacağını düşünüyor.
Aynı araştırmaya göre, yüzde 55 i teknolojinin işleri değiştireceğini ve şirketlerin bu değişime adapte olmaları için kendilerine gelişim imkânı sunacağını söylüyor.” Kale Grubu İnsan Kaynakları Başkan Yardımcısı Selda Seçkinler insan kaynakları açısından dünya genelinde şekillenen tabloyu bu verilerle ortaya koyuyor ve “insanı merkeze alan yaklaşımları tercih eden kurumların, geleceğin kapılarını çok daha hızlı açacağını” ifade ediyor.
Peki kurumlar, hem bu değişime uyum sağlamak, önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulacak yeni yetkinlikleri geliştirmek ve iş süreçlerine dahil etmek nasıl bir strateji benimsemeliler? Seçkinler’in bu konudaki yorumları şöyle:
Sorundan değil, sorumluluktan beslenmek
“Yeni Dünya’nın getirdiği fırsatlardan yararlanmak ve tehditlerden korunmak için nitelikli insan kaynağının önemi her geçen gün artacak. Bugün sahip olduğumuz yetkinlikler bizi yarına taşıyacak ancak yarın ayakta kalmak için öğrenmeyi öğrenebilme, eleştirel düşünme, adaptasyon yeteneği, esneklik ve dayanıklılık gibi yeni yetkinliklere odaklanmalı, konfor alanımızdan çıkma cesaretine sahip olmalıyız. Değişen dünyada dijital dönüşüm denilince aklımıza robotlar, yeni inovatif teknolojiler, devasa veri havuzları ve tüm bunların nasıl anlamlandırılacağı geliyor. Bu yapılarda çalışan yeni neslin tercihinin tepeden bakan ve sadece direktifleri sıralayan liderler değil, gerçekten çalışanlar ile birlikte ‘hizmet edebilen’ liderler olduğu yapılan araştırmalar ile ortaya koyuluyor. Yeni Dünya değişime açık, uyumlu, esnek, proaktif, empatisi yüksek, ilham veren, tutkulu, güven yaratan, meraklı ve sosyal liderlere ihtiyaç duyacak. Biz Kale Grubu olarak sorunlardan değil sorumluluktan beslenen bir yapıya sahibiz. Pandemi döneminin tetiklediği öze dönüş ve farkındalıkla birlikte, sorun olarak gördüğümüz her şeyi, en mikro seviyeye indirip değiştirebileceğimize inandık ve ‘İyi Bak Dünyana’ hareketini başlattık. Tek bir kişinin bile yapacağı küçük değişimlerin tüm insanlığı iyileştirebileceğine inanıyoruz. Herkesi çözümün bir parçası olmaya, bu konuda harekete geçmeye çağırıyoruz.”
Dijital yetkinlikler ve teknolojik trendlere uyum sağlayacak beceriler
“Yeni ajandamızda şirketlerimizdeki çalışanların dijital yetkinlik gelişimlerine odaklanmak var. Gündemimize aldığımız bir diğer konu da tüm çalışanlarımızın teknolojik mega trendlere adapte olabilecek beceriler ile donatılması olacak. İK’nın stratejik ortak olabilmesi için teknolojiyi iyi kullanması kritik önem taşıdığından ‘Yetenek Gelişimi’nin önceliğimiz olduğunu söyleyebilirim. 2019’da Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU iş birliği ile yaparak ‘Dijital Dönüşüm ve İnovasyon Akademisi’ni hayata geçirdik. Katılımcılarımızın, yeni teknolojiler kullanarak şirketlerindeki bir problemin çözülmesine yönelik proje geliştirerek eğitim programından mezun olmalarını sağladık. Geleceğin Kaleleri programımız ile de, değerlerimize bağlı, grubumuzu geleceğe taşıyacak liderleri içeriden yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Aynı zamanda geleceğe sahip çıkma anlayışıyla gençlere yatırımı önemseyen ve değer odaklı projelere öncülük eden bir grup olarak, sosyal girişimcilik ekosistemine katkı sağlamak ve sosyal girişimcileri teşvik etmek amacıyla ‘İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı’nın bu sene beşincisini hayata geçiriyoruz.”
Yükselen yıldızlar yaratmanın yolu….
“Genç kuşak özgürlüğüne oldukça düşkün. Yaptıkları işte anlam bulmak için çalışmayı tercih ediyorlar. Aynı zamanda girişimci bir ruha sahipler. Doğru yönlendirilip, özgürlük tanındığında motivasyonu ve yaratıcılığı yüksek bir gençliğimiz var. Ancak başladıkları işte sabırlı olup, belli bir süre orada çalıştıktan sonra zoru başarmadan gerçekten istedikleri konuma ulaşmayacaklarını düşünüyorum. Bununla birlikte, bu yeni dönemde, genç kuşağın uzun zamandır talep ettiği, hepimizin kuşku ile baktığı uzaktan çalışmaya dair ön yargılarımız kırıldı. Hiç birimiz uzaktan çalışmanın bu kadar verimli olacağını düşünmüyorduk. Bu süreçte, çalışanlara sunulan araçlar, çalışan iletişimi, sağlık konularında atılan adımlar çalışan deneyimi için çok önemli olacak. Bundan sonraki dönemde şirketlerin çalışanlarına yan hak olarak sunduğu paketlerin değiştiğine de şahit olacağız. Eski çalışma alışkanlıkları ile yeni beklentileri doğru harmanlayan şirketlerin geleceğin yeteneklerini ellerinde tutup, ekiplerinden yükselen yıldızlar yaratabileceklerine yürekten inanıyorum.”
Yetenek savaşları artacak
“Uluslararası Çalışma Örgütü 2019 raporlarına göre şu anda dünyadaki 190 milyon işsizin 65 milyonu genç nüfustan oluşuyor. Ne yazık ki genç işsizliği Türkiye'nin de en büyük sorunlarından birisi. Bununla birlikte, dijitalleşme ile beraber ortadan kalkan sınırlar sebebiyle, ilerleyen dönemlerde yetenek savaşlarının artacağını ve performansı yüksek çalışanları elde tutmanın insan kaynaklarının en önemli zorluğu haline dönüşeceğinin de altını çizmek istiyorum. Özel sektörde yetenek beklentisi çok hızlı değişiyor. Ancak bu süreçte üniversitelerimiz maalesef kendilerinden beklenen dönüşüme cevap vermekte geç kalabiliyor. Üniversitelerdeki müfredatın iş dünyasının beklentilerini karşılayacak şekilde revize edilmesi gerekiyor. Yeni nesil liderlerini yetiştirmek amacıyla, genç yeteneklere ulaşan, onları yakından tanıyan ve uzun soluklu gelişim programları ile destekleyen Kalegends Genç Yetenek Programı’mızın bu yıl üçüncüsünü gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar bu program ile 53 genç yeteneği Kale Ailesi’ne kazandırdık. Programın 3. yılında ise, yaklaşık 40 genç yeteneği işe almayı hedefliyoruz.”