Yeni dalga
Önceki hafta gerçekleştirilen ilk Renault Talk etkinliğinde “C-Segmentinde özellikle Megane modelinin “3-box” tasarımı sedan kasasından vazgeçecek misiniz?” sorumuza “Türkiye gibi pazarlarda sedan kasa otomobillerin önemini OYAK Renault fabrikasındaki arkadaşlarımız da hep hatırlatıyor. Kilit bir role sahip sedan kasa tipinde o segmentte de devam edeceğimizden kimsenin endişesi olmasın… Renault’nun endüstriyel stratejisindeki faaliyetleri içinde en önemli noktalardan biri olan Türkiye’deki üretimimiz için çok başka fırsatları da değerlendiriyoruz. Türkiye pazarının daha fazla gelişme potansiyeli olduğunun farkındayız ve liderliğimizi korumak için planlarımızı sürdürüyoruz. Üstelik, sedan kasa olarak şimdi lanse ettiğimiz Renault Taliant’ın da başarılarımızı sürdürmemize büyük katkısı olacak.” diyerek cevap veren Renault Grubu’nun yeni CEO’su Luca de Meo, 2022 ilk yarısında yollara çıkacak Megane E-Tech’in ise, dünyanın en rekabetçi elektrikli otomobili olma iddiasıyla Renault markasının yeni döneminin ilk “güçlü” ürünü olacağını iddia ediyor ve otomotivin yaşadığı değişimden ileriye doğru atlayarak çıkacak ilk markanın Renault olacağını anlatıyordu.
80’lerin sonundaki krizlerden, Twingo, Scenic ve Kangoo gibi modellerle kurtulmayı ve başarı dönemlerinin kapılarını açmaya başarmış olan Renault’nun şimdi de yine yepyeni fikirlerle geleceğe doğru ilerleyen öncü marka olacağını söyleyen Luca de Meo, geçmişin dinamizmini yeniden canlandırmaya çalışıyor.
Klasik formu reddeden ve tabuları yıkma cesareti anlamındaki Nouvelle Vague yani “yeni dalga” hareketini başlatan Luca de Meo ve yeni Renault yönetimi, Renaulution stratejik planı çerçevesinde marka vizyonlarında daha modern, daha yeşil, teknoloji merkezli ve sürdürülebilir Renault markası için yeni bir logo ve görsel tarz, ürün odaklı bir atılım ve değerlere dayalı iş stratejilerini açıkladı.
2025 yılıyla C ve D segmentlerinde tümü elektrikli 7 modelin lansman planlarının ilk adımında yeni Arkana’nın ardından bağlantılı ve tam elektrikli otomobillerin geleceğini temsil eden ve Renault’nun yeni logosunu ilk kez taşıyacak tam elektrikli Megane da satışa sunulacak. Megane E-Tech Electric’in kabin içinde Renault markasının yüksek teknoloji kabin içi sistemleri ve birinci sınıf ekranları, daha fazla konfor ve kolaylık için daha fazla yükleme alanı, yeni bir çağa işaret eden yeniden tasarlanmış hat, alan ve malzemeleri de gösterilecek.
2010’dan bu yana 400 bin adetlik satışlarıyla Renault, Avrupa elektrikli araç pazarında lider konumda. Zoe gibi tamamen elektrikli araçlar konusundaki uzmanlığını geliştiren Renault markası, ana modellerinin de hibrit ve plug-in hibrit versiyonlarıyla elektrikli araç ürün gamını genişletiyor. Clio E-Tech Hibrit, Captur E-Tech Plug-in Hibrit ve Megane Wagon E-Tech Plug-in Hibrit’in ardından şimdi SUV-Coupe Arkana ve Captur E-Tech Hibrit ve Megane Sedan E-Tech Plug-in Hibrit modelleriyle enerji verimliliğiyle sürüş keyfini sunarken, aynı zamanda karbon emisyonu ve yakıt sarfiyatını da azaltıyor. E-Tech Hybrid teknolojisinde gerçekleştirilen iyileştirmelerle yeni nesil C ve D segmenti araçlar için en olabilecek en “yeşil” özellikler hazırlanıyor. Özellikle C-SUV segmentinde, elektrikli motor ile kombine edilmiş yeni 1.2 litre 3 silindirli motor ve elektrikli motor birlikte sunulmaya başlarken, 2022’de 200 beygir gücünde hibrit, 2024’te ise 4 çekerli 280 beygirlik Plug-in Hibrit modeller satışa sunulacak.
Yeni Kangoo’nun tam elektrikli E-Tech model seçeneğinin de katılacağı Avrupa’daki Renault satışlarının aslında şu anda bile yüzde 25’ini elektrikli araçlar ve Fransa’daki Clio satışlarının yüzde 30’unu hibrit araçlar oluşturuyor. E-Tech ile E-mobilite konusundaki liderliğini güçlendirmenin yanında, C segmenti ve ticari araçlardaki pazar payını artırmaya uğraşan Renault, Nissan ve Mitsubishi ittifakının da geniş olanaklarını kullanarak, risk seviyelerini de inceleyerek, geçmişte güçlü olduğu yüksek potansiyelli pazarlara yani başta Türkiye olmak üzere Rusya, Hindistan ve Brezilya’da yatırımlarına devam edecek.
En yeni teknoloji ve hizmetlerle daha sürdürülebilir ve çevre bilincinde enerji dönüşüm lideri olma hedeflerinde “Nouvelle Vague”, aslında elektriklilenen modern bir mobilite dalgası… Akıllı, günlük kullanıma dönük araçlar tasarlayan bir markaya dönüşüm içinde, tüketici taleplerine uygun, daha sorumlu, karbonsuz, güvenli ve ölçeklenebilir ulaşım çözümleri üretmeye dönük pazar taleplerini karşılamaya çalışacaklar.
2030 itibariyle satılan her 10 otomobillerinden 9’unu elektrikli yaparak, en yeşil marka olma planlarında öncelikli olarak “Software République” üzerinden şehir içi mobilitenin geleceğini de şekillendirmek istiyorlar. Sektöründe lider Atos, Dassault, ST Microelectronics ve Thales gibi 5 şirketten 2 binin üzerinde mühendis ile, şehirlere ve topluluklara anahtar teslim mobilite çözümleri sunmak için, siber güvenlik, yapay zekâ, veri işleme, yazılım ve mikroelektronik alanlarındaki uzmanlıklarını paylaşacaklar.
Avrupa’nın ilk döngüsel ekonomi merkezi Renault Re-Factory ile ise, yıllık 120 bin araç geri dönüşüm ya da elektrikli araçları da kapsayan ileri dönüşüm kapasitesiyle daha çevreci bir modele adım atılacak. Stratejik olarak geri dönüştürülen malzemelerin yaklaşık yüzde 80’i yeni akülerde kullanılacak ve 2030 yılında yeni araçlardaki geri dönüştürülmüş malzeme yüzdesi açısından dünyanın en başarılı otomotiv üreticisinin Renault olması sağlanacak.
Sonuçta; Luca de Meo, geçmişte Fiat’a, Audi’ye, Seat’a nasıl “iyi geldi”yse, artık Renault için de “iyi geldi” diyebiliriz…