Yeni bir paylaşım ekonomisi için teknolojik gayrimenkul modeli
Yabancı bir ülkede yaşayan kişilere veya kurumsal şirketlere özel konaklama imkanı sunarak, paylaşım ekonomisine farklı bir boyut getiren Blueground, yeni nesil bir teknolojik gayrimenkul şirketi.
Şirketin Türk ve Yunan kurucularının yola çıkarken odaklandıkları nokta, günümüzün dijital dünyasında, insanların yaşamayı seçtikleri her şehirde kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamak olmuş.
2013 yılında Atina’da ve sonrasında İstanbul’da faaliyetlerine başlayan şirket, bugün İstanbul, Atina, Dubai, New York, Los Angeles, San Francisco, Boston, Chicago ve Washington DC olmak üzere, dünyanın 9 farklı şehrinde 3000 dairelik portföyü ile hizmet veriyor. 2019 sonuna kadar Londra, Paris ve Seattle’ın da bu şehirlere eklenmesi planlanıyor. Bir süre önce açıklanan B serisi yatırımıyla, bugüne kadar aldığı toplam yatırım tutarını 78 milyon dolara yükselten şirket, 2023 yılında dünyanın 50 farklı metropolünde 50 bin daireden oluşan bir portföy sunmayı hedefliyor.
Blueground, ev sahiplerinden kiraladığı evleri yeniden tasarlayarak, bu evlere değer katıyor. Sonrasında ise bu evleri en kısa bir ay olmak üzere orta ve uzun süreli misafirlerine açan şirket, elde edilen geliri ev sahipleriyle paylaşıyor. Blueground Kurucu Ortağı Kurtuluş Cumhur Korkmaz’dan, şirketin kuruluş hikayesinin aslında her başarılı girişim gibi, gerçek bir soruna çözüm arayışına girmekle başladığını öğreniyoruz.
Güney Kore’de başlayan hikayeyi şöyle anlatıyor Korkmaz:
İnsanlar yaşamayı seçtikleri her şehirde kendilerini evlerinde hissetmeli
“Hikaye Güney Kore’de başladı. Samsung’un teknoloji departmanında danışman olarak çalışıyordum. 2013’te yolumuz, daha sonrasında ortağım olacak Alex Chatzieleftheriou ile kesişti. Bir ‘expat’ın yeni bir ülkeye geldiğinde, ev bulması, o ülkeye alışması, gündelik sorunlarını çözmesi oldukça zor. Sürekli Silikon Vadisi’ne gidiyordum ve otelde konaklamak zorunda kalıyordum. Kendi yaşadığımız sorunlara çözüm üretmek amacıyla yola çıktık. Alex, Samsung’dan ayrıldı ve Atina’da sorunumuza çözüm üretecek bu projeyi hayata geçirdi. 2015’de ben de ayrıldım ve böylece Blueground doğdu. Atina'yı İstanbul takip etti. Konsept yeniydi ama ihtiyaç büyüktü. Bu nedenle müşteri bulma konusunda zorluk çekmedik. Önce ev sahiplerine Blueground modelini anlattık. Güven verdik. Ve hızla büyümeye başladık. Kurulduğumuzda 7 kişiydik. Bugün Türkiye’de 54, globalde 400 kişilik bir ekibimiz var. Airbnb, herkesin kendi evini koyup misafir bulabileceği bir pazar yeri. Biz ise bütün süreci kendimiz yönetiyoruz. Evleri buluyoruz, eşyalandırıyoruz ve kiralıyoruz. En az bir ay olmak üzere, evi kiralayan misafirlerimizin teknik aksaklıklardan, bakım-onarıma, internet bağlantısından, temizlik hizmetine kadar tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Dolayısıyla, misafirlerimiz eve girdikleri gün, yaşamaya başlayabiliyorlar. Amacımız, insanların yaşamayı seçtikleri her şehirde kendilerini evlerinde hissetmelerini sağlamak."
Hedef 2023’te 50 metropolde 50 bin eve ulaşmak
Blueground, 2023 yılına kadar dünya çapında 50 metropolde yer almayı ve 50 binden fazla daireden oluşan bir portföy sunmayı hedefliyor. Şirketin İstanbul hedefi de oldukça iddialı. Şu anda İstanbul’da 400 daireden oluşan bir portföye sahip olan şirket, 2020 sonuna kadar 1000 daireye ulaşmayı hedefliyor. Kurtuluş Cumhur Korkmaz Türkiye pazarına yönelik bu iddialı hedef hakkında şunları söylüyor: “Türkiye büyüyen ve gelişen bir pazar. Çok sayıda ‘expat’a ev sahipliği yapıyor. Misafirlerimizin yüzde 70’ini yabancılar oluşturuyor. 2016 yılında girdiğimiz Türkiye pazarında, talebe paralel olarak çok kısa bir sürede büyüdük. Dairelerimizin doluluk oranı yüzde 95 ve üzerinde. Hem gayrimenkul firmalarına hem de bireysel ev sahiplerine garantili bir finansman modeli sunuyoruz. Farklı iş birlikleri hayata geçiriyoruz. Örneğin Bay İnşaat ile iş birliğimiz kapsamında Bay İnşaat’ın 42 Maslak projesindeki 42 yeni daireyi portföyümüze kattık. Krea ve Mint Gayrimenkul ile farklı çalışmalar yaptık.”
ABD'li ünlü girişimci Kevin Ryan Yönetim Kurulu'nda
VentureFriends, Endeavor Catalyst Fund, Jabbar Internet Group ve Westcap Investment Partners gibi büyük yatırımcılardan toplam 78
milyon dolar yatırım desteği alan Blueground’ın ciro hedefi de oldukça iddialı.
Kurtuluş Cumhur Korkmaz, “Ciromuzu her yıl 3 katına çıkartarak büyümek istiyoruz. Bugüne kadar bunu başardık. Bundan sonrası için de hedefimi bu” diyor.
Bu arada, ABD’li ünlü girişimci Kevin Ryan da geçtiğimiz Ocak ayında Blueground’un Yönetim Kurulu’na katılmış durumda.
400 çalışanın 50’si mühendis
Blueground, sahip olduğu bakış açısı ve verdiği hizmetlerle, gayrimenkul sektörüne yönelik bir gelecek modeli oluşturuyor. Bu nedenle de kendini teknolojik gayrimenkul şirketi olarak tanımlıyor. Kurtuluş Cumhur Korkmaz teknoloji ile yarattıkları farkı şöyle anlatıyor: “400 çalışanımızın 50’sini mühendisler oluşturuyor. Hem kendi teknolojimizi geliştiriyoruz, hem de farklı teknoloji şirketleri ile işbirlikleri yapıyoruz. Misafirlerimiz, kiralamak istedikleri evi online rezervasyon yaptıktan sonra, temizlik ve bakım gibi katma değer sağlayan birçok ihtiyaçlarına
Blueground mobil uygulaması ile çözüm sağlayabiliyorlar; kablosuz internet şifresi, elektronik eşyaların kullanım kılavuzları, sosyal yaşam alanları gibi evleri ile ilgili tüm bilgilere ulaşabiliyorlar. Akıllı kilit sistemleri sayesinde cep telefonu ile eve giriş sağlayabiliyorlar. Son dönemde insanların evlerinde sağlıklı yaşamalarını sağlayan 'Mirror' teknolojisini New York’ta uygulamaya başladık. Normal bir ayna görüntüsünde olan bu sistem sayesinde, interaktif bir şekilde yoga ya da spor eğitimlerine katılabiliyorsunuz.”
Dünyadaki bütün evlerimizin mobilyasını Türkiye’den alıyoruz
“54 kişilik bir ekibiz. Ama 3 bine yakın insana dokunuyoruz” diyen Kurtuluş Cumhur Korkmaz, “Hizmet sağlayıcılarımız arasında, elektrik uzmanları, teknisyenler, mobilya üreticileri gibi farklı sektörler var.
Bizimle çalışmaya başlayan mobilya atölyeleri hızla büyüyor. Türkiye’de 120 tedarikçi ile çalışıyoruz. Daha da önemlisi dünyadaki bütün evlerimizin mobilyasını Türkiye’den alıyoruz.”