Yemeksepeti'ne ‘bağış’ da eklendi
Yemeksepeti, “Birbirimize Destek Zamanı” sloganıyla Türkiye’nin önde gelen Sivil Toplum Kuruluşları’ndan Kızılay, LÖSEV, TEV, TOG ve UNICEF işbirliğiyle bağış projesi başlattı.
Fayda yaratmak, değer üretmek için rekabetten çok işbirliğinin önem kazandığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu kapsamda etkili bir işbirliği de Yemeksepeti tarafından hayata geçirildi.
Yemeksepeti, “Birbirimize Destek Zamanı” sloganıyla Türkiye’nin önde gelen Sivil Toplum Kuruluşları’ndan Kızılay, LÖSEV, TEV, TOG ve UNICEF işbirliğiyle bağış projesi başlattı. Darüşşafaka ve TEMA ile de görüşme halinde. Proje kapsamında Yemeksepeti kullanıcıları, yemek siparişi verirken aynı zamanda bu değerli STK’lara bağış yapabilecekler. Projeyi Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın’dan dinledim:
“Birbirimize Destek Zamanı”
“Yemeksepeti olarak 6 bin kişilik çalışan kadromuz ve 30 binin üzerinde üye restoranımız ve milyonlarca kullanıcımız ile dayanışma ruhu içinde hareket ederek birbirimize destek olmaya devam ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada artık şirketlerin büyümek ve para kazanmak dışında topluma ve insana fayda konusunda çok daha fazla çaba sarf etmeleri gerekiyor. Çünkü toplum eskisinden çok daha fazla bunu talep ediyor. Günümüzde özellikle Y ve sonrasında gelen kuşaklar, şirketlerden ve CEO'lardan toplum yararına olacak eylemler bekliyor. Güçlü bir pazar yeri ve güçlü bir aile olarak biz de kendi alanında başarılı STK’ları aynı çatı altına toplayarak, kullanıcılarımızın da destekleriyle yardıma ihtiyacı olan birçok kişiye ulaşmak adına bir bağış projesi başlattık. “Birbirimize Destek Zamanı” diyerek yapılan her bağışın bir anlamı olduğu konusunda farkındalık oluşturmak hedefiyle yeni bir yola çıktık. Bu bağış kampanyasını dönemsel bir kampanya olarak değil, sürdürülebilir iş planımızın bir parçası olarak kurguladık. Bu yüzden de STK’ları seçerken özellikle dikkatli davrandık, farklı kulvarlarda öncü STK’larla iş birliği yaptık.”
Beraber çalışmak zorunluluk haline geldi
“Beraber çalışmak artık bir zorunluk haline geldi. İş dünyasında hepimiz daha iyisini, hatta en iyisini yapmak için çalışıyoruz. Ancak, en değerli markalar arasında yer almak için bu kadarı yeterli değil. Bugün, şirketinizin değerini artırabilmek için yaptığınız işi veya ürününüzü değil, müşterinizi düşünmeniz gerekiyor. Müşteri davranışları üzerine yapılan araştırmalar, bir markanın değerini sadece rakamların değil, aynı zamanda müşterilerinin algılarında yarattığı değişimin belirlediğini gösteriyor. Diğer yandan, ‘yeni normal’ dediğimiz kavram bizi aynı zamanda ‘yeni tüketici’ ile de tanıştırdı. Pek çok ülkede insanlar toplumsal sorunların çözümünde artık şirketlere ve şirket yöneticilerine güveniyor. Bu yüzden de şirketlerin kendi işlerinde en iyiyi yaparken, sosyal sorunları da göz önünde bulundurması, STK iş birlikleri ile toplumsal fayda için çalışması artık bir zorunluluk halini aldı. Yaşanan bu zorlu süreçte, insanlar elini taşın altına koyanlarla koymayanlar arasındaki farkı daha net değerlendirmeye başlarken, övgüsünü de yergisini de artık daha yüksek sesle söylüyor. Asıl fark bu sürecin atlatılmasından sonra görülecek, çünkü uzmanlara göre pandemi sonrası dönemde tüketiciler sorumlu şirketleri ödüllendirecek, sorumluluk almayanları ise terk edecek.”
Geleneksel taktikler Z jenerasyonu üzerinde işlemiyor
“Biliyoruz ki dijitalleşen dünyada algı çalışmaları için online kanalları kullanmak olmazsa olmaz. Çünkü artık önümüzde yeni bir kitle var. Dijitalin için doğmuş, dijital bir dünyada büyümüş Z jenerasyonuyla karşı karşıyayız. Ve bizim bildiğimiz geleneksel taktikler bu jenerasyon üzerinde işlemiyor. Nasıl ki son dönemde bu kuşağa yönelik pazarlama stratejileri üretiyorsak, toplumsal fayda sağlayacak projeleri de yeni taktiklerle sunmamız gerekiyor. Bugün markaların neredeyse tamamı sosyal medya üzerinden iletişim sağlıyor. Gençlerin dikkatini çekecek içerikler ve reklam kampanyaları gerçekleştiriliyor. Aynı şekilde toplumsal fayda sağlayacak projeler ya da toplumsal bir soruna kolektif çözüm arayışı da sosyal medya üzerinden daha hızlı bir şekilde ilerliyor.”
Yemek siparişi verirken bağış yapmak
Yemeksepeti, kullanıcılarının yemek siparişi verirken diledikleri kuruma kolay, hızlı ve güvenli bir şekilde bağış yapabilmesini sağlayan “bağış” fonksiyonunu web ve tüm mobil uygulamalarına entegre etmiş durumda. Bu buton sayesinde kullanıcılar, “bağış numarası”, “bağış projesi” gibi konuları aramadan hızlı ve güvenli bir şekilde diledikleri kuruma destekte bulanabiliyor. Kullanıcıların diledikleri kuruma ve fona bağış yapabilmeleri için ödeme adımına geldiklerinde öncelikle “online ödeme” yöntemini tercih etmeleri gerekiyor. Sonrasında kullanıcılar “bağış” butonuna tıklayarak diledikleri kuruma, kendi seçecekleri tutar kadar bağış yapıyor. Böylece hem bağış hem de sipariş tek adımda tamamlanıyor.
“Plastik tabak, çatal, bıçak gönderme!” mesajı verebilirsiniz
“Karbon sıfırlama ve plastik kullanımını azaltma amacıyla çalışmalar yapıyoruz. En kısa sürede Yemeksepeti ormanını oluşturarak, karbon salınımının azalması için çalışmalarımıza başlıyoruz. Bir yandan da sipariş onay sayfasında yer verdiğimiz 'Yeşili Koruyalım' kutucuğu ile tek kullanımlık plastik tüketimini azaltma konusunda kullanıcılarımızı ve restoranları teşvik etmeyi ve plastik tüketiminin azaltılmasına destek olmayı amaçlıyoruz. Kullanıcılar, siparişlerini verirken dilerlerse, sipariş sayfasında yer alan 'Yeşili Koruyalım' kutucuğunu işaretleyerek, restorana "Servis (plastik tabak, çatal, bıçak ve kağıt peçete) gönderme” mesajı iletebiliyor. Kullanıcılarımız, 2019 yılında 21,7 milyon siparişte 'Yeşili Koruyalım' kutucuğunu tıklayarak 427 ton daha az plastik tüketilmesine katkı sağladılar."