Yaz bereketi devam eder mi?
Dünya borsalarında iyimser hava devam ediyor. Güçlü tarım dışı istihdam ve gerileyen enflasyon verileri sonrası, piyasalar “ekonominin durgunluğa gitmeden enflasyonun düşürülebileceği” iyimser senaryoyu satın alıyor.
Beklentilerin altında kalan enflasyon verisi sonrası eylül ayı faiz artış beklentisi 75 baz puandan 50 baz puana doğru gerilerken, yatırımcılar durgunluk endişesi ile sattıkları hisse senedi, emtia, şirket tahvilleri ve gelişmekte olan ülke varlıklarına yöneliyor.
Aralık 2022 Fed vadelileri gerilerken dolar tepe noktasına göre yüzde 3’e yakın değer kaybediyor. S&P 500 ve Nasdaq temmuz dibine göre sırasıyla yüzde 16 ve yüzde 22 yukarıda.
Yüksek betalı Türkiye piyasaları risk iştahının güçlenmesinden en çok yararlanan varlık grupları arasında yer alıyor. Rusya’dan gelen dış kaynağın sayesinde rezervler güçlenirken, MSCI Türkiye dip noktasına göre yüzde 20 yukarıda. 10 yıllık eurobond tahvil faizleri tepe noktasına göre 2.4 puan aşağıda. Banka endeksinde son bir ayda yüzde 31 değer kazancı görülüyor.
Türkiye varlıklarındaki yaz bereketi devam eder mi? Bu sorunun cevabı büyük ölçüde dünyaya bağlı. Enfl asyonun gerilemesine rağmen ekonominin görece dirençli olduğu iyimser senaryoda ABD hisselerinde iyimser hava devam eder. Biz de yararlanırız.
Risk iştahının güçleneceği bu senaryoda muhtemelen Fed vadelilerine paralel dolar geri çekilir. Geçmiş veri, Fed’in ilk faiz artırımından sonraki altı ay içinde doların yüzde 2 ile yüzde 8 arasında değer kaybettiğini gösteriyor.
2003 yılından beri en yüksek seviyede olunması ve hemen herkesin katıldığı kalabalık bir ticaret olması, risk iştahının güçlendiği bir senaryoda dolarda aşağı yönlü riskleri artıracaktır.
Ancak son dönemde oluşan iyimser havaya karşın Türkiye ekonomisi ve piyasalar üzerinde risklerin devam ettiğini vurgulayalım. Avrupa’nın yavaşlaması, finansal koşulların sıkılaşması, emtia fiyatlarının yüksekliği Türkiye’yi önümüzdeki aylarda zorlayacak temel riskler.
Üstelik bu zorlu konjonktüre dünyadan ayrışan bir faiz politikasıyla, düşük rezervlerle ve sonbahar aylarında artacak yüklü dış borç ödemeleriyle giriyoruz. Bu yüzden Türk lirası üzerinde aşağı yönlü riskler devam edecektir.
Lafı daha çok uzatmadan toparlayalım. Son dönemde yaşanan sert yükseliş sonrası kısa vadede piyasalarda kar satışları görülebilir. Ancak temel görüşümüzde farklılık yok. Türkiye varlıklarını Türk lirası riski almadan alın önerimiz devam ediyor. Enflasyona karşı korunmak ve finansal baskılamadan kaçmak için hisse senedi ve kısa-orta vadeli eurobond favori yatırım araçlarımız.