Yatırım yeniye mi yenilemeye mi?
Cumhuriyet’in 100. yılında Türkiye seyahat endüstrisinde yatırım, işletme ve yönetimde iyi durumdadır.
Hatta Türkiye bu alanda yurt dışındaki tur operatörlüğünde bir “case study” yani incelenmeye değer bir vakadır.
Türkiye’nin bu alandaki başarısında, turizmi yurt dışından turist almaya dayalı (incoming) destinasyonlarında sektörün lokomotifi olan konaklamadaki durumu önemli rol oynuyor. Türkiye’de konaklama sektörü; yatırım, işletme ve yönetimde büyük oranda yerli firma ve kişilerin elindedir. Bu da önemli bir başarıdır.
Türkiye birçok krizi bu alandaki konumuyla aştı. Bu noktadaki başarının manivelası, yılda ortalama 20 bin yatak kapasiteli yeni tesis yatırımlarıdır.
Bunun sonucu olarak Türkiye rakiplerine göre genç tesislere sahiptir. Sektörün bütün alanları ve ilişkili kesimler bundan yararlandı.
Sektör şimdi bu noktada bir dönüm noktasına geldi. Bu konuda gelinen dönüm noktası ekonominin kuralı olan arz/talep dengesinin de sonucudur. Türkiye’de seyahat endüstrisinde arz/talep dengesi arz yönünden bozuluyor. Türkiye rakiplerine göre en çok yeni otel yatırımı yapılan ülkedir.
Bu durum hedeflenen kalite/fiyat avantajını kullanmaya engel oluşturuyor. Zira talebin üzerindeki arz fiyat düşüşüne neden oluyor, en azından fiyatların olması gereken noktaya gelmesine engeldir.
Türkiye’de ağırlıklı olarak kıyı bölgeleri olmak üzere her yıl 30’un üzerinde şehirde ortalama toplam 20 bin yatak kapasiteli yeni otel daha pazara giriyor.
Pazara giren yeni tesisler yatak kapasitesini artırıyor. Talep aynı olanda artmadığı için denge arz aleyhine bozuluyor.
Çözüm son dönemde daha yüksek sesle ifade edilmeye başlanan konaklama alanına yeni otel yatırımı yerine var olan tesislerin yenilenmesidir.
Son dönemde bu yönde atılan adımlar var.
Yedi aylık dönemler itibariyle 2019 yılında 41 tesis yenileme amaçlı proje hazırlanıp bunun için teşvik belgesi alınmışken bu sayı 2023’te 87’ye yükselmiş.
Sevindirici ama yeterli değil. Zira aynı dönemde teşvik belgesine bağlanan komple yeni otel yatırımı öngören proje sayısı 55’ten 134’e yükseldi.
Konaklama alanında öncelik yeni tesis yerine mevcutların yenilenmesi olmalı. Bu Türkiye’nin turizmde rakibi İspanya’nın uygulamaya koyup sonuç almaya başladığı ziyaretçi sayısını artırmaktan çok turizm gelirini artırma hedefine de uygundur.
Yenileme yatırımları genç tesislere sahip olma avantajını sürdürmenin de gereğidir.