Eskişehir unundan yeni çıktı fırından

Yarım asır önce Ankara, Bilecik, Kütahya gibi yakın illerde “simit satanlar” başlıktaki tekerlemeyi söylerdi…

-Eskişehir unundan yeni çıktı fırından!

Yüzyılın başında Eskişehir toprakları “Kıraç”tı! Bu topraklara Atatürk’ün Ziraat Mühendisi Ali Numan bey hayat verdi. Atatürk’te ona “Kıraç” soyadını verdi. Türkiye’nin yetiştirdiği önemli sanayiciler İnan ve Can Kıraç’ın babasıdır. İnan Kıraç, Eskişehir’in “Kıraç” topraklarında doğdu!

Ali Numan beyin çabaları ile Eskişehir’de yetiştirilen buğday değerli hale geldi.

Yasin Çakır 100 yaşında

100 yıl önce Eskişehir Sanayisini Kiremit ve un Fabrikaları oluşturuyordu. Cumhuriyetin ilk yıllarında Eskişehir’de 3 tane Un Fabrikası vardı…

Kanatlı, Yasin Çakır ve Gamgamlar…

Kanatlı Ailesi, Eti’yi kurdu. Gamgamlar İstanbul’da Motor Fabrikası kurdu. Yasin Çakır Un fabrikası tek kaldı ve 100 yıldır faaliyetini sürdürüyor. 1925 yılında kurulan Fabrika  100. Yılını kutluyor.

Selim Öğütür, yarım asırdan bu yana fabrikanın yönetiminde yer alıyor. Rıfat Çıkılıoğlu’nun, yönetim kurulu başkanlığını bırakmasının ardından görevi devraldı ve günümüze kadar sürdürüyor…

Eskişehir’de bilinen tanınan, sevilen bir sanayici, Selim Öğütür. Uzun yıllar boyunca Ticaret Borsası başkanlığını yaptı ve 90’lı yıllarda TOBB’da Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu.

Kimseyi icraya vermeyiz ödeyemiyorsa siler geçeriz

Fabrika Organize Sanayi Bölgesi’nde olsa da Selim Öğütür uzun yıllardır Çarşı’nın merkezinde bulunan ofiste kalmayı tercih ediyor. Kendisine şu soruyu yönelttim.

-Dile kolay şirketiniz 100 yaşında ve siz 50 yılı aşkındır iş hayatının içindesiniz. Bu başarınızın sırrı nedir?

-Biz her zaman için müşterilerimize olan vefa duygularımızla hareket ederiz. Örneğin bizden devamlı alış veriş eden tüccarlarımıza piyasadaki en ucuz fiyat neyse, bizde o fiyattan veririz.  Bir söz verdiysek muhakkak yerine getiririz. Birde aile büyüklerimizden şunu gördük. Biz kimseyi icraya vermekten hoşlanmayız. Ödeyemiyorsa siler geçeriz…

Bir de örnek veriyor…

-Müşterimizin bizde senedi vardı. Battı, canını alacak değiliz. Yıllar sonra toparlandı yeniden bizimle iş yapmaya başladı. Senedi hala duruyor. Artık o senetleri anı olarak saklıyoruz.

Yeniden hayata gelsem yine sanayici olurum

 -Kapasitenizi yeterli görüyor musunuz?

-Biz kendi açımızdan günlük 400 ton kapasiteyle ulaştık. Günlük olarak Eti firmasına yaklaşık 150 ton un veriyoruz.  Kalanı da Marmara ve Eskişehir çevresine! 2000’li yıllarda Eskişehir’de 9 tane un fabrikası vardı. Çoğu kapandı. Biz onları rakip olarak da görmezdik, meslektaş olarak görüyorduk. Organize Sanayi Bölgesi’ne yatırım yaptık.  Kapanan fabrikaların da açığını kapatmaya çalışıyoruz.

100 yılın 50 yılında yönetimde olan Selim Öğütür’e genç sanayicileri nasıl bulduğunu soruyorum…

-Bizim kadar hırslı değiller, Gençler daha ziyade sıkıyı görmediler. Biz epey zor günlerden geçtik!

Ve son sözü…

-Yeniden hayata gelsem yine sanayici olurum. Üretim yapmak insanı tatmin ediyor!

Fabrikaya ait 1930 tarihli antet ve kaşeli yazışma