Yaşananlardan çıkarılacak dersler
Finansal piyasalardaki stres hâli sürüyor. Çin’de olay kontrol altına alınmış gibi gözüküyor. Buna karşılık, ABD’nin baştaki tepkisizliği sıkıntı yarattı. ABD’de politika yapıcılar virüs konusunda somut tedbirler almadıkça, her şey ikincil öneme sahiptir.
Petrol fiyatı savaşı, olan bitenin üzerine geldi. Petrol piyasasında arz ve talep tarafında zaten sıkıntı vardı. Suudi Arabistan ile Rusya son yıllarda stratejik bir ortaklık kurdular. Çünkü birçok OPEC üyesi, petrol üretiminde maksimum kapasitede çalışıyor. Bu üyelerin üretim sahaları oldukça yaşlandı. Üretimi kısma ve artırma konusunda dengesizlik yaratan bu durum, verilen sözlerin tutulamamasına yol açıyor. Savaşın başlamasıyla, stratejik ortaklardan hangisinin hazırlıklı olduğuna bakalım. Rusya 2019 bütçesini petrol fiyatının 42 dolar olmasına göre yaptı. Suudilerin bütçesinde başa baş noktası 84 dolar idi. Rusya Merkez Bankasının Eylül 2019’da yayımladığı ‘‘2020 tahminleri’’ raporunda, brent petrol fiyatının 2020’de 25 dolara kadar düşebileceği öngörüsü yer aldı. Bu tahmin, petrol ve petrol ürünlerine talebin düşük kalacağı ve dünya ekonomisinde büyümenin hayal kırıklığı yaratacağı varsayımlarına dayanıyordu. Rusya’nın rakiplerine nazaran düşük fiyata karşı vurdumduymaz gözükmesinin nedenleri var. Petrol fiyatı düştüğünde, esnek bir para birimi olan Rus Rublesi, dolar karşısında değer kaybediyor. Şirketlerin dolar gelirleri azalıyor, ancak maliyetlerin ruble cinsinden olması bir dengeleyici oluyor. Yanı sıra, Rus petrol ve gaz şirketleri enerji fiyatları gerilediğinde devlete daha az vergi ödüyorlar.
2008 krizi, bugünkünden farklı olarak, bir finans kriziydi. Fakat sonrasında dünya ekonomisi büyük bir durgunluğa girdi. OPEC o dönemde üretimi iyice azaltmıştı. Bugünkü durumun nirengi noktası finansal olmasa da, küresel ekonominin oldukça zor bir döneme girdiği açıktır. Bu ekonomik konjonktürde bir de petrol üretimi artacak. On iki yıl önce, Amerika kayaç petrolü sektörünün esamesi okunmuyordu. O dönemde düşen petrol fiyatının, Amerikan ekonomisine faydası oldu. Kayaç petrolü şirketleri bugün 35 dolar civarında bir maliyetle çalışıyorlar. Petrol savaşının uzaması, hem bu şirketlere hem de Amerikan ekonomisine zarar verebilir.
Güvenli yatırım araçları açısından bugünkü durum ile 2008 krizini karşılaştıralım. Eylül 2008’de Lehman Brothers battıktan sonra yaşanan panik ortamında, en kalabalık güvenli liman “devlet tahvilleri” olmuştu. Faizlerin yerle bir olmasıyla, Amerikan tahvilleri 2020’de ilk sırayı aldı. Lehman sonrasında, ilk etapta uçup giden altın fiyatı sonra çakıldı. Ardından dengelendi. Altın fiyatında bu sefer de oynaklık vardı. Altının bu süreçte en azından kazandırdığını söyleyebiliriz. 2008’deki satış periyodunda da, bu dönemde de düşen dolar, yatırımcısını üzdü. Japon Yeni (JPY) her iki süreçte de kazandırdı. İsviçre Frangı (CHF) 2008’de kaybettirdi, 2020’de kazandırdı. Kısacası, JPY ve Amerikan tahvillerinin istikrarlı güvenli limanlar olduğu görülüyor. Bu tip ortamlarda altın fiyatının yüksek volatiliteye sahip olacağını bilmek gerekiyor. Güvenli limanların çöküş dönemlerindeki performansı listesinin son iki sırasında CHF ve dolar yer alıyor.