Yarım asırlık Türk markası yeni nesile emanet. 2024 ‘te hedef 6,5 milyar TL
1974 yılında Ümit Zaim ve Zerrin Zaim tarafından aile işleri deriyi moda ile birleştirip dünyaya satma hedefiyle kurulan Derimod 50 yıldır sürekli yenilenerek sağlam bir marka öyküsü yarattı.
Derimod yılda 250 bin adet deri giyim ürünü ve 2,5 milyon adet ayakkabı çanta satışı gerçekleştiriyor. Sektörde açık ara en yüksek satış adedine ulaşan kuruluş, 2023 yılında yüzde 100 büyümeyle 4 milyar TL’ye yakın ciro elde etti. Son üç yılda döviz bazında cirosunu iki katına çıkaran ve büyüme stratejisine hız kesmeden devam eden Derimod, 2024 yılında 6,5 milyar TL ciro hedefliyor.
Perakende sektörünün duayenlerinden Ümit Zaim, bu yıl yönetimi ailenin genç nesil temsilcilerine devrederek, Türkiye’deki aile şirketleri için çok değerli bir örnek oluşturmuştu. Geçtiğimiz günlerde Derimod İcra Kurulu Başkanı Murat Zaim basın toplantısında gazetecilerin önüne tek başına çıkarak soruları yanıtladı.
2024 yılı hedefleriniz neler?
Derimod, EuroMonitor Kasım 2023 Ayakkabı Raporu’na göre spor ayakkabıdan ayrıştırılmış AB segmentinde ayakkabı ve deri giyimde lider olarak sektöre öncülük ediyor. Önümüzdeki dönemde, daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye’de 88 olan mağaza sayımızı 2 yılın sonunda 100’e çıkartmak için çalışıyoruz. 8 farklı ülkede 18 mağazamız var. Yeni yatırımlarla yurt dışı mağaza sayımızı 25’e çıkartmayı ve öncelikle yakın coğrafyada bölgesel gücümüzü artırmak istiyoruz.
Mevcut mağazalarınızda hangi değişiklikleri yaptınız?
Yeni açılan mağazalarda metrekare artırdık. 150-200 m2’lik mağazalardan, 350-400 metrekare büyüklüğündeki mağazalara yöneldik.
Marka işbirliklerinize davam mı?
Dünya genelinde 1000'e yakın mağazası olan, İtalya'nın başarılı ayakkabı markalarından Geox ile 2023 yılında başladığımız iş birliğini Alberto Guardiani, Skechers, Harley Davidson, Caterpillar, Camper, Birkenstock gibi markalarla devam ettiriyoruz.
Derimod Grubu altında yönettiğimiz Geox markasını, 3 yıl içinde 15 mağazaya ulaştırarak, ülkemizi Geox’un en başarılı olduğu pazarlardan biri haline getirmeyi planlıyoruz.
E-ticaret satışlarınız ne durumda?
Son iki senede teknolojiye ciddi yatırım yaptık. Bunun sonucunda e-ticaret satışlarımızın toplam satışlardaki oranı yüzde 20’ye çıktı. 2025 yılına kadar bu payı yüzde 25’e çıkartmak için çalışıyoruz.
2022’de Avrupa’nın en büyük online moda satış kanalı Zalando ile başladığımız yurt dışı operasyonumuz da devam ediyor. Önümüzdeki dönemde Avrupa, Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetlerinde e-ticaret platformlarında büyümeyi planlıyoruz.
Çalışanlarınızda kadın-erkek oranı nasıl?
Üst yönetim ve merkez çalışanlarımızın yarısından fazlası kadın. Biz yıllardır sadece moda konusunda değil aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda da liderlik yapıyoruz. Bu yıl geleceğin kadın liderlerini yetiştirmek ve kadın girişimcilere destek olmak amaçlı özel projelerimiz var.
Cem Yılmaz “Geleceğin Hekimleri” için sahneye çıktı
Eğitimde fırsat eşitliği ve herkes için ulaşılabilir sağlık vizyonuyla maddi olanaksızlıklar içinde eğitimini tamamlamaya çalışan tıp fakültesi öğrencilerini yetiştiren Lokman Hekim Sağlık Vakfı, “Geleceğin Hekimleri” için özel bir gece düzenledi.
Vakıf, 14 Mart Tıp Bayramı’nda Zorlu Performans Sanatları Merkezi, Turkcell Sahnesi’ndeki Cem Yılmaz gösterisinden elde edilen gelirle daha fazla öğrenciye burs sağlayacak.
Gecenin açılış konuşmalarında özellikle sağlık çalışanlarının karşılaştığı şiddete vurgu yapıldı. Vakfın kurucu Onursal Başkanı Ayhan Tokgöz ve Lokman Hekim Sağlık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Şeker, ülkemizin dört bir yanında görev alan 111 mezun hekimleri ve halen eğitimleri devam eden 124 tıp fakültesi öğrencileriyle gurur duyduklarını dile getirdiler.
700 bin hastaya hizmet, 598 hekimi yetişmesine destek
Maddi olanaksızlıklar içinde eğitimini tamamlamaya çalışan tıp fakültesi öğrencilerine katkı sağlayan ve 103’ü mezun olmak üzere 598 hekimin yetişmesine destek veren Lokman Hekim Sağlık Vakfı; 1986 yılında, sağlık hizmetine ihtiyaç duyan kişilere maddi kaygı duymaksızın hizmet vermek amacıyla Ayhan Tokgöz, Dr. Aydın Arıcı, Dr. Gülbin Gökçay ve Dr. İrfan Gökçay tarafından kuruldu.
Vakfa yapılan bağışlar, bölge halkına sunulan eğitim, gıda, giyim, sağlık yardımlarının yanında, 25 yataklı hastane olarak yapılan, uzun dönem Lokman Hekim Tıp Merkezi olarak hizmet veren binanın inşaatında ve işletmesinde kullanıldı.
Temmuz 1987-Aralık 2012 tarihleri arasında, 240 bini ücretsiz olmak üzere toplam 700 bin hastaya sağlık hizmeti verildi. Sosyal komite tarafından belirlenen ve maddi yetersizlik içinde olan hastaların tüm teşhis ve tedavileri tamamen ücretsiz gerçekleştirildi. Tıp fakültesi öğrencilerine yapılan desteklerin yanı sıra ilk ve orta öğretim çağındaki 3 bin çocuğa da öğrenim bursu ve kırtasiye desteği verildi. Vakıf, eğitim alanında yaptığı çalışmalara ek olarak sürdürülebilirlik alanında geliştirdiği projelerle de 142 bin 600 ton katı atığın kontrollü şekilde toplanmasını sağladı ve 615 bin ağacın kesilmesini engelledi.
Toros and Partners’ın yenilikçi bakış açısına IF Design Ödülü
Türk mimar ve tasarımcılar, uluslararası arenada varlık göstermeye ve başarılı çizgilerini sürdürmeye devam ediyor. Son yıllarda pek çok başarılı işlere imza atan Toros and Partners, dünyanın en prestijli ödüllerinden Almanya merkezli IF Design Award yarışmasında ödüle layık görüldü.
Ödül töreni Nisan’da Berlin’de
Her yıl merakla beklenen IF Design Award, Nisan ayında düzenlenecek törende çeşitli kategorilerde ödüllerini dağıtacak. Ödül için 2024’te 72 ülkeden başvuran 10.800 eser farklı kategorilerde yarıştı. Paribu Merkez Ofisi tasarımı ile layık görüldükleri ödülü, Toros and Partners kurucu ortakları Derya Toros ve Çetin Dalva Berlin’de gerçekleşecek olan bu törende alacak.
“İyi bir mekanda yaşayanlar, dünyayı iyileştirmeye çalışır”
Ödülle ilgili heyecanını paylaşan Toros & Partners kurucu ortağı Derya Toros şu yorumu yapıyor: “Ruhu olan işler tasarlamak; sadece estetik bakış açısı ile değil bütüncül bir yaklaşımla birbirini besleyen değerler bütünü yaratmak, teknoloji ve sanatı birlikte harmanlayarak tasarımda yenilikçi bir yaklaşım göstermek bize anlamlı geliyor. İyi kurgulanmış bir mekanın içinde yaşayanlar, dünyayı iyileştirmeye çalışırlar. Bu ruhla tasarım yapıyoruz. Hiçbir büyük iş, tek başına yapılamaz. Ekibime ve ortaklarıma çok şey borçluyum. En iyi işler, ancak işini iyi yapan insanlarla birlikte mümkündür.”