Yapay Zekâda Yaprak Dökümü
Son aylarda sonu “.AI” ile biten bir çok şirketin türediği dikkatinizi çekmiş olabilir. Öyle ki, eğer şirketinizin ismi .AI (yani “yapay zekâ”) ile bitiyorsa, girişim sermayesi fonlarından yatırım alma imkânınız da artıyor. 2022’den beri faiz oranlarının artmasıyla beraber tüm teknoloji alanlarına yapılan girişim sermayesi yatırımları düşerken, yapay zekâya yapılan yatırımlar yükseldi. (Daha önce iklim ve savunma teknolojilerinin de ilk üçteki diğer öne çıkan sektörler olduğunu yazmıştım). Ancak görünen o ki, ismi .AI ile biten bu şirketlerin uzun vadede işlemci gücü ve insan kaynağı maliyetlerini karşılayarak sürdürülebilir bir büyüme yakalamaları pek de kolay değil. Nitekim, Open.AI’ın geliştirdiği ChatGPT’nin piyasaya çıkışının üzerinden daha bir sene geçmişti ki, yaprak dökümü başladı.
İlk haber Stability.AI’dan geldi. Stability.AI’ın geliştirdiği yapay zekâ modeli, yazdığınız metinlere dayanarak resimler üretiyor. Bu işi de ChatGPT’nin kardeşi DALL-E’den daha iyi yapıyor ve üstelik açık kaynak kodlu. Stability.AI’ın kurucusu Emad Mostaque, 1983’te Bangladeşli bir ailenin çocuğu olarak Ürdün’de doğmuş ve Oxford Üniversitesi’nde okumuş. Önce hedge fonlarda çalışmış. Daha sonra bir süre siyasal İslamla ilgili analistlik yapmış. Hatta İslamî prensiplere dayalı yapay zekâ geliştirmeye çalışmış. Sonra Münih’teki Ludwig Maximilian Üniversitesi’nde geliştirilen modeli Stability.AI’da ticarileştirmişler. Modeli geliştirenlerin daha sonra açtıkları davada, geliştirilmesine katkısı olmadığı halde, Emad bu modele “çökmekle” itham edilmiş. Ocak ayında Münih’te DLD Konferansı’na gittiğimde Emad ile sohbet etmiştik. Konuşurken aklı dilinin ötesinde gidiyordu. Zaten dikkat dağınıklığı ve Asperger sendromu teşhisi konmuş. Bu özelliklere sahip kişilerin yeni fikirler geliştirmesi kolaydır. Fakat bir işin başında sebat edip büyütmeleri ise zordur. Emad da geçen hafta Stability.AI’ı bıraktığını açıkladı. Bu gibi şirketler, genelde, bir lider kültünün etrafında kurulduğu için bu şirket bundan sonra nereye gider, meçhul.
Aynı günlerde bir istifa haberi de Inflection.AI’dan geldi. Şirketin kurucusu Mustafa Süleyman istifa edip Microsoft’un yapay zekâ bölümünün başına geçti. Şirketin ikinci adamı Karen Simonyan’ı da yanında götürmüş. İkisi de Oxford Üniversitesi’nde okumuş. Simonyan, Ermeni asıllı. Mustafa Süleyman’ın babası Suriyeli bir taksici. İngiltere’de doğmuş. Oxford’dan mezun olmadan üniversiteden ayrılıp, önce İngiltere’deki Müslüman gençlere telefonla hizmet veren bir psikolojik yardım hattı kurmuş. Sonra bir süre aynı konularda Londra Belediyesi’nde çalışmış (geçen hafta yazdığım gibi Londra belediyesi, çorba dağıtmak ve inşaat yapmak dışında işler de yapıyor). Süleyman, 2010 yılında yapay zekâ şirketi DeepMind’ı kurup, 2014’te Google’a satmıştı. Çinlilerin meşhur Go oyununda insanı yenen yapay zekâ, işte bu DeepMind tarafından geliştirilmişti.
Süleyman, 2022’de Google’dan ayrılıp Inflection.AI’ı kurmuştu. Kurduğu bu şirketin iddiası, “sizinle dost olabilecek bir yapay zekâ” yapmaktı. Şirket yüz milyonlarca dolar yatırım aldı. Ama görünen o ki, “insanlarla dost olacak yapay zekâ”ya henüz yeterince kullanıcı ilgisi yok. Microsoft, Inflection’ın yatırımcıları Süleyman’ın şirketi ortada bırakmasına üzülmesin diye şirkete 650 milyon dolar “lisans ücreti” vermeyi de kabul etmiş. Mustafa Süleyman ile ilgili yapılan yorum da şu: Bu arkadaş iyi bir girişimci ama şirketi büyütmek için gerekli stresle başa çıkacak psikolojiye sahip değil. Bu yüzden işleri tam büyümeden satıp büyük ve kurumsal bir şirkette çalışmayı tercih ediyor.
Mustafa Süleyman’ın 2010’da kurduğu DeepMind’ı Google satın almıştı. Şimdi Microsoft şirketi satın almadan ekibi transfer etti. Microsoft’un bu yaklaşımının sebebi olarak, ABD’de rekabet otoritesinin artık büyük teknoloji şirketlerinin yeni satın almalarına izin vermeye soğuk yaklaşması gösteriliyor. Yani Microsoft, bir nevi rekabet hukuku kurallarını arkadan dolanıyor olabilir. Daha önce yazdığım gibi, OpenAI’daki darbe girişiminde de Microsoft en büyük hissedar olarak hakem rolü oynamış ve kendi tercihi olan Sam Altman’ı tekrar başa getirmişti. O zaman, Microsoft CEO’sunun yatırımcılara “Panik olmayın, zaten OpenAI’ın bütün fikrî mülkiyeti ve verisi bizde” dediği unutulmuş değil. Bu arada, Avrupa Birliği yerli ve milli yapay zekâ sistemlerini geliştirmek amacıyla yasalar çıkarırken, Microsoft Şubat ayında Fransız Mistral AI’ın da en büyük yatırımcısı oldu.
Amerikan rekabet otoritesi, son dönemde, yapay zekâ şirketlerinin çoğunda Microsoft’un, Google’ın ya da Amazon’un hissedar olmasını “Bu iş nasıl oluyor?” diye sorgulayarak Ocak ayında bir inceleme başlattı. Ancak şimdi ABD’de herkesin gözü Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde. Eğer Trump kazanırsa bu incelemeleri yapan bürokratların hepsi yeni iş aramak zorunda kalacak.