Yapay zekâ savaşının yeni cephesi: Veri merkezleri
Köşemizin okurları bilirler, veri merkezi yatırımlarının cazibesine bugüne kadar çekinceyle yaklaştım. Veri merkezlerinin ülkemizde kıt olan enerji kaynaklarını çok kullanan, buna mukabil güvenlik ve temizlik personeli dışında istihdama etkisi kısıtlı yatırımlar olduklarını savundum. Ancak bu konudaki görüşüm değişti. Çünkü John Maynard Keynes’in dediği gibi “Veriler değişince görüşümü değiştiririm, siz ne yaparsınız?” Gelin, görüşümü değiştirmemin nedenlerine bakalım.
Son haftalarda birçok ülke arka arkaya devasa büyüklükte veri merkezi yatırımlarının duyurusunu yapıyor. Mesela ABD Başkanı Donald Trump, göreve gelir gelmez Stargate isminde bir proje açıkladı. 500 milyar dolarlık projedeki yatırımın çoğu, veri merkezi inşasına harcanacak. Her biri 45 bin metrekare büyüklüğünde 20 veri merkezi inşa edilecek. Yani her bir veri merkezi yaklaşık 7 futbol sahası büyüklüğünde olacak. Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa’da 30 ila 50 milyar dolar civarında veri merkezi yatırımı yapacak. Çin devletbaşkanı Xi Jinping, Peru’daki Asya-Pasifik ekonomik iş birliği zirvesinde, Çin’e veri merkezi yatırımlarını çekmek için ülkesindeki kanunların küresel normlarla uyumlu hale getirileceğini açıkladı. Düşünün, Google ya da Whatsapp’a erişime yasak koyan Çin bile veri merkezi yatırımı deyince yelkenleri suya indiriyor. Hindistan’da eyaletler veri merkezi teşvikleri için birbiriyle yarışıyor. Fas, Avrupa’nın veri merkezi işlerini çekmek için özel endüstri bölgesi kurduğunu açıkladı.
Yeni yapay zeka modelleri akıl yürütmeye dayalı çalışıyor
Peki, ne oldu da veri merkezi birdenbire gözde yatırım haline geldi? Sebep, son iki senede büyük dil modelleri denen yapay zekâ araçlarının kullanımından doğan ihtiyaç. ChatGPT’den bildiğiniz büyük dil modelleri, büyük veri merkezlerinde çalışıyor. Bugüne kadar bu merkezlerin esas işi, yapay zekâ modellerinin yazılı ve görsel veriler kullanılarak eğitilmesiydi. Şimdi modellerin eğitimi büyük ölçüde tamamlanmış durumda. Ancak ChatGPT’nin “o serisi” gibi yeni çıkan modeller akıl yürütmeye dayalı çalışıyor. Akıl yürütmek ne demek? Matematik problemlerini çözebilmek, algoritmaları anlayıp bilgisayar kodu yazabilmek demek. Yani yapay zekânın eğitiminde kullanılan metinleri papağan gibi tekrar etmesinin ötesine geçebilmesi anlamına geliyor. İşte bu modeller, matematik olimpiyatlarında dahi insanlardan daha iyi skorlar almaya başlıyor.
Akıl yürüterek çıkarım yapan bu modeller, veri merkezini artık eğitim amaçlı değil de sizin modele sorduğunuz soruya cevap vereceği zaman kullanıyor. Öyleyse soruya hemen cevap alabilmek için, modeli kullanan her kimse ona yakın bir yerde iyi çalışan, güçlü işlemcilere sahip bir veri merkezi olması lazım. Zira model eğitiminde kullanılan işlemci gücünü planlamak mümkün olsa da bu şekilde bir çıkarım için ne zaman hangi talebin geleceğini öngörmek mümkün değil. Veri merkezinin sürekli emre amade olması gerek. Olmazsa ne olur? Yanıt süresi uzar. “E, uzayıversin”, diyebilirsiniz. Belki “yemeğim nerede?” diye sorduğunuz sohbet botunun yanıt süresinin biraz uzamasına tahammül edebilirsiniz (Ben ona da edemiyorum.). Ama otonom sürüş sistemlerinde verilecek kararlara geldiğinde yanıtın anında verilmesi gerekiyor.
Bu arada, veri merkezleri sadece tuğlaları yan yana döşeyerek inşa edilmiyor. Bu merkezlerdeki sistemlerde farklı amaçlar için kullanılan farklı farklı çipler bulunuyor. Bunların en gelişmişlerini NVIDIA şirketi yapıyor ve öyle süpermarketten alır gibi alamıyorsunuz. Öncelikle parayı verip sıraya girmeniz lazım. Daha önemlisi bazı çip modellerine Amerikan devletinin ambargosu var. Biden yönetiminin giderayak çıkardığı kararnameye göre Türkiye, 18 ülkenin yer aldığı güvenilir partnerler ve müttefikler listesine giremedi. Bu kararnamede bazı ülkelere çip satışı tamamen serbest. Kuzey Kore, Çin, İran gibi ülkeler ise yasaklılar arasında. Türkiye ile beraber 17 NATO üyesinin de olduğu kategorideki ülkelere ise satış yaparken de belli şartlar koşulsun ve sınırlı sayıda satış yapılsın deniyor. Mesela şu an Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Emirinin kardeşi Şeyh Tahnoun, ülkesinin bu kısıtlamaların dışına çıkarılması için temaslarda bulunuyor. BAE’nin bu işlere odaklanan şirketi G42 geçen sene Amerikan devletinin zoruyla Microsoft ile ortak olmuştu. Şimdi bu ortaklık ilk büyük veri merkezini Kenya’da kuracak. Gördüğünüz üzere Microsoft gibi özel bir şirketle dahi masaya otursanız arkasından Amerikan devleti çıkıyor. Veri merkezi işleri böyle.
Veri merkezi inşaatını öğrenen şirketler, dünyada iş yapabilir
Demek ki yapay zekâ işlerinde ciddi hedeflerimiz varsa, bu işin inşaat boyutunu küçümsememek gerekiyor. Veri merkezi projelerine, kamu tarafından düşük faizli proje finansmanı kredisi sağlanabilir. Müttefik olduğumuz ülkelerin Türkiye’de yatırım yapması için de çaba sarf etmeliyiz. Ambargolardan etkilenmemek için kamu-özel sektör iş birliği ile kıvrak diplomatik adımlar atmak lazım. Veri merkezi inşaatını bir kez öğrenirsek, inşaat şirketlerimiz dünyanın dört bir yanında bu işleri yapabilir. Yapay zekâda ilk kez soru bildiğimiz yerden, inşaattan geldi. Bu fırsatı kaçırmayalım.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.