Yapay zekâ gelecek, dertler bitecek mi?

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Bencil bir yapay zekâ, insanlığın başına bela olabilir mi? Hem de çok büyük bela olabilir. Makineler bir kez zeki olmaya başlarsa, bu zekânın insanlığa faydasını iyi kontrol etmek temel şart olacak. Kontrol edilmeyen her güç, bilinir ki kullananına zarar verir ve yapay zekâ yeni güç odağı olma yolunda…

Eğer kontrol edilemezse yapay zekâ, çağımızın en büyük risk unsuru halini alabilir. Yapay zekânın neleri kapsadığına bakalım; Makine öğrenimi, ihtimal hesaplama, planlama, gerçek zamanlı kritik karar alma, çoklu hedef izleme, işlemsel biyolojinin temel felsefesi ve daha nicelerini sırala gitsin.

ELİN ZEKÂSI İLE NEREYE KADAR?

Robotik ve biyo-enformatik alanlardaki çalışmalar, akıllı silahlarla kitlesel kıyım risklerini, bencil bir zekânın insanlığa vereceği zararları, yeni nesil terminatörleri gündeme getiriyor. Bu konu, son dönem bilim kurgu roman, dizi ve filmlerin başlıca esin kaynağı durumunda. Belli ki kaygılar derinleşiyor.

Pek, bu işlere hiç bulaşmasak? Bu, artık mümkün değil. Karşıtı veya yandaşı olsanız dahi, yapay zekâ çağında bu alanlarda geri kalamayız. Aksi halde başkalarının hizmetindeki yapay zekâ bizi esir edecektir. Burada sorun, yapay zekâyı üretecek organik zekâlarımızın varlığı, niceliği ve niteliğidir.

İKİ SORU İKİ CEVAP / Yapay zekâya dair…

Yapay zekâya karış çıkmak mı gerekir?

Küreselleşmeye karşı olmak, sizin bu süreçten etkilenmeyeceğinizi garanti etmez. Tıpkı yapay zekâ çağına bigâne kalmak gibi… Bu işi popüler kültürün parçası sayıp bir moda düşünceye çevirerek içini boşaltanları görüyorum. Ancak her konuşmayı yapay zekâ ile taçlandırmak, kavramın içini boşaltır.

Her düzeyde yapay zeka üretilebilir mi?

Yapay zekâ, düşük düzeylerde de yazılıyor olabilir. Eğer ileri düzeyde yapay zekâ üretemez isek, bunu kullanan makineler, yeni dünyanın marabaları olacaktır. Bu yüzden yapay zekâyı yerli yersiz kullanmak ve bunu bir reklam unsuru haline getirmek, doğru değildir. Anlamaya çalışmak gerekir.

not - ORGANİK ZEKÂLARIMIZ İŞBAŞI YAPSIN

Belli ki akıllı makineler çağında bizler yapay zekâ üretmek zorundayız. Zira başkasının ürettiği yapay zekâdan bize hayır yok. Bunun da yolu yapay zekâ üretecek kabiliyetteki organik zekâlarımızı teşhis, teşvik ve korumaya almaktır. Organik ileri düzey zekâlarımızı ancak liyakat odaklı yönetimlerle tutabiliriz. Aksi halde onlar gider, elin yapay zekâsının yapıcısı olurlar. Üniversitelerimizin yapay zekâ ilgisi, pek çok ülkeden ileride... Fakat sorun şu ki bu alanda nitelikli literatür, anlamı araştırma üretmekten ziyade “laf olsun torba dolsun” kabilinden çalışmalar söz konusu…

Misal yapay zekânın kültür boyutu çalışılmadan, ülkemizdeki uygulamalardan verim alınması zordur. Elin ürettiği yapay zekâ, mantık döngülerinden değer yargılarına dek farklı kültürlerin eseri olacaktır. Başka bir sorun, bu coğrafyayı ve antropolojiyi dışlayan yapay zekânın, çözdüğünden fazla sorun üreteceği aşikârdır.

Benim beklentim, zaten bu alanda çalışan uzmanlarımızın, Türkiye Yapay Zeka Platformu oluşturup, üretilen içeriğin paylaşımıyla kendi kültürel zeka kodlarımızın oluşturulmasıdır. Mevcut platformlara gelince, bunları çoğunun “biz de yaptık” fiyakasından öteye değeri yoktur. Yine de gayret iyidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Acep bu yerde var m’ola 03 Aralık 2024
ŞEREF OĞUZ YAZDI... 02 Aralık 2024
Dikkat TÜİK çıkabilir 29 Kasım 2024