“Yanlış veri, yanlış reçete yazdırır…”
Enflasyon açıklandı ve bizler için sürpriz olmadı. Ancak ortaya çıkan sonuç oldukça düşündürücü…
Geçen yıl bu zamanlarda göreve başlayan Merkez Bankası yönetimi karşılarında %38,21'lik bir yıllık enflasyon bulmuşlardı. O ay yapılan beklenti anketinde ise Mayıs 2024 için % 29'luk bir TÜFE oranı şekillenmiş idi.
Biz o tarihlerde böyle bir enflasyon oranının mümkün olmadığını söylemiştik. Çünkü Nurettin Nebati-Şahap Kavcıoğlu yönetiminin politika faizini anlamlı olmaktan çıkarıp döviz kurlarına baskı uygulamalarının neticesinde fiyatların yükseldiği aşikârdı ama TÜİK’in bunları gizlediği izlenimi tavan yaptı.
Yeni yönetim gelir gelmez eski ekonomi yönetimini suçladı ama neredeyse aynı uygulamaları yaptı. Faizleri yavaş yavaş artırdı, döviz rezervlerinden yüklü satışlar yaptı. Politika faizleri önce %15'e yükseltildi. Ancak o sırada enflasyon %38,21 idi. İnandırıcı olmayan bu TÜFE rakamına rağmen Merkez Bankası politika faizlerini 12 ayın sonuna %50'ye çıkarırken enflasyon %75'in üzerine çıktı. Tabii bu enflasyonun resmi tarafı... Herkes %100'ün üzerinde olduğunu biliyor ve tecrübe ediyor.
Özetle, Merkez Bankası bu uygulamayı 31 Mart'a kadar da devam ettirdi. Bu süreçte seçimlerden hemen önce başlayan kur yükselişini durdurmak için 500 baz puanlık faiz artışı yapmak zorunda kaldı. Mevcut yönetim zamanında para arzı sürekli büyüdü ama bankalara baskı yapılarak kredileri limitlerden mevduat faizinin yükselmesi için çabalandı. Tüm bunların yan etkileri oluştu elbette. Şimdi akla iki soru geliyor:
- Merkez Bankası yönetimi göreve geldiklerindeki enflasyonu "doğru" olarak kabul ediyor ise, % 75'e yükselen enflasyonun kabahatini sadece eski yönetime atamazlar. Geç kaldıkları ve yavaş yavaş artırdıkları politika faizleri ile önce salıp sonra baskı uyguladıkları döviz kurları sebebiyle bu seviyeye çıktığını kabul ediyorlar mı?
- Merkez Bankası Yönetimi göreve geldiklerindeki enflasyonun "yanlış" olduğunu kabul ediyorlar ise döviz kurları üzerindeki baskı uygulamaları doğal ama yanlış bir refleks olmuş. Ancak politika faizi patikasını neden bu şekilde uyguladılar?
İşin özeti şu diyebilirim: Yanlış veri karar alıcıların yanlış reçeteler yazması sonucunu doğurur. Bir de, hem siyaseti hem de piyasaları idare ederken vatandaşların refahı unutulmuş gözüküyor. Ekonomi yönetimi vatandaşa değil de portföy yatırımcılarına doğru konuşuyor. Hal böyleyken, önümüzdeki aylarda enflasyonda 20 puan azalma olsa bile fiyatlama davranışlarında bozulmayı durdurmak zor olacak gibi gözüküyor.