Yakın gelecekte iş gelip işsizi bulacak mı?

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Herkesin, her şeyle, her yerden, her yere ve her şeyle bağlandığı bir dünyada yaşıyoruz artık. Sosyal medya platformlarındaki paylaşımlarımızla bizi bizden daha iyi tanıyorlar. Google, ne zaman hasta olacağımızı dahi biliyor, Instagram ne yiyip ne içtiğimizi…

Hatta becerilerimiz, ilgi alanlarımız, sosyal, akademik, entelektüel zekâmızı dahi ölçen yazılımlar söz konusu… Hele ki görüntü ve ses paylaşımlarımız var ki her geçen gün geride bıraktığımız dijital izler sayesinde, sürekli güncellenen sanal CV’lerimiz oluşuyor.

Geleneksel insan kaynakları modellerine bakıyoruz, bizim hazırladığımız CV’leri kariyer sitelerine veya şirketlere gönderiyor, orada silolar oluşturuyoruz. Ne işverende bunların içinden ihtiyaç duyduğu kabiliyeti bulma becerisi var, ne de bizde kendi öz yeteneğimizi sergileme gayreti…

HAMİLİ SOSYAL MEDYA YAKİNİMDİR

Hal böyle olunca zaten yüksek işsizlik ortamında doğru işe doğru insanı bulma imkânı azalıyor. Hele ki Türkiye’de iş geliyor; “hamili kart yakinimdir” klişesine dayanıyor. Fakat bu durum değişmek üzere… Zira yakın gelecekte teknoloji sayesinde işler gelip bizi bulacak.

Şirketler, ihtiyaç duyduğu kabiliyeti ararken, milyonlarca seçenek içinde en doğru kişiyi bulma imkânına doğru yol alıyor. Sadece CV silosu kariyer sitelerini değil fakat aynı zamanda sosyal medyaları da tarayarak bunu yapıyor.

İKİ SORU İKİ CEVAP

1-Artık CV hazırlamayacak mıyız?

Gerek kalmayacak. Zaten günde ortalama 3 saat sosyal medyada zaman geçiren bizler, her paylaşımla hatta her dolaşımda ardımızda çok sayıda sanal iz bırakıyoruz. Becerilerimiz yanı sıra ihtiyaçlarımız ve yerimiz, yurdumuz, yakınlarımız, güvenlik bilgilerimiz, ortalıkta dolaşıyor. Hatta bu bilgiler alınıp satılıyor. Bu yüzde CV’ler iş aramayacak, işler CV arayacak artık…

2-Daha mı mutlu çalışan olacağız?

Evet, zira hayatta en büyük şans, sevdiğin işi yapmaktır. Hele ki iş de seni seviyorsa, tadından yenmez… Çünkü kendini gerçekleştirme, kabiliyetinin tam karşılığını alması, potansiyellerine erişme imkânı doğabilecek.

HER ŞİRKET KENDİ İK’SININ İŞGALİNDE

Mevcut insan kaynaklarına bakıyoruz; kabiliyetten ziyade diplomayı işe almak üzerine odaklandıklarını görüyoruz. Oysa bir şirketin en değerli varlığı, nitelikli çalışanıdır. İnsan kaynaklarında geliştirilen testler, sorular, yaklaşımlar ve fiyakalı diploma merakı, şirketleri doğru çalışana ulaştıramıyor.

Yeni mezundan 3 yıl tecrübe arayanını mı istersin, kendi dil bilmez ancak ambar bekçisi ararken dahi yabancı dil arayanını mı istersin… Doktoralı çalışana zekâ testi yapmaya kalkanından, kabiliyeti keşfedecek kabiliyet kırıntısı taşımayanından…

Patronlar, nitelikli insan gücü, sizin var kalmanızı sağlar. Değilse vasat, niteliksiz, diplomalı ama beceriksiz insanlarla debelenip durursunuz. İşe alma sürecini bizzat sizin yönetmeniz, sizin en hayati eyleminiz olacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar