Yabancıya cennet yerliye cinnet Türkiye’m…
Gölgeyi kovalarken, dikkat etmeli; aslını yitirebilirsin… Gölge, faiz karşıtlığı… “Faiz sebep, enflasyon sonuç” diye diye hem faizi rekora taşımış hem de doları çift haneye ulaştırmışız. Cumhurbaşkanı dün “faizi savunanlara sesleniyorum” diyerek kendi yol arkadaşlarına; “içimizdeki faizciler” ayarı verdi.
Ve ilaveten; “bu milleti faize ezdirmeyeceğiz” dedi. İyi de millet faizden değil, dövizden eziliyor. Faize ezdirmeye gerek kalmadı artık. Zira milleti ezme işini şu anda dolar, hakkıyla (!) yerine getiriyor. Kaldı ki faizi savunan yok ve bankalar dahil, yüksek faiz belasıyla baş edebilmenin çarelerini arıyor.
O halde bu doları dolduran söylemler niye? Aklıma şu geliyor ve umarım saçmalıyorumdur; acaba ülkede döviz biriktiren kesimlere, doları çıldırtarak servet mi aktarılıyor? Faiz de işin bahanesi yapılıyor? Tamam; “saçma!” diyebilirsiniz de üzerinde bir düşünün derim.
MERKEZ KAFAYI YEMEK ÜZERE
Bugünkü PPK toplantısından piyasa 100 baz puan indirim bekliyordu ancak son birkaç gündür Hazine Bakanı’nın söylemleri, Merkez Bankası Başkanı’na yönelik mesajlar ile sanki faiz indirimine “kasım molası” verilecek gibiydi.
Hatta piyasa bunu fiyatlamaya başlamıştı ki Cumhurbaşkanı’nın “ben var olduğum sürece...” çıkışıyla faizde 100 baz puan indirim ihtimali tırmanıverdi. Cumhurbaşkanı’na “faiz ne olur?” sorusuna verdiği “MB bağımsız, bana neden soruyorsunuz ki” cümlesi, sanırım Başkan Kavcıoğlu’na kafayı yedirtmiştir.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Faiz indirilmezse dolar rallisi diner mi?
Hayır, dinmez. Doları faizle durdurma noktasını çoktan geride bıraktık. Kaldı ki faizin kur üzerindeki etkisi, daha önce defalarca fiyatlandığından fazlaca büyük olmaz. İndirse de çıkarsa da dolar, bildiği yolda, ilerleyecek; “önümüze gelene bir tekme…” tekerlemesiyle….
Doları kim tutabilir?
Bu hükümet değil. Zira “fiyat istikrarını bir kenara bırakıyoruz” söylemi ile enflasyonun önü açılmış, kura müdahale araçlarının etkinliği zayıflamış ve daha da önemlisi doları frenleme gibi bir niyetten hayli uzaklaşılmış durumda…
BU BİR SERVET AKTARIMI MI?
Doların tırmanışına göz yummak, ralliyi “faiz gazıyla” körüklemek ve enflasyonu küçümsemek, ortaya şu ilginç tabloyu koyuyor; servete el değiştirmek… Peki, kimden alıp nereye doğru bu el değiştirme? Söyleyelim; milli paramızdan dövize, altına, kriptoya, yastık altına doğru bir değişim söz konusu…
Döviz tevdiat hesaplarının hangi kesimlerin elinde olduğu ve bunların siyasi eğilimleri incelenirse, dövize “taammüden” bir fiyat desteği olduğu dahi görülebilir. Merakımdan soruyorum; acaba Türk Lirası olan dövizzede kesimden alıp dövizzade muhafazakâr kesime servet aktarımı mı düşünülüyor? Paranın dini imanı olmaz ama aksini düşünenlerimiz mi var?