Yabancı geliyor gelmeye de, temkini elden bırakmadan...
Cebinde parası yoktur gencin ya da çok azdır; sorar sevdikleri “Paran var mı” diye; “Var” diyerek geçiştirmek ister, oysa yoktur da söyleyemez bir türlü, “Al al” der teklifte bulunan, cebine sıkıştırır üç beş kuruş, “Harcamasan da yanında bulunsun” diye de ekler.
Şimdi biz de "Param var" diye ortalıkta dolaşan gençler gibi miyiz?
Genç olmaya genciz de, paramız var mı, işte o tartışılır.
En yetkili ağızlar bizim paraya, yani dövize ihtiyacımız olmadığını söylüyorsa da neyse ki “Al al yanında bulunsun” diyenler var.
Her ne kadar ihtiyacımız yoksa da yabancı yatırımcılar çok yüklü olmasa da döviz getirmeye devam ediyor.
Ne diyelim; halden anlıyorlar, eksik olmasınlar!
Temkini elden bırakmadan “İzahı olmayanın mizahı olur” denir ya... Durum aynen böyle. Dövize ihtiyacımız yokmuş! Ciddi ciddi söyleniyor bu.
Yabancı yatırımcı Türkiye’de portföy yatırımı yaparken tabii ki bizim dövize ihtiyaç duyup duymadığımıza bakmaz. Öyle olsa ya söylenenleri dikkate alır ve “İhtiyaçları yokmuş ki” der ve hiç gelmezdi ya da döviz ihtiyacımızın had safhada olduğunu görür ve oluk oluk döviz akıtırdı.
Herkes kendi hesabını yapıyor, para kazanabileceğini gördüğü yere gidiyor. Yabancı yatırımcı da son sekiz haftadır kesintisiz olarak para getiriyor. Ama temkini elden bırakmıyor.
Yabancılar 3 Kasım’da biten haftadan başlayarak 22 Aralık’ta biten haftaya kadar olan dönemde 1.9 milyar dolarlık hisse senedi yatırımı yaptı. Bu dönemde devlet iç borçlanma senedine yapılan yatırım da 1.5 milyar dolar oldu. Yani bu sekiz haftada net 3.4 milyar dolarlık döviz girişi gerçekleşti.
Bu veriler fiyat ve kur hareketlerinden arındırılmış net tutarları gösteriyor. Verilerin kaynağı Merkez Bankası.
İçleri rahat değil
Yabancı gelsin istiyoruz, çünkü onların getireceği dövize ihtiyacımız var, hem de çok, her ne kadar tuhaf açıklamalarla aksi söylense de...
Dövizin gelmesini sağlayacak şekilde faizi artırıyoruz. İşte politika faizi yüzde 42.5, muhtemelen ocakta yüzde 45’i de göreceğiz; gösterge faiz de yüzde 38’e yakın ve politika faizi paralelinde seyrediyor.
Faiz şahane de gelecekte ne olacağına dönük kaygılar yok mu, işte o yüzden yabancı girişinde döviz yönünden en azından bir süreliğine rahat nefes almamızı sağlayacak bir patlama göremiyoruz. Şimdilik ufak ufak geliyorlar.
Hisse senedi piyasası ise çok farklı tabii ki. Orada karar vermeyi etkileyen bir dizi başka etken var. Belki bu fiyatları alım için yeterli görmüyorlar, belki bu döviz kuruyla girmeyi... Belki ekonominin yeterince büyüyemeyeceğini ve şirketlerin geleceğinin parlak olmayacağını varsayıyorlar. Dedim ya bu konuda kararları etkileyecek çok sayıda etken söz konusu olabilir.
Ama şu gerçek dikkat çekici. 15- 22 Aralık haftasındaki 140 milyon dolarlık net giriş, son beş haftalık dönemin en düşük net girişine işaret ediyor. Bir gerileme eğilimi mi yaşayacağız, bunu bir süre sonra görürüz.
Döviz dönüşümlü KKM’de faiz arttı, çıkış hız kesebilir
Döviz dönüşümlü kur korumalı mevduat hesaplarında asgari faiz koşulu 1 Aralık’ta esnetilmişti. Daha önce politika faizinden az olamayan asgari faizin, politika faizinin yüzde 85’inden az olamayacağı kuralı getirilmişti. Bu da, yüzde 40'lık politika faizine göre DDKKM’de asgari faizin yüzde 34 olacağı anlamına geliyordu.
Politika faizinin aralık ayı toplantısında yüzde 40’tan yüzde 42.5’e çıkarılması DDKKM’de asgari faizin de artması sonucunu doğurdu. Mevcut durumda DDKKM’de asgari faiz yüzde 36.2 düzeyinde bulunuyor.
Faizdeki bu 2.2 puanlık artışın söz konusu hesapların yenilenmesinde nasıl bir tercih değişikliği yaratacağını kestirmek pek kolay değilse de TL mevduat faiziyle olan makasın epeyce kapanmış olması, bu hesaplardan çıkışı yavaşlatabilir.
Merkez Bankası verilerine göre 22 Aralık itibarıyla en çok mevduatın bulunduğu 32 günlük vadeyi de kapsayan üç aya kadar vadeli mevduatın yıllık bileşik faiz yüzde 52.17'ye ulaştı. Bu oran, yüzde 45 dolayında basit faize denk geliyor. Yüzde 45’ten yüzde 5 stopaj kesildiği de dikkate alınmalı. 22 Aralık’tan sonraki günlerde likidite bolluğu yüzünden bu faizin bir miktar gerilediği de biliniyor.
Bankadaki TL mevduata yüzde 45 brüt, net yüzde 42-43 faiz, döviz dönüşümlü KKM’ye ise stopaj kesintisi olmadığı için net yüzde 36.2 faiz... İşte makasın böylesine daralmış olması KKM'deki azalmanın yavaşlaması sonucunu doğurabilir. Gerçi KKM zaten kasımın ikinci yarısından itibaren önceki haftalara göre daha yavaş azalıyordu ama bu yavaşlama daha da belirginleşebilir. 15-22 Aralık haftasında yaşanan görece yüksek azalmayı geçici olarak niteleyebiliriz.