Vergiyi toplamıyoruz, harcıyoruz!...
Vergi harcaması ne demek?...
Maliye teorisinde “vergi harcamaları” diye bir kavram var. Çağdaş ülkelerin önemli bir ölçütü. Ülkeden ülkeye ve zamandan zamana değişen ve kapsamı çok farklı olan bir kavram.
Öncelikle şunu belirtelim ki; vergi harcaması, verginin toplanması ile ilgili bir harcama kavramı değil. Bu kavrama vergi maliyeti deniyor. Oysa vergi harcaması, kamu harcaması artışı yerine kamu geliri olan verginin azalışı anlamına geliyor.
Maliye teorisinde yer alan “vergi harcaması” ile ilgili tanımlara ilişkin bazı örnekler:
- Özel bir istisna, muafiyet veya indirime izin veren hükümlerden kaynaklı gelir kaybı,
- Çeşitli amaçların gerçekleştirilmesine yönelik vergi ayrıcalıkları,
- Belirli ekonomik ve sosyal amaçlara ulaşmak için kanunun öngördüğü temel yükümlülük sistemi ile uyumlu olmayan ve kanuni hükümlerden kaynaklanan vergi kaybı,
- Bazı mükellef gruplarının yükünü azaltmak, teşvik etmek, yönetimi kolaylaştırmak amaçlı istisna, muafiyet ve indirimler,
- Vergi yükümlülüklerinin azaltılarak devlet yardımlarının doğrudan bütçe yerine vergi sistemine yönlendirilmesi,
- Vergi sistemi içerisinde yer alan, toplam vergi yükümlülüğünü azaltan, ancak gerçekte vergi düzenlemesi niteliğinde olmayan, vergi dilinde kamu harcama programının gizleniş şekli,
- OECD tanımına göre; geniş anlamda vergi harcamaları, bir vergi normunun veya kriterinin dışında kalan imtiyazlar (ki Dünya Bankası da bu tanımı kullanıyor).
Yukarıda yer alan farklı tanımlara veya yaklaşımlara rağmen vergi harcamalarının bazı ortak özellikleri vardır:
- Belirli bir sektöre, faaliyete ya da yükümlü grubuna yöneliktir,
- Amaç bakımından kamu harcamalarıyla da ulaşılabilecek bir araç niteliğindedir,
- Kapsamlı bir vergi yapısının belirlenmesini sağlayacak ölçüde geniş kapsamlıdır,
- Yürürlükten kaldırılması idari açıdan mümkündür,
- Başka bir vergi düzenlemesiyle vergi harcamasının etkisi ortadan kaldırılmayabilir,
Vergi harcamaları, ya vergi matrahını düşürme veya vergi borcunu azaltma amacına yönelik olarak; vergi iskontosu, vergi indirimi, vergi istisna veya muafiyetleri, vergi teşvikleri, vergi iadeleri, vergi ertelemesi, vergi kredisi, mahsup ve idare, indirimli oran gibi adlarla adlandırılır.
Vergi harcamalarının hem yararlı ve hem de zararlı tarafları vardır.
Örneğin; vergi teşviklerinin yarattığı yatırım artışlarının, vergi kaybı artışlarından fazla olması halinde bu maliyete katlanmak ve vergi harcamasına yönelmek avantajdır. Buna karşın; vergi harcamasının, gerçek ihtiyaçlardan çok çeşitli çıkar gruplarına karşılık niteliğinde olması halinde verimsizdir ve sakıncalıdır.
Vergi harcamaları; kapsamı ve uygulama biçimleri itibariyle ülkelere göre farklılıklar gösterir. Daha çok gelişmiş ülkelerde uygulanır. İlk uygulaması 1960’lı yılların sonlarında ABD ve Almanya’da görülür. Tüm OECD ülkelerinde de uygulaması vardır. Türkiye’de de 2006 yılından beri vergi harcaması ile ilgili istatistiklere yer verilmektedir.
Türkiye’de vergi harcamasının boyutları…
Her yılın bütçe kanunlarının (B) cetvelinin ekinde bazı ana vergi türleri itibariyle toplam vergi harcamalarının gelecek 3 yıla ilişkin tahminleri yer alıyor. Yukarıda da belirtildiği üzere bu uygulama 2006 yılından bu tarafa devam ediyor.
Şeffaflık adına iyi bir şey ama sonuçları ve etkileri itibariyle hiç de iyi bir şey olarak görünmüyor.
Yaptığımız ve uzun bir süreden beri üzerinde çalıştığımız bu konu ile ilgili şöyle rakamlar ortaya çıkıyor.
1- 2006 yılından bu tarafa vergi harcamalarının GSYH içindeki payı sürekli artışı sergiliyor. 2006 yılında GSYH’nın yüzde 1.08’ini oluşturan vergi harcamaları 2018 yılında yüzde 3.57’ye çıkıyor. 2024’den itibaren de yüzde 5’in üzerine yükseliyor.
2- Bir başka açıdan vergi harcamaları ve kamu harcamaları ilişkisine baktığımızda artış seyrinin hızlı olduğu görülüyor. Şöyle ki; 2006 yılında vergi harcamalarının kamu harcamaları içerisindeki payı yüzde 4.82 iken, 2018 yılında yüzde 15.91 ve 2019 yılında da yüzde 17.86 oluyor. Bu tablo 13 yılda vergi harcamalarının kamu harcamaları içindeki yapının yaklaşık 4 kat arttığını gösteriyor.
3- Aşağıdaki tablo daha vahim bir durumu sergiliyor. 2006 yılında vergi harcamalarının toplam vergi gelirleri içerisindeki payı yüzde 6.25 iken bu oran 2017 yılında yüzde 19.05’ ve 2019 yılında da yüzde 26.51’e yükseliyor.
Sonuç itibariyle; vergi toplamıyoruz, vergi harcıyoruz. Özellikle son yıllarda bu iç kanama çok daha şiddetlenmiş görünüyor. Her 100 lira verginin yaklaşık bir çeyreğinden vazgeçmek hiç akıl karı değil. O zaman niye vergi topluyorsunuz, ya da topluyorsunuz gibi yapıyorsunuz?... toptan vazgeçin gitsin.