Vergilerle bu kadar oynanmaz ki!

Nevzat SAYGILIOĞLU
Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA

Yukarıdaki başlığı boşuna atmıyoruz.

“Vergi” gibi önemli ve bir o kadar da tehlikeli silahla bu kadar oynanmaz ki!...

Kurban Bayramı'nın ilk günü, o mübarek gün, o tatil günü milletin işi gücü yok sanki Resmi Gazete izlemek zorunda. Sanki bayram müjdesi (!) haberini bekliyor durumda.

İyi ki twitter var da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın müjdesini öğrenebildik.

Öğrendik ki bazı mal teslimlerinde ve hizmet ifalarında KDV oranları indirilmiş. Yine bir başka haber olarak da işyeri kira stopajları düşürülmüş.

Ne mutlu biz koyun gibi kurbanlara!...

Vergide hangi düzenlemeler yapıldı?

Önce 31 Temmuz 2020 günü yürürlüğe girip 31 Aralık 2020 günü yürürlüğü sona erecek düzenlemelere kısaca bir göz atalım.

1- Daha önce yüzde 18 olarak KDV genel oranı sadece bazı hizmetlerde yüzde 8'e indirilmiş. Bu hizmetler; işyeri kiralama, yolcu taşımacılığı, fuar vs. girişleri, her türlü eğlence organizasyonu, kuaför ve güzellik salonu işletme, kurulama ve ütüleme, ayakkabı boyama, halı ve kilim yıkama, çilingirlik ve hamallık olarak sayılmış.

Buna ilave olarak terzilik, bisiklet ve motosiklet, elektrikli cihaz, kişisel elektronik alet, evde kullanılan her türlü ısıtıcı, ev ve bahçe gereçleri, müzik aletleri, mobilya, konut bakım ve onarımı gibi tamir ve bakım hizmetleri sıralanmış.

Dolayısıyla sadece çok sınırlı sayıda bazı süs bitkileri ile çiçek teslimleri sadece mal teslimi olarak yüzde 8'e indirilmiş.

2- KDV oranı daha önce yüzde 8 olarak uygulanan her türlü sinema, tiyatro, opera, müzik giriş ücretleri, her türlü ve konumda yeme ve alkolsüz içme bedelleri ile her türlü konaklama hizmetleri için KDV oranı yüzde 1'e indirilmiş.

3- Öte yandan bir başka Cumhurbaşkanı Kararı ile de Gelir Vergisi Kanunu'nun 94 ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. maddesine göre işyeri kira ödemelerindeki yüzde 20 olan vergi kesintisi (stopaj) oranı yüzde 10'a indirildi. Bu düzenleme de 31 Temmuz 2020 tarihinde yürürlüğe girmiş olup 31 Aralık 2020 tarihine kadar yapılacak ödemeler için geçerli olacak.

Bu düzenlemelerin eksikleri ya da yanlışları var mı?...

Böyle bir düzenleme için bayramın ilk gününü beklemeye gerek var mıydı? Elbette yoktu.

Yeni değişiklik ile ayakkabı boyama ücretinin, hamallık ücretinin, tamir ve bakım bedellerinin KDV oranlarının indirilmesinin düşündürücü olduğu unutulmamalı. Yani eti budu olmayan başlıkların vergi indirimini anlamlandırmamalı. Özellikle tatil programını yapmış, tatil ücretini yüzde 8 KDV üzerinden ödemiş olanın aleyhine durum olmaz mıydı? Elbette olurdu.

Özellikle 31 Temmuz sonrası tatile çıkanların ve özellikle ödemesini yapanların lehine durumu turizm şirketleri dikkate alır mıydı? Orası biraz karışık, almayabilirlerdi de.

Daha da önemlisi tatile çıkanlar, harcama yapanların sayısını biliyor muyuz? İnsanların tümünün tatile çıktığını mı sanıyoruz? Yani özellikle çok zor durumda ve işsiz olanlar için bu indirimlerin anlamının olmadığı ortada.

Bir başka önemli gerçek de şu: Tatile çıkıp harcama yapanlar fatura fiş alıyor mu? Buna evet diyenlerin oranı çok çok düşük. Açıkçası sektör zaten kan ağlarken bir de fatura fiş verme çabasında olmaz. Biliyoruz ki kayıt dışılık diz boyu!...

Bodrum'a 750 bin kişinin girdiği, Çeşme'de tatil yapanların sayısının 1 milyona dayandığı hususları en yetkili ağızlar tarafından telaffuz edildi. Bodrum'da lokantalarda yer bulamayanlar oldu.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın elinde 8 bini aşkın vergi müfettişi varken özellikle tatil beldelerine niçin çıkarma yapmadığını sorgulamak gerekmez mi? Eskiden bu denetimler yapılırdı.

Bu arada kira stopajlarının düşürülmesinin, bir yandan gelir vergisi beyannamesi verip vermeme durumuna göre ve bir yandan da kiranın net ya da brüt olup olmaması karşısında aradaki farkın kimin cebinde kalacağı hususu da bir başka teknik sorun.

Vergi bumerang silahı gibidir, kullananı vurur

Vergi, milat öncesine uzanan ve hemen tüm ülkelerde var olan bir realite. Devlet olmanın bir vazgeçilmezi. Vatandaş olmanın bir gereği. Kamu harcamalarının en önemli kaynağı. Verginin tarih boyunca değişmeyen en büyük amacı ya da fonksiyonu, kamu harcamalarının temel kaynağını oluşturması. Yani vergisiz bir ülke yok ve düşünülemez.

Zaman içerisinde vergiye sosyal ve ekonomik amaç ya da fonksiyonlar da yüklenmiş durumda. Dünyanın pek çok ülkesinde bu verginin bu fonksiyonları işletiliyor. Ancak; Türkiye'de durum şirazesinden çıkmış. Vergide istisna, muafiyet, indirim ve oranlar çok hoyratça ve sıkça kullanılır hale geldi. Vergi kanunlarıyla diğer kanunlarda yer alan bu ayrıcalıklı düzenlemelerinin sayısı 700'e ulaştı. Bu kayıtlar devletin merkezi yönetim bütçesinin eklerinde var.

Vergi indirilerek devletin gider bütçesinde azalmanın öneminden bahsediliyor. Aynı şekilde vergi oranları düşürülerek mal ve hizmet fiyatlarının da buna göre düşeceği ve dolayısıyla enflasyon hedefinin yakalanacağı hesapları yapılıyor.

Sonuç olarak; vergiyle bu kadar da oynanmamalı!... Zira sonuçları ağır olur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar