Vergiden kaçınma ve vergi kaçırmanın denetim boyutunda değerlendirilmesi
Ege DEMİRALP
Ülkemizde 2024 yılı itibariyle vergi denetimlerinin arttığını hepimiz biliyoruz. Kira gelirlerinin beyan edilmemesi, sosyal medya yolu ile elde edilen kazançların vergi denetimi dışında kalması, IBAN kullanma yolu ile ya da başkasının IBAN ve postunu kullanmak sureti ile kayıt dışı kazanç elde edilmesi gibi fiiller verginin tahsil edilememesi sonucunu doğurmuştur. Vergi Kanunları’nın öngördüğü görev ve mükellefiyetlere, mükellefler tarafından gerek kasten gerek ihmal ile uyulmaması yani vergiyi doğuran olayın beyan edilmeden ya da sahtecilik yapmak suretiyle verginin ödenmesinden kaçınıldığının tespit edilmesi üzerine denetimler artmış ve bazı yaptırımlar getirilmiştir. Vergi müfettişlerinin gerçekleştirdiği çalışmalar sonucu kayıt dışı hasılat tespiti yapıldığı Vergi Denetim Kurulu (VDK) tarafından açıklanmıştır. Vergi incelemeleri sonucunda 159 milyar TL matrah farkı tespit edilmiş, 40 milyar TL vergi ve 80 milyar TL vergi cezası kesilmiştir.
Vergi Kaçırmak ve Vergiden Kaçınmak aynı şey midir?
Vergi suçu, Vergi Usul Kanunu madde 331 ‘de açıkça tanımlanmamış olmakla beraber, “Vergi kanunlarının öngördüğü görev ve mecburiyetlere mükellefler tarafından cezayı gerektirecek şekilde uyulmaması’’ şeklinde tanımlanmaktadır. Kanunun 331.nci maddesinde “Vergi kanunlarının hükümlerine aykırı hareket edenler, vergi cezaları(vergi ziyaı ve usulsüzlük cezaları )ve diğer cezalarla cezalandırılır.” şeklinde belirtilmiştir. Vergi den kaçınmak suç teşkil etmez, yasaya uygundur. Vergiden kaçınmak ; kanun boşluklarından yararlanmadır. Vergi muafiyetinden yararlanmak isteyen gerçek ya da tüzel kişilerin vergi affını beklemesi vergiden kaçınmaktır. Vergiden kaçınmak; yarın ödenecek paranın bugün ödenecek olmasından daha karlı olması mantığına dayanır. Vergi kaçırmak ise suç oluşturacak fiiller ile vergi kaybına neden olmaktır. Vergi kaçırmak Vergi Usul Kanunu 359. Maddesinde belirlenen fiiller ile vergi kaçakçılığına neden olmak anlamına gelir.
Örneğin; Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca, ivazsız iktisap edilenler hariç, anılan Kanunun 70 inci maddesinin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde sayılan ve aşağıda belirtilen mal ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak 5 yıl içerisinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazancının konusunu oluşturmaktadır. Taşınmaz satışında değer artışı kazancından dolayı gelir vergisine tabi olabilmek için gayrimenkulün ivazlı şekilde edinilmesi gerekmektedir. İvazsız yani karşılıksız olarak (miras, bağış…) edinilen gayrimenkullerin satışından dolayı elde edilen değer artışı kazancı gelir vergisine tabi değildir. Söz konusu mal ve haklar ivazsız olarak iktisap edilmişse bu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir. Bunun dışında, iktisap şekli ne olursa olsun söz konusu mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazancı olarak vergilendirilecektir. Kendisine bağış yoluyla intikal eden arsayı 5 yıl içinde satan şahıs satışa konu arsanın ivazsız olarak intikal etmesi nedeniyle, mükellefin bu satıştan elde ettiği gelir, değer artışı kazancı olarak vergilendirilmeyecektir. Bu durum vergiden kaçınmaya örnektir. Kişi burada bağış yolu ile iktisap ettiği taşınmazını kanuna uygun olarak iktisap etmiştir ve dolayısı ile kanunun tanıdığı haktan faydalanmaktadır.
Ancak yapılan araştırmalar sonucu gayrimenkul bedelini tapuda eksik göstererek daha az vergi ödediği anlaşılan kişi, vergi kaçırmıştır. Bu durumda Tapuda beyan edilen bedele göre eksik ödenen harçlar, % 25 ceza artırımlı olarak tahsil edilir. Kanun’da Vergi Ziya-ı vergi mükellefi veya vergi sorumlusunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini eksik yerine getirmesi veya zamanında yerine getirmemesi nedeniyle verginin eksik tahakkuk etmesi veya zamanında tahakkuk etmemesi olarak tanımlanmıştır. Evi satan kişi de satış bedelini düşük gösterdiği için eksik ödediği verginin 1 katına kadar vergi ziyan cezası talebi ile karşı karşıya kalır.
Sonuç olarak yukarıdaki örneklere baktığımızda vergiden kaçınmada kanunun sunduğu alternatifleri kullanarak vergi ödemeyebilirsiniz. Vergi Kaçırmak ise ödenmesi gereken verginin ödenememesidir. Vergi kaçırmak ,kaçakçılık sureti ile , mesela muhteviyatı itibarı ile yanıltıcı bir belge kullanarak yapılmışsa bu durumda suç teşkil etmektedir. Sonuçları kanunda hürriyeti bağlayıcı ceza ve para cezası ile cezalandırılmaktadır.