Vergi reformu mu? Sadeleştirme mi?
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Orta Vadeli Program çalışmaları için Ankara’da iş insanlarıyla bir araya geldiği toplantıda, ”Vergi reformu gerekliliği için işçi ve işveren kuruluşlarının görüş birliği içinde olduklarını görüyoruz. Vergi sisteminin sadeleştirilmesine dönük beklentiler olduğunu ifade etmeliyim. Ben de bu taleplere katılıyorum” diyerek bir vergide değişim sinyali verdi. Ama sinyal neyi çağrıştırmalı?
David Ricardo gibi iktisat ustaları vergi sistemlerinde en önemli unsurun adalet olduğu vurgusunu yaparlar. Ülke yönetimlerinin bu adalet öğesini dikkate alması gerektiğinin altını çizerler. Bu açıdan uzun yıllardır baktığımda ülkemizde vergi reformundan söz edilmesine karşın, vergide adaletsizlik sürekli olarak artmaktadır. Burada gördüğüm vergicilikte ‘’sadeleştirme‘’ ile ‘’reform‘’ kavramları birbiriyle karıştırılmaktadır. Sadeleştirme, vergilendirme tekniğiyle mevcut vergi tekrarlarını önlemeye dönüktür. Buna karşılık vergicilikte reform, vergide adaleti yaratmayı hedefler. Türk vergiciliğinde son büyük reform Prof. Fritz Neumark‘un öncüsü olduğu 1949’da gerçekleştirilen Türk Vergi Reformu’dur. Türkiye’de vergi gelirlerinin yüzde 30’u gelir ve kurumlar vergisi kaynaklı, doğrudan vergilerdir. Buna karşılık yüzde 70’i tüketim sırasında satın almalarda herkesin aynı şekilde yüklenip ödediği dolaylı vergilerdir. Bir vergi reformundan söz edilecekse, bunun ilk ayağı dolaylı ve dolaysız vergiler arasındaki dengesizliğin giderilmesidir.
Reform ihtiyacının olduğu ikinci asal alan kayıt dışılıktır. OECD araştırmaları Türkiye’nin yüzde 34’lük kayıt dışılık ile üye ülkeler arasında en yüksek düzeyde olduğunu ortaya koymaktadır.
Vergi yapımızdaki bu tablo, Cumhurbaşkanı Yılmaz’ın açıklamalarıyla, “cinin lambadan çıktığını’’ ve geri dönülmez bir noktada olduğumuzu gösteriyor. Yılmaz’ın bir an önce, vergi sadeleştirmesi değil ama bir vergi adaleti için harekete geçmesi gerekir. Bu, adının da tarihe geçmesini sağlar.
GÜNÜN NOTU:
Afrika, askeri darbelerde önü çekiyor. 75 yılda 220 darbe ile dünya darbeler şampiyonu bu kıta. Nijer son örnek olmayacak…