Varlık fonları

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Ahmet Arslan

CPA, MBA

Uluslararası literatürde “Sovereign Wealth Fund” olarak adlandırılan varlık fonları genellikle ödeme fazlaları, resmi döviz işlemleri, devletin yaptığı transfer ödemeleri, özelleştirme gelirleri, bütçe fazlası ve/veya doğal kaynakların ihracatından elde edilen gelirlerden oluşan bir fon veya kurumdur.

Sovereign Wealth Fund Institute tarafından yapılan söz konusu tanıma göre, varlık fonu tanımı merkez bankaları tarafından tutulan rezervleri, kamu iktisadi teşebbüslerini, işçi ve işveren tarafından finanse edilen sosyal güvenlik kurumlarını ve bireyler adına yönetilen varlıkları kapsamamaktadır. 

Bir varlık fonundan söz edilebilmesi nakit üreten (cash-generating) bir varlığın (finansal veya finansal olmayan) söz konusu olması gerekmektedir. Bu bağlamda, varlık fonları kaynaklarını;

1- Emtialardan (devlet tarafından sahip olunan ve ihraç olunan) veya

2- Emtia dışı varlıklarından (döviz rezervlerinin transferlerinden),

sağlamaktadır.

Döviz gelirleri arttıkça ülkeler yatırımlarını çeşitlendirme ve daha büyük getiriler sağlama yoluna giderler. 2005 yılından itibaren en az 40 varlık fonu kurulmuş olup, başta petrol ve gaz olmak üzere emtia fiyatlarının artışıyla birlikte varlık fonlarının yönetimindeki varlıkların büyüklüğü yaklaşık olarak 7 Trilyon Dolar seviyesine çıkmıştır.

1. Varlık Fonları neden kurulur?

Varlık fonlarının başlıca amaçları şunlardır:

1- Ekonomiyi ve bütçeyi kamu gelirleri veya ihracat gelirindeki aşırı dalgalanmalardan korumak,

2- Tükenmeye tabi emtialara (doğal kaynaklar vb.) karşı kaynak çeşitlendirmesi yapmak,

3- Döviz rezervlerinden daha yüksek getiri elde etmek,

4- İstenmeyen likiditeyi eritmek konusunda para otoritelerine yardımcı olmak,

5- Gelecek nesiller için tasarrufları arttırmak,

6- Ekonomik ve sosyal kalkınmayı finanse etmek,

7- Hedef ülkelerde uzun dönemde sürdürülebilir sermaye büyümesini sağlamak,

8- Siyasi stratejiler. 

Varlık fonlarının amaçları aynı zamanda varlık fonunun türünü de belirlemektedir.

2. Varlık Fonlarının Türleri

Varlık fonlarının başlıca türleri şunlardır:

1- Stabilizasyon (İstikrar) Fonları

2- Tasarruf/Gelecek Nesil Fonları

3- Emeklilik Rezerv Fonları

4- Rezerv Yatırım Fonları

5- Stratejik Kalkınma Fonları.

Stabilizasyon (İstikrar) fonu, iç ekonomiyi petrol gibi emtialardan gelen büyük gelir akışlarından korumak için bir hükümet veya merkez bankası tarafından kurulan bir mekanizmadır. Temel amaç, emtia fiyatlarındaki büyük dalgalanmalar karşısında hükümet gelirini sabit bir düzeyde korumak ve aynı zamanda enflasyondan ve buna bağlı olarak diğer yurt içi sektörlerin körelmesinden kaçınmaktır. Bu, özellikle amaç iç ekonomideki aşırı ısınmayı önlemekse, dış borçlanma araçlarına yatırım yapılmasını da kapsar.

Stabilization Fund of the Russian Federation, Petroleum Fund of Norway (SPF), Chile's Copper Stabilization Fund (CSF), Oman's State General Reserve Fund (SGRF), Kuwait's Reserve Fund for Future Generations (RFFG), Papua New Guinea's Mineral Resources Stabilization Fund (MRSF), Venezuela's Macroeconomic Stabilization Fund (MSF), UAE Abu Dhabi Fund for Development, Central Bank of Iran’s Oil Stabilization Fund stabilizasyon (İstikrar) fonu kapsamında bulunan başlıca varlık fonlarıdır.

3. Büyüklüklerine göre başlıca varlık fonları 

Dünyada varlık (asset) büyüklüğü bakımından en büyük varlık fonları aşağıdaki tabloda gösterildiği şekildedir:

4. Türkiye Varlık Fonu’nun durumu

İlk olarak belirtmek gerekir ki, 2016 yılında 6741 sayılı Kanun’la kurulan Türkiye Varlık Fonu, doğal kaynakların satış gelirlerinden, tasarruflardan veya bütçe fazlalarından kaynaklanan bir fon değil, kamu iktisadi teşebbüslerinin tek çatı altında yönetilmesi şeklinde yapılanan bir fondur.

Kanunda fonun kuruluş amacı; sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek ve stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek olarak belirtilmiştir.

Türkiye Varlık Fonu 7 farklı sektörden 30 şirket (kamu iktisadi teşebbüsü), 2 lisans ve taşınmazlardan oluşan varlık portföyüne sahiptir. TVF’nin kuruluşundan önce söz konusu şirketlerin kârları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı kanalıyla Hazine’ye aktarılmaktaydı. Bu anlamda fonun varlığı Hazine’ye rakip bir durumun ortaya çıkması sonucunu doğurmuştur. 

2022 yılı sonu itibariyle fonun varlık büyüklüğü 5,6 trilyon TL yani günkü kur ile 300 milyar dolardır.

Fonun bünyesinde bulunan bazı şirketler önemli sayılabilecek tutarda kâr elde etmekle birlikte, bir çok şirket popülist politikaların da etkisiyle zarar etmektedir (zarar eden işletmelerin zararları fonun faaliyet raporunda görülmemektedir).

Türkiye Varlık Fonunun kendisinden beklenen fonksiyonu ifa edebilmesi için kamu şirketleri portföyüne sahip olması yeterli olmayıp, nakit üreten varlıklara ve finansal yatırımlara da sahip olması dolayısıyla ortaya döngüsel bir nakit fonun ortaya çıkması gerekmektedir. Bu bağlamda fonun bir yatırım fonu gibi potansiyel geleceği bulunan çeşitli kurumların hisse senetleri ve borçlanma araçlarına yatırım yapması gerekmektedir. Ne var ki, Fonla ilgili olarak kamuoyuna yansıyan bilgiler bu tür yatırımlardan ziyade, Fonun kamu bankalarına sermaye enjeksiyonunda bulunması ve çok yüksek faiz oranlarıyla dış piyasalardan borçlanmasıdır.

Her ne kadar fonun enerji ve madencilik alanında bazı yeni yatırımları bulunmakta ise de söz konusu sektörler devletin tekelinde olmadığı için uzun vadede söz konusu yatırımlardan fon fazlası sağlayacak getirilerin elde edilebilmesi için profesyonel yönetim, rekabet avantajı, kararlılık vb. unsurlara ihtiyaç bulunmaktadır.

Tasarruf yoluyla veya bütçe dışı kaynaklarla fon yaratılarak sermaye oluşumu ve yaratılan sermayenin gelecek nesillere aktarılması ise devlet eliyle başarılması zor olan bir uygulamadır. Bu tür uygulamalar yerine gayet iyi bir performans sergileyen bireysel emeklilik sistemine teşviklerin sürdürülmesi daha önemlidir.

 Ülkemizde geçmişte devlet eliyle tasarrufların oluşturulması (Tasarrufu Teşvik Fonu vb.) veya bütçe dışında fon oluşturma girişimleri istenen sonuçları vermemiş ve bütçe birliğini ve istikrarını bozan söz konusu uygulamalar 2000’li yılların başında kaldırılarak bütçe birliği sağlanmıştır.

Devlet eliyle sağlanan bir tasarruf fonu olarak da nitelendirilebilecek İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken tutarların ise verimli şekilde finansal yatırımlarda değerlendirilmesi ve işgücü piyasasının gelişimine harcanması gerekmektedir.

Sonuç;

Varlık fonlarının varlık amaçları fon fazlalığını ve likit rezervleri çeşitlendirme (diversification) prensibi doğrultusunda stratejik yatırımlarda değerlendirmek ve böylece gelecek nesillere daha güvenilir bir mali yapı bırakmaktır. Bu bağlamda, hızla değişen ve bu nedenle ayakta kalmanın (survival) güç olduğu bir dünyada Türkiye Varlık Fonu’ndan beklenen amacın gerçekleşebilmesi için fonun mevcut kamu iktisadi teşebbüslerini sevk ve idare etme şeklindeki uygulama yerine özel sektörün yetersiz kaldığı ve Devletin avantajının bulunduğu nakit üretme kapasitesine sahip alanlarda (finansal veya finansal olmayan) verimli yatırımlarda bulunarak fonu büyütmeye odaklanması önem arz etmektedir.

Kaynakça

Sovereign Wealth Fund Institute (www.swfinstitute.org)

www.maliekonomim.com

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yeni yılda yeni zamlar 23 Kasım 2024