Uzun vadeli ABD tahvillerindeki satışın yarattığı tehdit ve fırsatlar
ABD tahvil faizlerinde korku filmi tadında yükseliş devam ediyor. Hafta içinde yüzde 4,80 ile 2010 yılından beri en yüksek seviyesini gören 30 yıllık tahvil tepki alışı ile biraz toparlanarak yüzde 4,70 seviyesinden haftayı kapattı.
Ancak korku filmi devam ediyor. Dünyanın en büyük tahvil fonlarını yöneten BlackRock’ın CEO’su Larry Fink uzun vadeli tahvil faizlerinin yüzde 5,0’in üzerine çıkmasını bekliyor. En son bu seviyelerin görüldüğü tarih Mayıs 2007. Arkasından ABD eşik altı kredilerinin tetiklediği küresel finansal kriz gelmişti.
ABD uzun vadeli tahvil faizleri yeniden yüzde 5,0’in üzerine çıkabilir mi? Bu sorunun analitik bir cevabı yok. Ama 2006 2007 dönemi ile bugün arasındaki ortak nokta Fed’in faizleri yüzde 5,0’in üzerine çıkarması ve uzun süre burada duracağı sinyalini vermesi.
Fon yöneticileri bu seviyelerden 30 yıllık ABD tahvili alır mı? Efsane olmak isteyen bir fon yöneticisi alabilir elbette. Ama gazoz olma ihtimali daha yüksek. Son 12 ayda yüzde 12 kaybeden ve son 10 yılda ortalama yıllık yüzde 0 kazandıran bir yatırım aracına portföylerde anlamlı bir ağırlık vermek kolay değil.
Kısa vadede uzun vadeli tahvil faizlerinde yükseliş devam edebilir. Zarar durdurmak zorunda kalan yatırımcıların satışları faizin yüzde 5’e yaklaşmasına neden olabilir.
Ancak bu durum uzun vadeli düşünen ve bu tahvilleri piyasa fiyatından değerlemek zorunda olmayan yatırımcılar için önemli bir fırsat yaratabilir. 2007 yılında yüzde 5,0’in üzerinde faizle uzun vadeli tahvil alan yatırımcılar Fed’in faizleri indirmesi ile 70 baz puan civarı kazanç elde etmişti.
Tarih tekerrür edecek demiyoruz. Ama günün kargaşasından kurtulup duruma uzun vadeli tarihi perspektiften bakmakta fayda var.