Uyum yeteneği sürdürülebilir gelişme yaratmanın gerek şartıdır
Bugün dünya üzerinde yaşayan herkesin uyum sağlaması gereken teknolojik değişmeler, kurumsal yapılanmalar, sosyo-ekonomik ve kültürel dönüşümler gündemi oluşturmaktadır.
Uyumun gündeminde önemli sorunlar var
Toplumun dirlik ve düzeni için gerekli olan istikrarın yaratılması ve sürdürülmesinin gerek şartlarından biri de dünya genelindeki değişim ve dönüşüm gündemini doğru kurgulamak ve yönetmektir. Dünya genelinde değişim ve dönüşüme uyumun gündemindeki konuların bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Yarı iletken teknolojilerde yeri olmayan toplumların bağımsız olmasının imkanı yok...
Sayısal teknolojinin potansiyellerini değerlendirmeyenlerin rekabet şansını yitireceği çok açık ve net.
Mobil iletişimde 5G standardının çok temel bir yeniden yapılanma yaratacağını herkes kabul ediyor; gereğini yapmak için bütün olanaklarını seferber ediyor.
Yapay zeka algoritmalarının geniş bant, bağlantı, iletişim ve işbirliklerinde yarattığı yeni potansiyelin gelecek 5 yılda bütün rekabet sistemlerini, stratejilerini, taktiklerini ve operasyonlarını dönüştüreceği beklentisi bir hayli yüksek.
Blockchain teknolojisinin “hizmet kesimini” radikal değişikliklere uğrayacağı bunun öngörü alanı olmaktan çıkacağı, yaşamın bütün derinliklerini etkileyeceği yaygın bir düşünce..
Üniversite, araştırma kurumları ve enstitüler gibi özellikle bilgi üretimi açısından yönlendirici ve kapsayıcı kurumlar yaratmanın gelişmelerin sürdürülebilirliğindeki etkilerinin önemi artıyor.
Vergi sisteminden eğitim sistemine, kamu yönetişiminden, işyerleri yönetişim anlayışına toplumu yapılandıran bütün alanlarda yeni birikimler, yeni bilinç düzeyleri, yeni bakış açıları, yeni buluş yetkinlikleri, yeni değerler sistemine dayalı beklenti sistemleri, yeni bir bereket üretme örgütlenmesi gerçekleştirerek etkili ekosistemler yaratılması ve uyum sağlanması gündemin ivedi sorunları.
Ciddi yapısal reformlar içeren , reformları da en fazla beş konuya odaklayan ve yatırımları yönlendirecek Orta Vadeli Programlar gerekiyor.
Uyum için net bilgi, etkin koordinasyon ve odaklanma yetkinliği temel girdiyi oluşturuyor.
Bilgili ve temas halinde bir halkı arkanıza almadan sürdürülebilir bir uyum süreci yaratmak mümkün olamıyor. Sorunların ve çözümlerin toplumsallaştırılması, toplumun tartışma gündeki hayati öneme sahip.
Geleneklerin geliştirici birikimi ile zehirleyici taassubunu ayıklamak uyum sürecinin çok temel dinamiklerinden birini oluşturuyor. Bu bağlamda, geleneksel kalkınma birikimindeki, geniş pazar, merkezi coğrafi konum, dışa ve dünyaya açık pazar, kalifiye işgücü, yüksek yenilikçi kadrolar, ileri düzeyde gelişmiş fiziki sermaye stoku,güçlü orta sınıf, dünyanın kabul edeceği marka ve ülke imaj da uyum sürecinin önemli etkenleri olacaktır.
Rekabet edebilir ölçek, kapsam ve öğrenmenin özendirilmesi
Rekabet sistemi ve rakip stratejilerinde değişmelerin gündeme getirdiği sorunların üstesinden gelebilmesi için üç temel alanının özendirilmesi gerekiyor: Ölçek, kapsam ve öğrenme.
Bizim yaklaşık 20 yıldır, ülkemizin temel sorununun “rekabet edebilir ölçek, rekabet edebilir teknolojik donanım ve rekabet edebilir yönetişim anlayışı” olduğu vurgusu, Marco lansıtı ve Karim R.Lakhani’nın “Yapay Zeka Çağında Rekabet” adlı “Air ACT”in dilimize aktardığı eserlerinin de merkez düşüncesini oluşturuyor. Yeni rekabet koşulları yaratacak reformlar başlıklar halinde aktarılan hususları teşvik edici olmalıdır:
Dijital ekonominin ağ etkisi, öğrenme etkisi, ekonomik analiz, stratejik düşünce ve teknolojik beceriler teşvik sistemlerinde yer almalıdır.
Değer yaratma ve yakalama süreçlerini güçlendiren ağ etkileri, öğrenme etkileri, diğer ağlarla güçlü sinerji yaratılması, çok merkezliliğinin etkilerinin dikkate alınması, aracıların etkileri, kapsamlı ağlar arasında köprü kurma konularını önü açılmalıdır.
Öğrenme algoritmalarının köyü niyetli insanlar elinde yaratacağı olumsuzluklara karşı alternatif tepki stratejileri geliştirilmelidir.
Dijital ekonominin yeni platform yapılanmalarının geleneksel yapılardan farklı olduğu, platformlarda konsantrasyonların yaratacağı haksız rekabeti önleyici düzenlemeler gerekmektir.
Düzenleyici konumunda olanların “tepkici ve yok edici” anlayışta olmaması gerekmektedir.
Yeni nesil geçim örgütlenmesinin, yeni bir etik anlayışı gerektirdiği reform düzenlemelerinde dikkate alınmalıdır.
Büyük güçlerin, büyük sorumluluklar taşıdığı bilinci yükseltilmelidir.
Yapay zeka çağının itici gücünün “sistem değişmesi” olduğu dikkate alınmalıdır
Becerilerin giderek yatay ve evrensel nitelik kazanması dikkate alınarak, eğitim sisteminin ona göre düzenlenmesi gerekmektedir. Sektörler arasında geleneksel sınırların kalkmasını dikkate alan düzenlemelere ihtiyaç vardır.
Artan ekonomik eşitsizliğin yaratacağı sosyo-ekonomik sorunları minimize etme konusunda düzenlemeler gerekmektedir.
Daha onlarca önlemin önünün açılması “uyum gündemini” ciddiye almayı gerektiriyor. Hukuk ve ekonomide reform değimiz zaman, günlük pratiklerden çok, toplumun geleceğini biçimlendiren “dipteki dalgalara” odaklanma sorumluluğu artıyor. Kapsayıcı ve bütüncül yaklaşımla “yatırım iklimini” uygun hale getirme sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır.
YARIN: 'Reform ‘yatırım iklimini' uygun hale getirecek öze sahip olmalı