Ürünü yakalıyoruz, fakat rekabet edemiyoruz
Uluslararası piyasalarda ihracata konu olan ürün sayısı 5 bin 637. Türkiye’nin bu küresel ticarette yer alan ürün sayısı ise 4 bin 661. Mal çeşidinde dünyadan geri kalır yanımız pek yok gibi. Fakat sorun; bunların içindeki rekabetçi ürün sayımızın zayıflığı…
Küresel ihracatın binde 9’u bizde İhraç ettiklerimiz arasında rekabetçi ürün sayımız sadece bin 549 ve toplam ihracatımızın ancak üçte biri bu düzeyde… Hal böyle olunca küresel ticaretten “rekabet üstünlüğü” üzerinden pay alamıyoruz. Türkiye; dünyanın pek çok alanda yüzde 1’i… Nüfusta, dünya ticaret hacminde, toplam küresel gelirde hatta yüzölçümünde…
Son 21 yılda ihracatta gelebildiğimiz; binde 5’ten binde 9’a varabilmiş ve bu da potansiyelimize erişemediğimizi gösteriyor. Nitekim kilogram fiyatının son 10 yılda 1,55$’dan 1,13$’a gerilemesi, ürün sayısını yakalamamıza rağmen rekabet gücümüzün gerilediğinin kanıtı…
İKİ SORU İKİ CEVAP
İhracatta 2030 rotasının Batı Avrupa’dan Çin’e kayması gerçekleşir mi? Çeyrek asır öncesi dünya ticaretinin üçte ikisi, Batı Avrupa üzerinden geçiyordu. Bugün bu oran üçte bire gerilemiş durumda. İster istemez Türkiye, Pasifik havzasına kayan ticarette Çin ağırlığını arttırmak zorunda.
Türkiye rekabet üstünlüğünü en çok hangi alanda geliştirmeli?
Tarım, teknoloji ve turizm… Tekstil ve makinede var olan kabiliyetlerini de yeni boyuta taşımalı. Dünyada en çok ithal edilen 200 üründen 47’sinde var olan fırsatları, değerlendirebiliriz.
İhracatta rekabetçi ürün sayısı nasıl artar?
1-Ürünlerin katma değeri artırılarak.
2-Markalaşma faaliyetleri güçlendirilerek.
3-Devlet teşviklerinin bu alanda özendiriciliği sağlanarak.
4-Yıllardır yapılan projeleri hayata geçirerek.
5-Üniversite-sanayi işbirliğini güçlendirip üretime bilim, bilime üretimi katarak.
not
HEDEF YÜKSELTMEK Mİ? YÜKSELMEYİ HEDEFLEMEK Mİ?
Zihnimizde ne var? Yarısına dahi ulaşamadığımız 2023 yılı 500 milyar dolarlık ihracat hedefi mi yoksa katma değere yönelip ihracatın hamalı olmaktan kurtulmak mı? Ciro hedefini yükseltmek marifet değil. Eğer katma değerde yükselmeyi hedefl emezsen, yükseltilmiş hedefine varsan dahi kazanamazsın.
İnsan zihni, algıladığından ötesini isteyemez. Ciro değil kâr önemli. Stratejik ve kabiliyetimizle örtüşen alanlarda üretime soyunmalıyız. Yoksa yapılmışı getirip önümüze koyduklarında “elin adamı ne de güzel yapmış” diye hayıfl anıp dururuz.