Üniversite girişimciliği öğrenmek için çok geç!
Girişimcilik bir kültür ve aslında okuldan aileye çocukluktan oluşturulması gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Genç Başarı Eğitim Vakfı Başkanı Çelik Ören ile bu düşüncelerin doğruluğunu teyid ettim ve Vakıf’ın bu konudaki çalışmalarını çok önemli buldum. Çelik Ören aslında hem kurumsal hayatta yöneticilik tecrübesine sahip, hem de girişimcilikte önemli başarıları var. Şimdi tek tek saymayalım ama Fintech alanında kurucuları arasında yer aldığı İninal’ı size söylesem herhalde yeter. Genç Başarı Eğitim Vakfı’nda ise ilköğretimden başlayarak üniversite son sınıfa kadar yaş gruplarına yönelik, yaparak öğrenme temelli eğitim programları tasarlıyorlar ve uyguluyorlar. Çelik Ören, “Üniversiteye geldiğinde bir gencin girişimci olması artık çok zorlaşıyor. Bu işi öğrenme ve öğretmek için çok geç kalınmış oluyor. Tabii bu yaşlarda girişimciliğe adım atmış pek çok girişimcimiz var. Ama başarılı olanlara bakalım, aslında pek çok hata yapıyorlar. Bu hataları daha önceden eğiterek azaltmış ve hem girişim sayısını hem de başarı şansını artırmış oluruz” diyor.
Herkes girişimci olmayabilir!
Evet herkes girişimci olmayabilir ama girişimcilik kültürünü oluşturan değerler aslında şirketler için de önemli. Örneğin bugün kurum içi girişimcilikten bahsediyoruz. Şirketlerde bunun yükselmesi, başarılı olması çalışanların da girişimci ruha sahip olmasından geçiyor. Kısaca Çelik Ören, “Şirketlerde de çalışanların katkısını artırmak ve bugün girişimci ya da çevik şirketler yapısına ulaşmak için ilkokuldan itibaren çocuklarımıza bu kültürü, alışkanlıkları ve değerleri kazandırmamız çok önemli” diyor. Burada dikkat çektiği diğer bir konu ise girişimcilik kültürünün getirdikleri. Ören, “Bizim örneğin genç girişimcilerde zorlanılan alanlardan biri takım çalışması… Oysa bu kültürü erken kazandırabilirsek, hem şirketlere hem de girişimlere büyük katkısı olur. Yine ihtiyaçları iyi belirlime, takım oluşturma da bunun içinde… Genç girişimcilere bakıyoruz genellikle en yakın arkadaşlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Oysa o girişimin ihtiyaçlarına göre takım oluşturmak, başarıyı artıyor” diyor.
Girişimci zihin yapısı oluşturma
Almanya’yı örnek veriyor Çelik Ören, startup sayılarının Türkiye ile birbirine yakın olduğunu ama değer üretmek, katma değerli girişimler yaratmanın aradaki farkı oluşturduğuna dikkat çekiyor. Almanya’nın startup’ların gelişimi ve rekabetçi olması için 10 milyar Euro bir “gelecek fonu” ayırdığına da dikkat çekiyor. Ören, “Girişimleri satmak yerine büyüme temeline oturarak sürdürülebilir başarılı girişimler oluşturmak özellikle ülke ekonomisi için çok değerli. Getir burada iyi bir model oluşturdu” diyor. Çelik Ören, girişimcilik için şunları özetliyor: “Özellikle vurgulamak istediğim nokta girişimci adaylarına bu bilincin çok daha erken yaşta verilmesinin fark yaratacak etkiler doğuracağı. Hata yapmaktan korkmayan ancak hatalarını daha çabuk fark eden ve çözmek üzere ayağa kalkıp çabalayacak kafa yapısına sahip girişimcilerimiz olmalı. Biz de Genç Başarı Eğitim Vakfı’nda çocuk yaştan itibaren Girişimci Zihin Yapısına sahip, finansal okur yazarlık becerileri gelişmiş bir nesil yetiştirmek için çalışıyoruz. Çünkü erken yaşta bu becerileri ve çevikliği kazandıklarında bakış açıları geliştiği gibi, doğru karar verme motivasyonları da artıyor”.
Başarı için “Çeşitlilik” yeni formül
Yönetim Kurulunda Kadın Derneği’nin (YKKD) geçtiğimiz hafta yapılan 5. Dönem Mentorluk programının başlamasıyla ilgili düzenlenen gecedeydim. O gece benim dikkatim erkeklerdeydi. Oldukça katılım yüksekti bu açıdan. YKKD Danışma Kurulu Başkanı Murat Özyeğin’in dediği gibi aslında bu bir liderlik meselesi… Söylenmesi gereken şey ise aslında Kadın Yöneticilerin katkısı… Bu bir ‘lütuf’ değil. Bu katkının öne çıkarılması çok önemli. Çünkü bu katkının önemi daha da arttı. Tüm dünyada Kadın yöneticilerin-çalışanların yükselişi var. Bu sahip olduğu doğal özellikler nedeniyle dünyanın “dönüşüm”ünde, kadın katkısının önemi. Şirketler için de bu böyle… Bizzat bir örnek vereyim. Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan da ordaydı. Daha 15 gün önce Kelebek mağazalarındaki değişimi görüp mesaj atmıştım. O gece Davut Doğan atadığı 5 kadın yönetim kurulu üyesi nedeniyle ödül aldı. Başarılar tesadüf değil… Katkıları yüksek olmuş. Doğan, daha fazla üyeye ihtiyaçları olduğunu söyledi. Yine Akkök Grubu İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü ise en çok katkı yapan lider olarak “Altın Mentor” ödülü aldı. O akşam bu örneklerin daha da artacağını gördüm. Yeni dünyada başarı için ‘çeşitlilik’ yeni formül… Hem kadın, hem de farklı sektör deneyimi ve hem de farklı kafa yapısındaki çalışan-yöneticiler de buna dahil.