Ülkelerin mutluluğu
Konu mutluluk olunca, biraz gülümseyelim diye yazımı bir fıkra ile açmak istedim.
Bir fıkra
Bahçe kapısının açıldığını duyan kadın yatak odasının pençesinden bakınca iş seyahatinden erken dönen kocasını görmüş. Yataktaki sevgilisine “Eyvah, kocam, hemen saklan. Bizi böyle görürse seni de öldürür, beni de” demiş. O telaşla giyinmeye fırsat bulamayan adamı elbise dolabına sokmuş. Ortalığı tam toplayamadan, kocası da odaya girmiş. Koca “Bir toplantı iptal olunca ben de erken geldim” demiş. Şöyle bir çevresine bakıp yatak kenarındaki sehpada yarısı dolu viski bardağını görünce sormuş” Hayır ola, viski içmek nerden çıktı?” Kadın hemen kılıfı bulmuş: ”Seni çok özleyince efkârlandım, belki beni biraz olsun avundurur diye viski içeyim” dedim. Koca “Sen viskiyi ağzına koymazdın ama, demek özlem insana neler yaptırıyor”. Kocanın gözüne bu kez tüten puro ilişmiş. Kuşku ile sormuş “Bu puro nedir?”. Kadın pişkin pişkin cevap vermiş “Viski ile en iyi puro gider; mutluluğunuzu artırır” diye bir yerde okumuştum; Belki bu efkârımı dağıtmaya yardım eder, deneyim dedim. Gerçekten de çok iyi bir kombinasyon”. Adam kafasını sallamış “Bak, benim viskime ve puroma laf söylüyordun. Anlamışsındır şimdi onların değerini” demiş. Sonra da soyunduğu elbiselerini asmak için dolap kapağını açmış. Açar açmaz da bir eli elbise askılarının takıldığı çubuğu tutan, diğer eli önünü kapamış çıplak adamla karşılaşmış. Hemen refleksle sormuş “Sen ne arıyorsun burada?”. Yakalanan adam” Abi, bu viski ve puro hikayesine inandıysan, ben de otobüs bekliyorum”.
Mutluluk
Yaşı uygun olanlar bilir. Yetmişli yıllarda plakçılarda, yazlık sinemalarda, gazinolarda ve evlerde sıkça çalınan bir plak vardı: “Parayla saadet olmaz.” Maddi olanaksızlık yüzünden sevgilisini paralı birine kaptırmış bir gencin hikayesi şarkının sözlerine şöyle yansımıştı. “Demiştim sana ben gel evlenelim/Üç günlük dünyada biz de gülelim/ Bıraktın beni sen gittin ellere/Aldandın paranın tatlı rengine/Bu dünya senin olmaz/Ettiğin sana kalmaz/Söylemiştim sevgilim/Parayla saadet olmaz”. Bugünkü insanların kulağına bir “züğürt tesellisi” gibi gelen bu söylem aslında mutluluk ile para arasındaki ilişki için bir önerme. Daha doğru bir saptama için şöyle diyebiliriz: Mutluluk için para tek başına bir faktör olamaz.
Mutluluk, yalnız psikologların değil gelişim ekonomistlerinin de üstünde durduğu önemli bir kavram. Birleşmiş Milletlerde 2011 yılında “Mutluluk: Gelişmeye bütünsel bir yaklaşım” (Happiness: Towards a holistic approach to development) diye bir önerge kabul edilmiş. Ekonomik gelişimin nasıl sağlanacağı ve ölçüleceği konusunda ülkelerin hükümetlerinden mutluluk konusuna önem vermeleri istenmiş. Son on yıldır bu alanda önemli çalışmalar da yapılmakta. Bunlardan birisi de 2012 yılından beri yayımlanan Dünya Mutluluk Raporu. Bu raporun onuncusu her yıl olduğu gibi 20 Mart’ta, Dünya Mutluluk Günü’nde yayımlandı. Raporun ana teması şu: Gelişimin gerçek ölçüsü, halkın mutluluğudur. Mutluluk ölçülebilir. Mutluluğu yaratan nedenleri biliyoruz. Bu bilginin eşliğinde hükümetler halklarının mutluluğu için politikalar oluşturabilir ve uygulayabilir.
Dünya Mutluluk Endeksi
Bu endeksin oluşumunda aşağıdaki faktörler kullanılmış.
- Gayri safi milli gelir
- Beklenen sağlıklı yaşam süresi
- Gelir dağılımındaki eşitsizlik. Bunun için Dünya Bankası’nın GINI endeksi kullanılmış.
Verisini Gallup araştırmasından (GWP) alan faktörler:
- Sosyal destek (Başınız belaya girdiğinde güvenebileceğiniz birisinin olması):
- Hayırseverlik: Bu değişken için GWP sorusu da şöyle: Geçen ay bir yardım kuruluşuna bağış yaptınız mı?
- İnsanın kendi hayatı ile ilgili karar verme özgürlüğü
- Yolsuzluk algısı: Bu faktör için iki boyut kullanılmış. Devlet yönetiminde yolsuzluk ve iş dünyasındaki yolsuzluk
- Olumlu duygu: Kahkaha, zevk almak, ilginç bir şey öğrenmek veya yapmak
- Olumsuz duygu: Endişe, üzüntü, kızgınlık
- Kurumlara güven: Bunun için seçilen beş kurum: Hükümet, adalet sistemi ve mahkemeler, seçim sistemi, güvenlik güçleri, iş dünyası.
Ülkelerin durumu
En mutlu 10 ülke ve aldıkları puanlar şöyle:
- Finlandiya (7.821)
- Danimarka (7.636)
- İzlanda (7.557)
- İsviçre (7.512)
- Hollanda (7.415)
- Lüksenburg (7.404)
- İsveç (7.384)
- Norveç (7.365)
- Israil (7.364)
- Yeni Zelanda (7.200)
En mutsuz 10 ülke:
- Zambia (3.760)
- Malawi (3.750)
- Tanzania (3.702)
- Sierra Leone (3.574)
- Lesotho (3.512)
- Botswana (3.471)
- Rwanda (3.268)
- Zimbabwe (2.995)
- Lebanon (2.955)
- Afghanistan (2.404)
Türkiye: “Nereden, nereye”?
Dünya Mutluluk Endeksi her yıl Kanada, İngiltere ve A.B.D. ‘deki araştırma kurumlarındaki bilim insanları tarafından (Earth Institute at Columbia University, with the Centre for Economic Performance’s research support at LSE (the London School of Economics), and CIFAR (the Canadian Institute for Advanced Research) hazırlanmakta. Sayısal veriler, ülkelerin resmi yayımlarından derlenmekte. Öte yandan ülkelerdeki yurttaşlara sorularak elde edilen veriler, (Life Evaluations) Gallup Şirketi’nin yıllardır yaptığı dünya çapındaki anket çalışmalarından (Gallup World Poll-GWP) gelmekte.
2022 Raporu’na göre Türkiye, 112. sırada yer alıyor. Öte yandan 2021 yılındaki sıramız 104 idi. Başka bir deyişle, bir yıl içinde mutluluk endeksinde 8 basamak gerilemişiz. 2020 yılında ise sıramız 93 imiş. Başka bir deyişe, bu kez 11 basamak birden gerilemişiz. 2013 yılındaki yerimiz ise 77. sıra imiş.
Sonuç
Sosyal yaşamda önemli günlerde insanlara mutluluk dileriz; örneğin, doğum günlerinde, nişanlandıklarında, evlendiklerinde, evlenme yıldönümlerinde. Çünkü mutsuz yaşamak, yaşamak değildir. İnsanların mutlu veya mutsuz olmasına etki eden de birçok etken vardır. İşte ekonomist ve diğer sosyal bilimcilerin yaptığı araştırmalar bu etkenleri ortaya çıkarıyor. Bu bulgular, toplumların mutluluğuna yön verecek cinsten. Dünya Mutluluk Endeksi de ülkelerdeki mutluluk düzeyini ölçmenin ete kemiğe bürünmüş hali.
Dünyanın saygıdeğer bağımsız kurumlarının yaptığı çalışmalarla oluşturulmuş bu endekse göre ülkemiz son yıllarda irtifa kaybediyor. Buna karşılık Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılına ilişkin "Yaşam Memnuniyeti Araştırması" sonuçlarını açıklamış. Buna göre Türkiye'de mutlu olduğunu beyan edenlerin oranı, 2020'de yüzde 48,2 iken 2021'de yüzde 49,3'e yükselmiş.
Şimdi sorgulayıcı bir okuyucu olarak soracaksınız “Hocam, hangisine inanalım?” Başta anlattığım fıkraya dayanarak söylüyorum: TÜİK’in yayımladığı enflasyon ve işsizlik rakamlarına inandıysanız, buna da inanacaksınız.
Mutluluğunuzun daim olması dileğiyle…