Ukrayna savaşı, Türk-ABD ilişkilerine yaradı; Brüksel’de Erdoğan-Biden görüşmesi olabilir
Ukrayna’da yaşanan savaş, ABD ile Türkiye arasındaki soğuk ilişkilerde bir dönüm noktası olmaya doğru ilerliyor.
Savaş öncesinde ve süreç boyunca Ankara-Washington hattındaki temaslar, iki ülke arasında daha somut bir iş birliği mekanizması kurulmasının da yolunu açmış görünüyor.
ABD Başkanı Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın az sayıda yaptıkları yüz yüze görüşmelerden birinde, iki ülke arasındaki temaslara ilişkin bir “mekanizma oluşturulması” zaten kararlaştırılmıştı.
“Mekanizma” adı konulmuştu ama, içeriği konusunda uzlaşmaya varılamamıştı. Amerikan tarafı bunun Türkiye-ABD ilişkileri değil, ancak “bölgesel ve uluslararası konuları görüşmek için” kurulduğu üzerinde dururken, Ankara “mekanizmayı” ikili ilişkileri görüşüp, düzeltmek yönünde kullanmayı amaçlıyordu.
BÜYÜKELÇİ FARKI
Diplomasi koridorlarına yansıyan bilgiler, Ankara ve Washington arasındaki “mekanizma” konusundaki bu farklı anlayışın altında, ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi David Sattirfield’ın olumsuz tavrının da etkili olduğunu gösteriyor. Başkan Biden’ın Ankara’ya atadığı yeni ve siyasetçi kökenli Büyükelçi Jeff Flake’in gelişiyle ise, özellikle “mekanizma” konusundaki bu anlayış farkı değişmeye başlamış.
O kadar ki, ABD Dişişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman’ın geçen ayki ziyareti sırasında Ankara masaya “ikili mekanizmanın daha somut bir görüşme takvimi içermesi” önerisini de koymuş. Daha somut takvimden kasıt, Dışişleri Bakanları, Savunma Bakanları ya da bakan yardımcıları arasındaki ziyaret trafiğinin yıllık bazda somut bir sayıya ve takvime bağlanması. Bu gerçekleşirse, Washington’un Ankara’ya “müttefik” olarak bakışının da değiştiği yönünde önemli bir adım atılmış olacak.
TÜRK BÜYÜKELÇİLİĞİ AMERİKAN KONGRESİ’NE “İSRAİL BRİFİNGİ” VERDİ
ABD ile Türkiye arasındaki soğukluğun aşılmaya başlanmasında, Ukrayna krizinin dışında Ankara’daki AK Parti hükümetinin izlediği çatışmacı dış politikadan vazgeçip, bölge ülkeleri ile ilişkilerini normalleştirmeye başlaması da etkili olmuş görünüyor. Bu konudaki en somut gösterge, Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği’nin İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Ankara’ya yaptığı ziyaret konusunda ABD Kongre üyelerine yönelik düzenlediği brifinge katılım düzeyi; Brifinge, 100’den fazla Kongre üyesinin kabinelerinden isimler katılıp,Türk diplomatlarının anlattıklarını dinlemiş olması, hem Washington’da, hem de Ankara’da “olumlu gelişme” olarak yorumlanmış durumda.
F-16 TRAFİĞİ SONBAHARDA HIZLANABİLİR
Bu yakınlaşmanın getireceği ilk somut gelişmenin ise, Türkiye’nin ABD’den talep ettiği 40 adet F-16 savaş uçağı satışında gerçekleşmesi bekleniyor. Amerikan hükümeti ile yapılan görüşmelerde, F-16 satışı konusunda ciddi bir sıkıntı olmadığı ortaya çıkmış durumda. Biden yönetimi ile bu satışa ilişkin teknik görüşmeler devam ediyor. Teknik görüşmelerin ise yaz başında bitmesi, dolayısıyla F-16 satış trafiğinin sonbaharda hızlanması bekleniyor.
Yine diplomatik kulislere yansıyanlar, Amerikan yönetiminin bu satış konusunda “Kongre’deki Türkiye aleyhtarı havaya işaret etmeye” devam ettiğini gösteriyor. Ancak Ankara’nın görüşü, Biden yönetiminin bastırması halinde, F-16 satış süreci konusunda Kongre engelinin aşılabileceği yönünde.
BÜYÜKELÇİ FLAKE’İN KONUŞMASINDAKİ F-16 VURGUSU
ABD tarafında da, Türkiye’yle eski güçlü ittifak ilişkilerini kurmak için yakınlaşma görünür olmaya başladı; Ancak Washington bunu şimdilik “ikili düzeyde” yapmak yerine, NATO ittifakı üzerinden götürmeye çalışan bir tablo çiziyor.
ABD Büyükelçisi Flake’in Türkiye’nin NATO’ya katılımının 70. Yıldönümü vesilesiyle bir etkinlik düzenlemesi bunun işaretlerinden biri oldu. Nitekim Flake, Türk dışişleri ve savunma yetkililerinin yanısıra, Ankara’daki NATO üyesi ülkelerin Büyükelçi ve savunma ateşelerini davet ettiği geçen haftaki etkinlikte, yaptığı konuşmayla mesajlar verdi.
Flake’in konuşmasındaki en kritik mesajı, Türkiye’nin NATO içinde “2. Büyük ordu ve 2. Büyük F-16 filosuna sahip olduğu” cümlesiyle geldi. Amerikan Büyükelçisi’nin, tam da Ankara yeni bir F-16 satışı için talepte bulunmuşken, konuşmasında özellikle “F-16” kelimesini geçirmesi ” davete katılan hemen hemen tüm diplomatlar açısından “mesaj” olarak algılandı.
Mesajlar bununla sınırlı kalmadı elbette; NATO üyesi olmamasına rağmen davetin bir başka konuğu Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar oldu. Büyükelçi Flake konuşması sırasında Bodnar’ı yanına davet ederek, Rus saldırısına karşı direnen Ukraynalılar’ın cesaretlerini övdü.
Bir başka mesaj ise, davette konser veren Amerikan hava kuvvetleri bando mensuplarının repertuvarında gizliydi; Repertuvardaki tek Türkçe türkü olan “Adana’nın yolları taştan”, Adana’daki İncirlik üssünü hatırlattı davetlilere.
ABD’nin bu “NATO üzerinden Ankara’ya yaklaşma” stratejisinin en somut adımı ise, Brüksel’de haftaya yapılacak ve Ukrayna’nın görüşüleceği olağanüstü NATO zirvesinde gelebilir. Zirve çerçevesinde, kısa da olsa, gerçekleşecek bir Biden-Erdoğan buluşması için Ankara daha şimdiden bastırmaya başlamış bile.
TÜRKİYE’DE YAKLAŞAN SEÇİMLERİN ETKİSİ
ABD yönetiminde Ankara’yla ilişkilerdeki soğukluk aşılmakla birlikte, göz önüne alınması gereken unsurlardan biri de hem Türkiye’de, hem de ABD’de yaklaşan seçimler;
Washington’da epeydir devam eden, Türk-ABD ilişkilerinde atılacak somut yeni adımların Türkiye’de 2023’de yapılacak seçimlere olumlu ya da olumsuz etkide bulunmaması yönündeki yaklaşım hala yerli yerinde duruyor.
Bunun üstüne bir de ABD’de Kasım ayında Kongre’nin üçte birinin yenileneceği seçimi eklemek gerek. Konu seçim kampanyası olunca, Türkiye ile ilişkiler Kongre nezdinde hala “zehirli meyve” kıvamında.
Dolayısıyla, hem Ankara’da, hem de Washington’daki yönetimlerde hava farklı da olsa;
F-16 satışının da, Türk tarafının istediği somut görüşme takvimleri içeren ikili mekanizmanın da, bu seçim süreçlerine takılması mümkün...