Ukrayna-Rusya-NATO gerilimi Türkiye'yi nasıl etkiler?

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Burcu AYDIN ÖZÜDOĞRU

E.IMF Ekonomisti Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi

ABD Biden yönetimi ve NATO’nun uzunca süredir uyarılarını yaptığı Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesi 24 Şubat tarihinde başladı. Rusya ve Ukrayna arasında başlayan savaş, NATO ülkelerinin Rusya’ya karşı aldığı mali yaptırımlarla önlenmeye çalışılıyor. Ancak şu aşamada mali yaptırımların Rusya’nın askeri müdahalesini önlemede etkili olduğunu söyleyemeyiz.

Peki, kuzey ülkelerimizde gelişen bu savaş bizi nasıl etkileyecek? 

  1. Finansal istikrar üzerindeki etkisi

Türkiye, maalesef finansal piyasalarda yüksek Beta’lı ülkeler arasında, yani finansal risk algısı yüksek olan ülkeler, arasında yer alıyor. Finansal piyasalarda yükselen risk algısıyla beraber Türkiye’de kur, faiz ve borsa üzerinde baskının arttığını gördük. Zira 24 Şubat sabah saatlerinde TL/dolar kuru 14,20 seviyelerini, 2 yıllık tahvil faizi de %23’ü aştı. Borsa İstanbul 100 endeksi de güne %8 düşüşle başladı. Açılışın hemen ardından endeks bazlı devre kesici devreye girdi.

Finansal risk göstergelerindeki artış, Hazine ve firmaların dış finansmana erişimini ve borçlanma maliyetlerini olumsuz yönde etkileyecektir. 2021 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla toplam dış borç stoku 453 milyar TL’ye yükselmiş, borcun yarısı özel sektörün diğer yarısı da kamu ve TCMB’ye aittir. Ayrıca ülkemizin yapısal olarak cari açık veren bir ülke olduğunu hatırlarsak, yüzde 5 ve üzerinde büyüme için dış finansmana ihtiyacın önemi daha da belirginleşmektedir. 

  1. Kamu maliyesi üzerindeki etkisi

Kur ve altın fiyatlarındaki artış ise kamu maliyesi üzerinde, Kur/Altın Fiyatları Korumalı Mevduat Hesapları ile ikinci bir maliyet oluşturmaktadır. Hatırlayacak olursak, geçtiğimiz yılın üçüncü çeyreğinde, Hükümetin faiz oranlarını düşürme kararının ardından, yurt içi yerleşikler tarafından dövize kaçış olmuş ve yabancı para mevduatlarının toplam mevduatlar içindeki payı %68’e kadar yükselmişti. Hükümetin, yılsonunda duyurduğu Kur/Altın Fiyatları Korumalı Mevduat Hesapları ile yaklaşık 14 milyar dolar yeniden TL’ye dönmüş, 14 Şubat tarihi ile yaklaşık 370 milyar TL tutarında toplam mevduat da, Kur Korumalı mevduat kapsamına geçmiştir.

BDDK’nın 14 Şubat itibarıyla açıklamış olduğu verilere göre, Kur Korumalı Mevduat hesapları toplam TL mevduat hesaplarının yaklaşık beşte birine denk gelmektedir. Bu hesaplar üzerinde oluşacak ilave 1 puanlık getiri yükünün kamu maliyesine etkisi yaklaşık 4 milyar TL’dir. Son bir ay içinde dolar-TL kuru 13,40 -14,20 bandında yaklaşık %6 değer kaybetmiştir. Bu oran, yıllık %14, çeyreklik %3,5 getirisi olan mevduat faiz oranının 2,5 puan üzerindedir. Yine aynı dönemde altın fiyatları, TL karşısında yüzde 15 artmıştır. 

  1. Enflasyon üzerindeki etkisi

Sürecin enflasyon üzerindeki etkisi; kur, enerji ve gıda fiyatları olmak üzere 3 ana kalem üzerinden yukarı yönlü olacaktır. Ukrayna ve Rusya dünya tahıl ihracatının önde gelen pazarlarıdır. Tahıl fiyatlarındaki artış, doğrudan gıda enflasyonu üzerinde artış olarak yansıyacaktır.

Rusya’ya uygulanacak mali yaptırımların etkisiyle enerji fiyatları yukarı yönlü ivmelendi. Brent petrol fiyatları son bir ayda 80 dolar civarından 100’a yükseldi. TL olarak bakacak olursak son bir aydaki artış %30’un üzerinde.

Son olarak kurdaki artış, önce ithalat, daha sonra üretici, en nihayetinde de tüketici fiyatları üzerinde genel artışa sebep olmaktadır.

  1. İhracat

Rusya ve Ukrayna’nın toplam dış ticaretimiz içindeki payı oldukça büyüktür. 2021 yılında toplam 474 milyar dolar olan dış ticaret hacmi içinde Rusya 33 milyar dolar ile 3. sırada, Ukrayna da 7 milyar dolar ile 18. sırada yer aldı. Rusya ile dış ticaretimizde, birinci sırada enerji ithalatı yer alırken, ardından demir-çelik, hububat ve alüminyum ithalatı geliyor. Benzer şekilde, Ukrayna ile olan dış ticaretimizde de ilk sıraları demir-çelik ve hububat ithalatı alıyor. Mal ithalatının yanı sıra, bu ülkelere yapılan müteahhitlik hizmetlerinin de payı ön plandadır.

Gerginliğin Rusya – NATO ülkelerinin dışına çıkıp, Çin ve NATO bloğunu da kapsaması halinde ise dünya genelinde dış ticaret ilişkilerinin daha da olumsuz yönde etkileneceğini söyleyebiliriz. 

  1. Turizm

Geçtiğimiz yıl ülkemizi ziyaret eden 24,7 milyon yabancı turist içinde en çok giriş yapan ülkelere bakacak olursak; birinci sırada 4,7 milyon ile Rus turist, 2. sırada 3,1 milyon ile Alman, 3. sırada da 2,1 milyon ile Ukraynalı turist yer alıyor. Örneklemek gerekirse, geçtiğimiz yıl her 10 turistten 3’ü Rus veya Ukraynalı olmuş.

Yine örnek vermek gerekirse, 2016 yılında Rusya ile yaşadığımız politik gerginlik sonunda ülkeye gelen Rus turist sayısı bir önceki yıla göre dörtte üç oranında azalmıştı. 

  1. İstihdam, gelir ve refah etkileri

Yukarıda saydığım tüm kalemler maalesef yatırımlar, ihracatı ve dış ticareti ve dolayısıyla ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkileyerek istihdam artışının sınırlayacaktır.

Bir yandan istihdamın azalması, diğer yandan enflasyonun artması ise ülke genelinde refah kaybına yok açma etkisine sahiptir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar