Ukrayna kaderine terk mi ediliyor?
Ukrayna savaşı daha ikinci yılını doldurmadan, Batı cephesinden “yorgunluk” emareleri gelmeye başladı.
ABD Kongresi’nin Başkan Biden’ın önerdiği Ukrayna’ya yeni yardım paketine geçit vermemesi, Avrupa Birliği içindeki “Ukrayna çatlağının” derinleşmesiyle birleşti. Bunların üstüne, verilen onca silah ve mühimmata rağmen Ukrayna ordusunun Rusya karşında o çok beklenen üstünlüğü bir türlü elde edememesi eklendi.
Rusya’nın Ukrayna’ya ilişkin işgal planlarını ilk ortaya koyan Bild gazetesi, bu kez de “Ukrayna’nın kaderine terk edileceğine” ilişkin ilk bilgileri yayınlayan medya organı oldu. Bild, ABD ve Almanya’nın, Ukrayna lideri Zelensky’yi Rusya ile masaya oturmaya zorlamak için, silah ve mühimmat sevkiyatını azaltmak konusunda anlaştıklarını yazdı. Habere göre, bundan sonra Ukrayna’ya yine silah ve mühimmat gönderilmeye devam edecek. Ancak bu sevkiyat, Ukrayna ordusunun Rus güçlerini geriletmesinden çok, mevcut cephe hattını tutmaya yarayacak kadar olacak.
Bunu The Economist’in “Rusya’nın Ukrayna’ya karşı elektronik savaşta üstünlüğü ele geçirdiği” haberi izledi. The Economist’in haberindeki, “Batı bundan sonra ne yaparsa yapsın, Ukrayna’nın galip gelmesini sağlayamayacak” mesajıyla da, belli ki “psikolojik ortam” hazırlanıyor.
Victor Orban’ın çıkışı
Tüm bunlara, AB üyesi Macaristan’ın Başbakanı Victor Orban’ın son çıkışlarını da eklemek gerek elbette. Partisinin kongresinde yaptığı konuşmada Orban, Ukrayna’nın AB üyeliğinin “ışık yılları uzakta” olduğunu, Rusya’nın “mevcut savaşta yenilmesinin mümkün olmadığını”, AB’nin “borç batağı içinde boğulmakta olduğunu” vurguladı.
Orban’ın bir de Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’e yazdığı bir mektup basına sızdı. Orban bu mektupta, “AB’nin Ukrayna politikasının işlevselliğini” sorgulayarak, Ukrayna’ya verilmesi planlanan 50 milyar Euro’luk yardım ile 500 milyon Euro’luk askeri mühimmat sevkiyatını “veto edebileceğinin” sinyalini verdi. (Ancak bu aşamada, Orban’ın Ukrayna meselesini AB’yi sıkıştırmak için kullanıyor olma ihtimali de göz önünde bulundurulmalı. Macar Lider, Ukrayna yardımlarına “veto tehdidi” ile ülkesinde izlediği anti-demokratik politikalar nedeniyle AB’nin Macaristan’a göndermediği 13 milyar Euroluk fon paketini kurtarmaya da çalışıyor gibi.)
Tahıl meselesine çözüm arayışı
Gerek Batı basınında çıkan haberler, gerekse siyasetçilerin açıklamalarıyla Avrupa kamuoyu Ukrayna’ya yardımların -tam olarak kesilmese de- azaltılmasına alıştırılırken, diğer tarafta “mevcut zararın kontrolü” için de çalışmalar hızlanmış gibi.
Batı açısından en büyük “zarar”, dünyanın “tahıl deposu” Ukrayna’nın ürünlerinin küresel pazara aktarılmasında yatıyor. Rusya’nın Karadeniz’de uyguladığı ambargo, kargo gemilerinin sigorta ücretini “altından kalkılamaz” hale getirmişti. Kargo gemisi sigortacılığının merkezi konumundaki İngiltere ile Ukrayna, Karadeniz’deki yük gemilerinin sigorta güvencesi için bir “havuz” oluşturmaya karar verdiler. “Güvence havuzunda”, Export Credit Ajansı, Ukrgasbank, ve Ukreximbank ile 14 sigorta şirketi yer alacak.
Karadeniz’e kıyısı olan NATO ülkeleri Bulgaristan, Romanya ve Türkiye ise, mayın meselesine el atmış durumdalar; Ankara’da düzenlenen üçlü toplantıda, Karadeniz’deki mayınlara karşı ortak bir mekanizma kurulması konusunda ön uzlaşma sağlandı.
Ukrayna krizi, tıpkı yıllarca Kıbrıs ya da Karabağ krizine yapıldığı gibi, “donmaya” bırakılacak izlenimi veriyor. Bu arada Rusya’ya yaptırımlar devam edecek, böylece Moskova’nın ekonomik olarak belini doğrultmasının önüne de geçilmeye çalışılacak; Ta ki, Batı’nın Rus-Çin ikilisine karşı “yeni bir harekât ihtiyacına” kadar elbette…