ÜFE-TÜFE farkı nasıl kapanır?

H. Bader ARSLAN
H. Bader ARSLAN

 

Yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 48,7, üretici fiyatlarında yüzde 93,5’e sıçradı. Böylece tüketici enflasyonunda 2002 yılının Ocak ayından beri görmediğimiz bir seviyeye ulaşmış olduk. 2021’in sonlarından itibaren enflasyonun küresel bir soruna dönüştüğü doğru. Pek çok ülkede son 30-40 yılın en sert fiyat artışlarına şahit oluyoruz.

Ancak Türkiye’deki fiyat artışları, diğer ülkelerin 6-7 katı düzeyinde. Bunun arkasında reel olarak negatife çekilen politika faizi, bu süreçteki belirsizlik, TCMB’nin bağımsızlığı algısındaki bozulma, eriyen döviz rezervleri gibi birbirine bağlı pek çok faktör var. Enflasyon verisinin bir başka boyutu ise ÜFE-TÜFE farkı ve bu farkın nasıl kapanacağı. Şu anda ikisi arasında 45 puan fark var.

Kamuoyundaki genel beklenti, TÜFE’deki artışın, yüzde 93’ü aşan ÜFE artışına yakınsayacağı yönünde. Bu olasılıklardan biri, ama tek seçenek bu değil. İleride işler yolunda giderse, ÜFE artışının yavaşlayıp, TÜFE artışının gerisine düşmesi ve uzunca bir süre tüketici enflasyonunun üretici enflasyonundan daha yüksek seyretmesi de mümkün. Bu nedenle, sadece aradaki farka bakarak tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 90’lara varacak demek mümkün değil. Sorun şu ki; elimizde enflasyonun nasıl düşürüleceğine dair henüz hiçbir işaret yok.

Bu hafta veriler açısından sakin sayılabilecek bir hafta olacak. Perşembe sabahı inşaat maliyet endeksinin aralık sonuçlarını öğreneceğiz. Yıl genelinde ama özellikle yaz aylarından itibaren inşaat maliyetlerinde çok keskin artışlar gördük. Bunun büyük kısmı, kur artışı kaynaklıydı; bir kısmı ise küresel hammadde fiyat artışı. Kasım ayında endeksteki artış yüzde 48,9 düzeyinde idi. Aralıkta yine yüksek bir artış göreceğiz. Ama asıl sıçramayı Ocak verisinde arayacağız.

Cuma sabahı aralık ayı ödemeler dengesi sonuçları açıklanacak. Son aylarda cari dengeden olumlu sinyaller geliyor. Ancak bu sinyaller normal seyrinde devam eden bir ekonomiden değil, dört ayda para birimi yarı yarıya değer kaybeden bir ekonomiden geldiği için; cari dengedeki düzelmeyi hala yapısal bir dönüşüm olarak değil, geçici bir değişim olarak görme tarafındayız.

Haftayı cuma sabahı TÜİK’ten gelecek aralık ayı sanayi üretim endeksi ve aynı saatte açıklanacak perakende ve ciro endeksleri ile tamamlayacağız. Verilerin hepsinde pozitif seyrin devam etmesi olası. Ancak, geçen hafta açıklanan ocak PMI verisinin sektörlerin genelinde daralmaya işaret ettiğini bunun sanayi üretimi endeksinde de kendini göstereceğini göz ardı etmemek gerekiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar