U-dönüş olmamalı: Risk düşüyor ama hala yüksek.

Fatih ÖZATAY
Fatih ÖZATAY EKONOMİDE UFUK TURU

Gelişmiş ülkeler 2020 ortalarından itibaren yaşamaya başladıkları enflasyonda artış sürecini tersine çevirmeyi başardılar. Birkaç veri: ABD’de yıllık tüketici enflasyonu Mayıs 2021’de yüzde 0.1, Ocak 2021’de ise yüzde 1.4 düzeyindeydi. Bu düzeyler uzun dönemli yüzde 2 hedefinin altındaydı. Enflasyon, sonra, sürekli yükselerek Eylül 2022’de yüzde 9,1 ile zirveye ulaştı. On üç aydır neredeyse kesintisiz düşüyor. Salı günü, Ekim ayı yıllık enflasyonu yüzde 3,2 olarak açıklandı. Düşüş, daha az çarpıcı olsa da enerji ve gıda fiyatlarındaki değişmelerin hariç tutularak hesaplanan çekirdek enflasyonda da gözleniyor.

Benzer bir olgu İngiltere ve Euro Bölgesi için de geçerli. Tüketici enflasyonu, İngiltere’de 2020 ortasında sıfıra yakın bir düzeydeyken Ekim 2022’de yüzde 11,1’e çıkmıştı. Dün açıklanan Ekim ayı yıllık enflasyonu ise yüzde 4,6. Euro Bölgesi enflasyonu da İngiltere gibi aynı ayda çift haneyi gördü: Yüzde 10,5. Şimdi yüzde 3’ün altına indi. Bu enflasyonların yıllık enflasyonlar olduklarının tekrar altını çizerek enflasyon değerlerini vermeyi keseyim.

İstenilirse, daha farklı bir ifadeyle, yüzde 9-10 düzeyinde bir enflasyonu görünce cin çarpmışa dönülüyorsa, enflasyonla mücadele edilebiliyor. Gelişmiş ülkeler söz konusu olunca, mücadele için para politikasını düzgün bir biçimde kullanmak, olağanüstü dönemler dışında yeterli oluyor. İngiltere Merkez Bankası Ocak 2022’de, ABD Merkez Bankası Mart 2022’de ve Avrupa Merkez Bankası da Temmuz 2022’de başladılar politika faizini artırmaya. İlki 4,75, ikincisi 5,25, üçüncüsü de 4,5 puan yükselttiler.

Türkiye’de kimi zaman politika faizini doğru yönde kullanma yeterli olmayabiliyor. Özellikle Türkiye’ye ilişkin risk algılamasının yüksek olduğu dönemlerde, riskin kaynağını kurutmak da gerekiyor. Mesela 2001 krizi sonrası riskin temel kaynağı yüksek bütçe açığı ve kamu borcuydu, şimdi ise ödemeler dengesinin finansmanı, yüksek bütçe açığının ne ölçüde kontrol altına alınabileceği ile programdan U-dönüş olması olasılığı. Elbette düzgün bir para politikası enflasyonla mücadelenin olmazsa olmazı.

Risk algılamasının yüksek olduğu dönemler -belki garip gelebilir çoğu okuyucuya- hem enflasyonla mücadelenin topluma kabul ettirilmesi hem de mücadelenin başarılı olması için bir şans da sunuyor. Yüksek riski keskin biçimde düşürecek bir program ile hem enflasyonu düşürmek mümkün oluyor hem de büyümeye zarar vermemek. Riskin düşmesi, belirsizliğin azalması demek çünkü. Yani, daha rahat yatırım yapılabilir bir ortam oluşuyor. Riskin düşmesi, aynı zamanda döviz kurunun ‘makul’ bir seyir izlemesi demek. Yani, bilanço kırılganlıklarının bilançoları tahrip ederek ekonomik faaliyet hacmini düşürmemesi anlamına geliyor. Riskin düşmesi aynı zamanda uzun dönemli faizlerin de düşmesi demek. Açık ki ekonomi için olumlu oluyor.

Belirgin biçimde düştüğü bu dönemde, riskimizin hala yüksek bir düzeyde olduğunu hatırlamakta yarar var. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Verimlilik yazıları (7) 12 Kasım 2024
Asgari ücret 31 Ekim 2024