Tutkulu ideal: ASTEKS’i yerelden küresele taşımak…
Eğer tekstil işiyle uğraşıyorsanız, günlük konuşmalarınızda “apron” ve “manşon” sözcüklerini kaç kez kullandığınızı saymak aklınıza gelir mi? Gelse bile saymanız mümkün müdür? Sorunun yanıtı net: Özel iş edinmemiş biri için “mümkinatı” yoktur.
Tekstil sektörünü iş edinmiş, aşını oradan sağlayan kaçımız bütün Dünya genelinde apron ve manşon üreten firma sayısının 25’i geçmediğini bilir? Hangimiz o üretim tesislerinden birinin Türkiye’de olduğunun farkındadır?
Tekstil makineleri fuarında ASTEKS’in pazarlama ve satış müdürü Sabri İlknur’un anlattıklarını dinliyorum. Usta bir kemancının tellerinden akan seslerin çekiciliğiyle zihnimi sarıp sarmalıyor. Diyor ki, “Kalite ve maliyette Japonya ve Almanya’daki firmalarla eş düzeydeyiz!”
Bizde yaygın sözdür: “ Kim yudu, kim taradı sohbeti kimlere yaradı?” denir… ASTEKS’i kuran ve bugünlere getirenleri merak ediyorum: Kurucusu Abdurrahman Akman…Tam fuardaki standlarından çıkarken kendisiyle ayakta karşılaşıyoruz.
Sabrı İlknur, “ 1976 yılında ITMA Fuarı’nda Türkiye’yi ilk kez temsil eden firma biz olduk” diyor… Abdurrahman Bey’in gözleri ışıldıyor ve onaylıyor.
Sabri Bey’e şu soruyu yöneltiyorum: İyi de Türkiye’deki tekstil üreticilerin yüzde kaçı sizin parçalarınızı alıyor, ne kadarı ithal parça kullanıyor?
Avına fırlamak için hazır dağ kedisi gibi anında yanıtını veriyor: Hızlı, kararlı ve özgüvenini her halinden anlayabildiğiniz bir içtenlikle…” Türkiye’deki üreticilerin yüzde 75’i bizim ürünlerimizi kullanıyor… Yüzde 25’i diğer 24 üreticiden birinden alıyor. Biz 30 ülkeye ihracat yapıyoruz. İçlerinde sadece gelişmekte olan Pakistan, Bengaldeş, Özbekistan, İran, Türkmenistan, Guatemala, El salvador, Meksika Brezilya yok Bulgaristan,Yunanistan, Almanya, Fransa, Çin ve diğerleri de var!”
Ya ASTEKS olmasaydı?
Sabri İlknur’a diyorum ki, “Ya ASTEKS olmasaydı nelerle yüzleşirdik?”
Sakin sakin vurgulayarak diyor ki, “ ASTEKS olmasaydı 50 milyon dolarlık kıt kaynak dövizlerimiz heba olurdu… Apron ve manşon üreticileri yüksek fiyatlarla tekstil üreticilerimizin canını çıkarırdı… Doğrudan 150 insanımız iş ve aş sahibi olamazdı. Ülkemiz üreticilerinin fiyat avantajını kullanamaz ve değerlendiremezdik!”
Bugün Beylikdüzü’nde 11 bin m2’lik bir alanda üretim yapan ASTEKS giderek ürün çeşitlendiriyor…
ASTEKS apron, manşon, manşon rektifiye makineleri makineleri konusunda uzman… Ayrıca işletme içi insansız yük taşıma aracı AGV,Manşon mili yağlama cihazı keçe temizleme makinesi, manuel manşon sökme/takma presi. pönamatik manşon sözme/takma presi, hidrolik manşon sökme/ takma presi, manşon taşıma arabası, rektifiye dairesi manşon taşıma arabası, ring iplik makine manşonu, kompakt iplik makine manşonu, cer makine manşonu, kompakt apron, karbon takviyeli apron gibi parçalar üretmektedir.
Sabri İlknur, “ Yeni kurulan tekstil fabrikalarına anahtar teslimi rektifiye dairesinde yer alan manşon rektefiye makine ve diğer techizatların yer aldığı üniteleri kurabiliyoruz” diyor.
ASTEK’in hedefi yurtdışı pazarlarda yayılmak…
Nasıl bir gelecek?
ASTEKS yöneticilerinin “iddialı hedefleri” dikkatımı çekiyor. Sürdürülebilir büyüme sağlayabilmek için rakiplerine göre ASTEKS ürünlerini üstün kılan özellikleri nasıl tanımladıklarını soruyorum Sabri Beye… Beş başlıkta topluyor ürettiklerinin yerelden küresele taşınmasının itici gücü olarak: Birincisi,”üst sınıf kalite özeni” olarak açıklanıyor. Kaliteye büyük özen gösterdiklerinin altını özenle çiziyor. İkincisi, “denenmiş ve kendini kanıtlamış ürünler” olma özeni olarak açıklanıyor. Üçüncüsü “uygun fiyata” vurgu yapılıyor. Dördüncüsü, “servis kalitesi” olarak değerlendiriliyor. Beşincisi de, çalışanların, müşterilerin ve diğer paydaşların birikimini sürekli izleyerek değerlendirme özeninden hiç ödün vermeden adım adım ilerlemenin önemine değiniliyor.
Ülkemizde dışa ve dünyaya açılan firmalarımız rekabet edebilir ölçek, rekabet edebilir teknoloji ve rekabet edebilir yönetişim ihtiyacından söz ediyoruz… ASTEKS’in gelecek 10 yıl için neler planladığını da öğrenmek istiyoruz.
Yerelden küresele yöneliş önemle vurgulanıyor. Bugünün iletişim ve ulaşım imkanlarında yerel kalarak sürdürülebilirliğin korunamacağı üzerinde duruluyor. ASTEKS yönetiminin küresel ölçekte iş yapmak için gerekli yatırımları peyder pey yaptığı belirtiliyor. İddialı hedeflere ulaşmak için “üst düzey ürün” özeni ve dikkatının öneminin altı çiziliyor. Salgın sonrasında yeni gelişmelerin yakından izlenmesi, fırsatların iyi değerlendirilmesi konusundaki farkındalığın kendilerini daha ileri noktalara taşıyabileceği umudunun güçlü olduğu da belirtiliyor.