Tutanaklar ve tavan

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi

Fed toplantı tutanaklarını okuduğumuzda ve hem Başkan’ın hem de üyelerden Waller’ın konuşmaları ile beraber değerlendirdiğimizde faiz artışlarında sona geldiğimizi emin bir şekilde söylemenin mümkün olmadığını görüyoruz. Kişisel olarak tutanaklarda faiz artışlarının akıbetinden ziyade borç tavanına yönelik kaygıların seviyesini görmeyi daha önemsiyordum. Konuya atıflar bulunsa da detaylı görüşleri ancak 5 yıl sonra açıklanacak ful tutanaklarda görebileceğiz. Faiz artışlarının akıbeti ise beklendiği gibi ekonomi ve enflasyonun izleyeceği seyre bağlanmış. Tutanaklarda 86 kez enflasyon kelimesi geçerken resesyon sadece 2 kez geçmiş. Mart tutanaklarında ise 104 kez enflasyon kelimesi geçmişti. 

Waller’ın konuşmasını tamamlayıcı bir doküman olarak okuyabiliriz. Waller artış, pas ve duraklama (hike, skip, pause) olarak 3 geçici denge durumundan bahsediyor. Artışı cari ekonomik gidişat ve enflasyon seviyesini 2 hedefine ulaşmakta yetersiz görmeleri durumunda, pası bir artış gerektiğine inanmalarına rağmen belirsizlikler nedeni ile beklemeyi tercih etmeleri durumunda, duraklamayı ise cari faiz seviyelerini yeterli görmeleri durumunda doğru adım olarak görüyor. Kişisel görüşü ise faiz artışlarının devam etmesi gerektiği yönünde. Powell’ın açıklaması ile beraber okunduğunda Fed’in içinde haziran ayı için artış isteyen bir grup olduğunu ancak Başkan’ın ağırlığını koyarak bunun öteleneceğini söyleyebiliriz.

Öte yandan şayet bu grup baskın ise açıklamada kullanılacak kelimeler temmuz toplantısında bir artışa işaret edeceği için piyasa senaryolarını çok hızlı bir şekilde güncelleyecektir. Faiz artışlarına diğer gelişmiş ülke banklarından daha önce başlayan Yeni Zelanda Merkez Bankası’nın faizleri 25 baz puan artırdıktan sonra artışlara son verdiğini açıklaması olumlu bir işaret olabilir. Ancak kabul etmek gerekir Çin ve Japonya gibi önemli iki ekonomi dışında dünyanın pek çok bölgesinde enflasyon riski hala kendisini net bir şekilde hissettiriyor.

Geride bıraktığımız 3 aylık dönemde bazı özel sektör kira endeksleri yeniden tırmanışa geçmiş durumda. Bu konut dışı hizmet sektöründe enflasyona odaklanan Fed açısından bir sorun olabilir. Öte yandan bakır ve petrol gibi önemli endüstriyel emtiaya baktığımızda fiyatların düşmeye devam ettiğini veya düşük bir seviyede taban yaptığını görüyoruz. Yavaşlayan ekonomiye paralel olarak Yuan’ın değer kaybediyor olması da Çin’in yeniden dezenflasyon ihraç edecek bir politikaya yönelme ihtimalini artırmış durumda. Kısacası enflasyon konusunda top ortada duruyor. Bu nedenle Fed’in de gözü topun üzerinde ve kararını dezenflasyon veya enflasyon yarı sahasından hangisine doğru hareket edeceğine bağlı olarak verecek.

Şahsi görüşüm önümüzdeki aylarda enflasyonun net bir şekilde gerileyeceği hatta ara ara deflasyonist baskılardan söz edeceğimiz yönünde. Borç tavanı krizinin ise gerçek bir krize dönüşmeden çözüleceğini düşünüyorum . Gerçek bir krizden kastım belirli bir vadedeki ABD tahvillerinin default etmesi değil. Şayet ABD hükümeti arzu ederse , aksini iddia ediyor olsalar da, ödemeleri önceliklendirebilirler ve default konusunu halledebilirler. ABD’nin defulat etmesindeki ana sorun teminat piyasasında yaşanacaklar. Şayet tavan yükseltilmezse bu konuya daha detaylı değineceğim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Trump değil ekibi 15 Kasım 2024
Altın ve dünya 18 Ekim 2024
Çin ve coşku 04 Ekim 2024
Sahnede Fed, geride Çin 16 Ağustos 2024
İzin verin tanıştırayım 09 Ağustos 2024
Kolay para 26 Temmuz 2024
ABD siyaseti 05 Temmuz 2024