Türkiye’ye 6 milyar dolar getirdik, bu yıl da aynı yoldayız

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

HSBC Bank Genel Müdürü Selim Kervancı, bayramdan birkaç gün önce COVID-19 sürecinde banka özelinde attıkları adımları gözden geçirdi:

-Genel müdürlüğümüz bulunduğumuz binada 11 katta faaliyet gösteriyordu. Şu anda 8 kat tamamen kapalı. 2000 personelin 1600-1700’ünün evden çalışma düzenine geçtiğini irdeledi:

- Haftada bir “home office” uygulamamız vardı. Ancak, tümüyle evden çalışma düzenine geçeceğimiz aklıma gelmezdi. Şu anda genel müdürlükte 35 kadar arkadaşımız bulunuyor.

Çağrı merkezini düşündü:

-Bana daha önce birileri, “çağrı merkezi evden çalışacak” dese inanmazdım. Şu anda çağrı merkezimizdeki 250 kişi evden hizmet vermeyi sürdürüyor.

Çağrı merkezinin yer değişikliği konusu üzerinde durdu:

-Tam da çağrı merkezimiz için yeni yer arayışımız vardı. İşlerini tamamen evden yapabilecekleri aklıma gelmezdi.

Selim Kervancı ile görüntülü platform üzerinden sohbet yaptık. Bağlantı öncesi Kervancı ile Mart 2017’de yaptığımız sohbet sonrası yazdığım yazıya baktım. Yazının başlığı şöyleydi:

- Şube “rasyonel” düzeye indi, yatırım elçiliğine soyundu.

1 Temmuz 2016’da HSBC Türkiye Genel Müdürü olan Kervancı, bankada şu stratejiyi hayata geçirmişti:

-280’i aşan şube sayımızı 90’a indirdik. Şube ağımız rasyonelleşti. Güçlü olduğumuz alanlara ağırlık verip, uluslararası ağımızla Türkiye’de fark yaratacağız.

Kamuoyu için de şu mesajı belirlemişti:

- Türkiye’nin yatırım elçiliği rolünü üstlendik…

Kervancı’ya şube sayısında son durumu sordum, yanıtladı:

- Şube sayısında rasyonel düzeye inmeyi tamamladık. Şu anda 77 şubeyle hizmet veriyoruz. Müşteriyi yüz yüze tanımak açısından şubelere ihtiyacımız var.

Türkiye’nin COVID-19 sürecindeki durumunun banka penceresinden nasıl göründüğünü merak ettim, anlattı:

- Türkiye, bu süreci çok iyi yönetti. En önemlisi tedarik zinciri kırılmadı. Başka ülkelerde tedarik zinciri kırıldı. Türkiye’nin “Avrupa’nın tedarik üssü” konumu bu dönemde perçinlendi.

Bankaların bu süreçte likidite sıkıntısı yaşamadığının altını çizdi:

-Merkez Bankası bu konuda her türlü önlemi alıyor. Ayrıca sermaye yeterliliği sıkıntısı da yok.

2016’da Türkiye’ye 6.2 milyar dolarlık kaynak girişine aracılık ettiklerini anımsattım, son durumu merak ettiğimi belirttim, paylaştı:

- 2019’da Türkiye’ye 6 milyar dolar girişini sağladık. Bu yıl şu ana kadar 1.5-2 milyar dolarlık giriş söz konusu. Yılın tamamında yine 6 milyar doları buluruz.

Dünyada ciddi parasal genişlemenin söz konusu olduğuna işaret etti:

- Türkiye, bu genişlemeden yararlanıp kaynak çekebilir.

HSBC gibi uluslararası ağı güçlü bankanın kendini “yatırım elçisi” görmesi, Türkiye’ye dış kaynak girişinde olumlu katkı yapar değil mi?

Kriz ortamlarını yönetmek için tecrübemiz var

HSBC Bank Genel Müdürü Selim Kervancı, Türkiye’deki yöneticilerin kriz konusundaki yetkinliğine işaret etti:

-Kriz ortamlarını yönetme konusunda tecrübeliyiz.

Bu yetkinliğin COVID-19 sürecinde de işe yaradığını belirtti:

-Kriz yönetirken daha hızlı aksiyon alma becerimiz var.

HSBC’nin global yönetimiyle bu dönemki görüşmelerinden şu noktayı aktardı:

- COVID-19’la gelen krizde yalnız değiliz. Bütün dünya bu krizi yaşıyor. Dolayısıyla gruba anlatmamız daha kolay oluyor.

Birçok ülkenin ekonomisinde kamunun ağırlık kazanacağını vurguladı:

-2008 krizinde bankaların kamulaştığını gördük. Şimdi de şirketler için benzer durumlar gündeme gelecek. Ekonomide kamu ağırlık kazanacak.

Sendikasyonda hiç endişe yaşanmadı

HSBC Bank Genel Müdürü Selim Kervancı’ya ülke riskini gösteren CDS oranlarının yüksekliğini (600’ün üzerinde) sordum, şu yanıtı verdi:

-CDS oranı şu anda Türkiye’nin gerçek riskinden çok daha yüksek görünüyor. Bu da algıdan kaynaklanıyor. Türkiye’nin “güven iletişimi” yapmasında yarar var.

Sendikasyon kredilerinin çevrilmesiyle ilgili durumu merak ettim, anlattı:

-Döviz likiditesi iyi zaten. Sendikasyonlar konusunda hiç endişe yaşanmadı. Yani, bir sıkıntı yok.

İmzalanmak üzere olan bir paketi aktardı:

-Bir müşterimize “murabaha” yöntemiyle 50 milyon dolarlık kaynak sağladık. İmzaları atmak üzereyiz.

Özel bankalar elinden geleni yapmaya çalışıyor

HSBC Bank Genel Müdürü Selim Kervancı’ya özel bankaların bu dönemde sıkıntılı şirketlere yeteri kadar yardımcı olmadığı eleştirilerini anımsattım, yanıtladı:

- Özel bankalar elinden geleni yapıyor.

Bankaların aktif rasyosuna dikkat etmesi gerektiğine işaret etti:

-Bankacılık, bir anlamda “yediemin”lik gibi. Dolayısıyla ona göre hareket etmek gerekiyor.

Kendi bankasından örnek verdi:

-Bize borç öteleme talepleri geliyor. Müşterilerimize desteğe devam ediyoruz.

Ardından ekledi:

- Bankalar genellikle “daha iyi risk”e yönelmeyi tercih ediyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar