Türkiye’nin sorunu ne, biliyor musunuz?
Bugünlerde aklıma Ahmet Hamdi Tanpınar’ın o ünlü sözü geliyor: “Türkiye, evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor.” Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü ve Beş Şehir gibi eserlerinde geçmiş ile gelecek arasına sıkışmış bir toplumu resmeden Tanpınar, aslında Türkiye’nin sürekli iç meseleleriyle uğraşmaktan dolayı büyük fikirler ve evrensel konulara yönelmekte zorlandığını anlatıyordu.
Türk toplumunun ruh hâlini en iyi yansıtan yazarlardan biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar, hafızalarda yer eden bu ünlü cümlesini bundan 76 yıl önce yayınlanan “Huzur” adlı eserinde kullanmıştı ama çarpıcı tespiti bugün hâlâ geçerliliğini koruyor.
Dün küresel ekonomi haber sitelerinden qz.com’da yer alan bir haberde okudum. İngiltere’de şirketlerin yüzde 66’sı ve ABD’de ise yüzde 48’i iş süreçlerinde yapay zekâ ajanlarını kullanmaya başlamışlar. Geri kalan şirketlerin önemli bir bölümü de iki yıl içinde bu teknolojiyi entegre etmeyi planlıyorlarmış. Yapay zeka ajanları, işletmelerin belirli iş akışlarını hızlandırabilen, uzmanlaşmış ve tamamen otonom yapay zekâ sistemleri. (https://qz.com/ai-agents-autonomous-pagerduty-study-1851773638)
Bizde çoğu şirketin yapay zeka ajanlarına dair fikri yok
Gerçekten de dünyanın gelişmiş ülkelerinin, geleceği şekillendirecek güçleri; mesela kuantum çağını, yapay zekayı, inovasyonu, dijital dönüşümü ve teknolojik sıçramayı tartışırken, Türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor. Quartz’ın haberinde “Görünüşe göre, çoğu şirket bu fikre şimdiden sıcak bakıyor“ deniliyor. Bizde ise çoğu şirketin yapay zeka ajanlarının ne olduğu ve neye yaradığı konusunda hiçbir fikri yok.
Ekonomide de girdik bir sarmala çıkmaya çalışıyoruz.
Siz bu yazıyı okuduğunuz sırada mart ayı enflasyon rakamları açıklanmış olacak. İTO İstanbul endeksine göre yıllık enflasyon yüzde 46,2 düzeyinde. TÜİK’in açıklayacağı rakam bundan daha düşük çıkacaktır, ama buna rağmen, dünya enflasyon sırlamasındaki yerimiz muhtemelen değişmeyecek. Suriye, Güney Sudan, Arjantin ve Zimbabwe’den sonra dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip ülkesi olduğumuz bir defa daha teyit edilmiş olacak. Büyümede ise bir türlü “istikrarlı ve sürdürülebilir” büyüme eğilimini yakalayamadık.
“Kırılgan beşli” arasına girdik, çıkamadık
Bir zamanlar Türkiye, ekonomide “iyi örnekler” arasında gösteriliyordu. “Yükselen piyasa ekonomileri” arasında adından söz ettiriyor, uluslararası toplantılarda ilgi odağı oluyordu. Doğrudan yabancı sermaye yatırımı için adres arayan uluslararası sermayenin radarındaki ülkelerden biriydi. Fakat işler ters gitmeye başlayınca “kırılgan beşli” arasında yer almaya başladık; bir daha da bu kategorilerden çıkamadık. Sorunlu ekonomilerle birlikte anılmaya başlandık.
Bundan iki yıl önce, Financial Times’ta Ruchir Sharma imzalı bir yazı yayınlanmıştı. Ben de bu yazıyı, o zamanki bir makalemde kullanmıştım. Başlığı “Endişeli dünyanın yedi ekonomik mucizesi”ydi. Doğru politikalar uygulandığında neler olabileceğini anlatıyordu. Ve 7 ülkenin örneklerinden bahsediyordu: Vietnam, Endonezya, Hindistan, Yunanistan, Portekiz, Suudi Arabistan ve Japonya. Bu ülkelerin her birinin hikayesi farklıydı, ama ortak noktaları, doğru adımlar atıldığında karşılığının olduğunu ve ekonomilere bir kalkan ya da emniyet yastığı sağladığını göstermişiydi.
Türkiye’nin hikayesi ise atalete düşüldüğünde ya da rasyonelden uzaklaşıldığında kazanımların kaybolduğunu ve resmin bozulduğunu anlatıyor. Yanlış adımlar atıldığında ya da doğru adımlar atılmadığında elde edilen başarıların ne kadar kolay kaybedileceği gerçeğini gözler önüne seriyor.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.