Türkiye’nin artık OBİ vitesine geçmesi gerekiyor

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Şu KOBİ kısaltmasının şiirsel bir tarafı yok ama o kadar çok kullandık ki dilimize yerleşti. Hepimiz KOBİ’yi biliyoruz ama herkesin kafasındaki tanımı farklı...

Türkiye, 90’lı yıllarda KOBİ’lerin gücünü keşfetti. Rahmetli Özal’ın başlattığı dışa açık büyüme sürecinde bu çabuk doğan, çabuk batan, az kaynakla çok istihdam oluşturabilen, kaybedecek şeyi olmadığı için gözü kara, yeni alanlara girebilen işletmelere “Anadolu Kaplanları” adını takmıştım.

27 Şubat sürecinde çok fazla hırpalansalar da ayakta kalmayı başarabilen KOBİ’ler bugün ekonominin vazgeçilmezi. Büyümeye dair öyküsü olan herkesin hesaba katmak zorunda olduğu KOBİ’leri 2015’te başkanlığını yürüttüğümüz Antalya G-20 zirvesinin gündemine taşıdık.

G20 ülkelerinin, büyümeyi hızlandırmak için kullanabileceği altın fırsatlardan söz ettik ve Türkiye’nin bu alanda ders verecek bilgi birikimine sahip olduğunu gösterdik, Dünya Bankası raporlarının KOBİ referansı olduk.

Ancak benim meslek hayatımda daima yanında olduğum, Anadolu Kaplanları adını verdiğim KOBİ’lere dair yeni ve farklı bir görüşüm var... O da şudur; 90’lı yıllardaki Türkiye ekonomisinin büyüme vitesinde son derece işe yarayan KOBİ’lerin, 2023’e doğru dönüşmeleri gerekiyor.

Zira önümüzdeki sürecin kalkınma vitesine uygun hale gelmeleri şart. Bu viteste KOBİ’lerin öncelikle “ölçek sorununu” çözmeliyiz. Küçükten orta ölçeğe terfi edip OBİ’leştirmeli, Orta Boy İşletmeler haline getirmeliyiz.

OBİ’LEŞMENİN 3 ŞARTI

1- ÖLÇEK; az olsun benim olsun anlayışı yerine küresel rekabetle baş edebilecek ölçeğe ulaşmalılar.

2- KURUMSALLAŞMA; esnaf anlayışı yerine dünya iş kültürüne uyumlu, küresel düşünen, yöresel davranan, töresel yaşayan vasfı taşımalılar.

3- İŞBİRLİĞİ; Tek başına çalışmak yerine aralarında işbirliği ve iş bölümünü (colloboration) geliştirmek zorundalar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar