Türkiye’de seçim heyecanı, finans dünyasında panik
Türkiye devlet yönetimindeki benzeri görülmemiş çürümenin deprem felaketiyle cascavlak açığa çıktığı ve 20 yıldan beri bu ülkeyi yönetenlerin suç üstü yakalandığı ortamda çok kritik bir seçime gidiyor. Bir yandan seçim sürecinin nasıl yaşanacağı, Türkiye’yi yeniden demokratik rejime kavuşturma iddiasındaki Millet İttifakı’nın yola nasıl devam edeceği, diğer yandan yoğun bakımdaki ekonominin bu süreçten nasıl etkileneceği merak konusu olmaya devam ediyor.
Bu arada deprem felaketinin ekonomimize maliyeti konusunda ilginç bir “yok mu arttıran” yarışması yaşanıyor. Seçim sonuçlarının ekonomimizin gidişatını nasıl etkileyeceği konusunda da bahisler açılmış durumda. Ülkemizde uçuk tahmin yapıp meşhur olmaya hevesli cazgır ekonomistlerin keyfi yerinde yani.
İsviçre bankasında buhar olan tahviller
Türkiye depremin gölgesinde bu heyecanı yaşarken uluslararası finans sistemi ise bundan sonra nelere yol açacağı kestirilemeyen ürkütücü bir türbülansa girmiş görünüyor. Türbülanstan büyük zarar göreceği anlaşılan kişiler arasında parasını en güvenli sayılan İsviçre bankalarında değerlendiren büyük para sahiplerinin de bulunması kaygıları daha da artırıyor.
İsviçre’nin ülke adını simgeleyen bankası Credit Suisse’in rakibi UBS tarafından kurtarılması operasyonunda, Credit Suisse müşterilerinin elinde bulunan 17 milyar dolarlık Credit Suisse tahvilinin tahvil sahiplerine ödenmeyeceğinin anlaşılması bomba etkisi yaptı piyasalarda. İsviçre para otoritelerinin bu kararını “tahvil sahiplerinin parasının çalınması” olarak niteleyen bazı varlık yönetimi şirketlerinin sözcüleri bu uygulamanın uluslararası tahvil piyasasına büyük darbe vurabileceğini ifade ettiler.
Banka paniği Silikon Vadisi’nde başladı
Sonunda İsviçre’ye sıçrayan ve dünya bankacılık sistemini sarsan gelişmeler ABD’de yeni teknoloji şirketlerinin yoğunlaştığı Silikon Vadisi’nin en büyük bankası olan Silicon Valley Bank’ın (SVB) üç-dört saat içinde toplam mevduatının üçte birini kaybetmesiyle başladı. SVB’nin batışı sistemdeki başka bankaların da batmasını tetikledi ve bu gelişmelerin ABD banka sisteminin bütününü nasıl etkileyeceği tartışılmaya başlandı.
Tüm bu gelişmeleri tetikleyen faktörün ise ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizleri artırma politikası olduğu ileri sürüldü. Bunun uzantısında ABD bankacılık sistemindeki türbülansın bir sonraki aşamada Atlantıiği aşarak dev İsviçre banklarını da etkilemeye başladığı görüldü ve UBS’in rakibi Credit Suisse’e el koymasıyla sonuçlandı.
Türkiye'deki tabloyu nasıl etkiler?
Rusya-Ukrayna savaşının sürdüğü, ABD’de resesyon riskinin ve uluslararası finans sistemin geleceğinin tartışıldığı ortamda Türkiye’de yapılacak seçimde ortaya çıkacak sonucun ekonomimizi nasıl etkileyeceğini de yeniden düşünmek gerekecek .
Türkiye’de ekonomiyi çıkmaza sürükleyen zihniyet buna rağmen iktidarda kalmayı başarırsa kendisini devasa bir enkazla başbaşa bulacak. Seçim bir iktidar değişikliği getirirse, ekonomiye farklı bir anlayışla yaklaşarak kısa sürede yeni dış kaynak olanakları yaratabilecek olan Millet İttifakı yeni ufuklara yelken açabilir.