Türkiye şirket olsa, EBITDA’sını nasıl artırması gerekirdi?

Volkan AKI
Volkan AKI Türkiye ve dünyada dönüşüm

Geçtiğimiz günlerde İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ile sohbet etme fırsatı buldum. Sohbetimizde, “Türkiye’nin yeni bir dönüşüm öyküsüne ihtiyacı var. Bir vizyon ortaya koymamız ve başlamamız lazım. Para politikalarının başarısı için de bu önemli. Çünkü güven oluşması ancak, orta uzun vadede Türkiye’nin izleyeceği yolun, stratejinin ortaya konmasının önemi büyük” dedim. Hakan Aran adeta Türkiye’yi kredilendirilebilecek bir şirket gibi değerlendirdi. Ona göre bir analiz yaptı.

Türkiye’nin EBITDA’sı nasıl iyileşir?

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Türkiye’nin EBITDA’sının önemine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Bir hikâye yaratacaksak örneğin bu denklemi değiştirmek için, enerjide bir şeyler yapabiliriz. Orada bir hikâye yaratabiliriz. Türkiye’nin enerji ithalatını yüzde 20 azaltabilecek bir hikâye yazabiliriz. Türkiye’nin en büyük hikayelerinde birinin enerji tarafında yazılabileceğini düşünüyorum. Türkiye bir şirket olsaydı ve biz ona kredi veriyor olsaydık, 2028’den sonra EBITDA’sını artıran bir şirket olması için, enerji ithalatını düşürüyor olması bunun da 15-20 milyar dolara ulaşan bir artı değer olması çok kıymetli. Bu birinci nokta…

Süreçleri gözden geçirmek

Hakan Aran ikinci noktayı ise şöyle aktarıyor: “İkinci nokta, aldığınız o girdi ve ürettiğiniz değer zincirinde bir alt basamağa geçip katma değeri artıracak mikro reformlar gerekli… Katma değeri artırmak için bu süreçte, bu zincirde iş insanı nereye yatırım yapacak, hangi bölümdeki artı değeri ülkede alacağız bunu da teknolojiye dayalı olarak yapmamız gerekiyor. Sanayide teknolojiyi kullanma beceresi olanlara bu kaynaklar aktarılırsa, ülkedeki artı değer artar. Önümüzdeki 5 yılda stratejik olarak desteklenecek ve katma değeri artıracak, hikayeleri yazarken, biz ve gelen sıcak parayla, Ortadoğu’dan gelen kredileri buraya kullanırsak 5 sene sonra apayrı bir Türkiye’yi konuşabiliyor olabiliriz”.

Para politikası araç

Hakan Aran para politikası ile ilgili şu şekilde konuyu genişletti: “Para politikası bir araç ve fiyat istikrarını sağlama konusundaki en önemli araç. Bizim en büyük sorunumuz enflasyon… Ve enflasyon sizin söylediğiniz Türkiye ekonomisinin yeni bir öykü yaratması ve başarılı olmasını sağlayacak konuları erozyona uğratıyor. Bu yüzden de biz hep enflasyon konusunu ön planda tutuyoruz. Tekrar aslında misyonunu tamamladığında, para politikalarını bu kadar öne çıkması da sanıyorum tekrar gündemden düşecektir”.

Katma değeri artırmalıyız

Ben bu vizyonu ortaya koymazsak, para politikalarına güven de yeterince olmuyor. Başlamamız gereken yerler var. Deyince Hakan Aran, çok önemli birkaç konuya dikkat çekiyordu: “Stratejik olan sektörleri, katma değeri yüksek olan sektörleri iş insanlarımızın güçlü olduğu, kabiliyetli olduğumuz ve güçlü olacağımız alanları belirlemek ve buralarda doğru olan sektörleri destekleyerek üretimimizdeki katma değeri artırmamız gerekiyor. Eğer biz kıt olan kaynakları sanayide doğru yerlere, doğru projelere aktarmayı başarırsak önemli bir mesafe alabiliriz. Baktığınız zaman bizim modelimiz ağırlıklı olarak hammaddeyi alıyoruz, bunu enerji ve insan gücümüzle işliyoruz ve ihraç ediyoruz. Bunu yaparken içerde baktığımız hammaddeye, işçiliğe, enerjiye ödediğim para ihracattaki kazancıma denk geliyorsa bir işe yaramıyor demektir. Enerjiyi de ithal ediyorsunuz zaten… Katma değersiz bir ekonomi oluşuyor“.

Verimliyse yerli ve milli olsun

Yerli ve milli üretim konusunda burada da katma değere odaklanmak çok önemli diyordu Hakan Aran ve strateji olarak çok kritik: “Yerli ve milli üretim çok ön plana çıkıyor, ancak verimlilik boyutunu göz ardı eden bir yerlilik ve milliliğin kıt kaynaklarımızı ne kadar olumsuz etkileyeceğini tartışmamız gerekiyor. Eğer ben çok yüksek maliyetle üretiyorsam, sadece yerli olduğu için bunu kullanacağım diyorsam, başta bizim gururumuzu okşayabilir ve Türk insanına iyi gelebilir ama kaynaklarımızı doğru kullanmadığımızın bir göstergesi olabilir o yüzden, ilk önce akıllıca katma değeri artırmalıyız. Bir şeyi ithal etmek daha karlı oluyorsa, ithal ama üretimin içindeki değerden bahsediyorum. Al bunu ithal et, üretme demiyorum. Üretime konu olan yerli üretimlerde akıllıca hareket etmek gerekir. Diğer tarafta üretimden verim almak uzun vadeyi bulabilir. Önce katma değeri artırarak kaynak yaratmak, ardından elde edilen kaynaklarla bu tip yerlileştirmelere yönelmek akıllıca olacaktır”.

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Mobil ekonominin gücü 28 Ağustos 2024