Türkiye sadece bir ülke değil, bir platform olarak görülmeli

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Rödl & Partner Yönetici Ortakları’na göre, Alman firmalar başta olmak üzere Avrupalı şirketler Türkiye’yi önemli bir ‘nearshoring’ yani ‘yakın kıyı’ paylaşımlı hizmet merkezi olarak görüyor. Türkiye hızlı büyürken, Türk insanı hizmet sektöründe büyük bir fark yaratıyor.

Dünya genelinde 50 ülkede faaliyet gösteren Rödl & Partner, Nürnberg merkezli bir denetim, mali müşavirlik, vergi, muhasebe ve danışmanlık şirketi. 50 ülkede 110 ofisi ile hizmet veren Rödl & Partner’in çalışan sayısı 6 bine ulaşıyor.

Türkiye’de 25 yıldır faaliyet gösteren şirket, Türkiye’nin potansiyelini nitelikli yabancı yatırımcılara aktarmayı hedefliyor. İstanbul ve İzmir’de iki ofisi bulunan şirketin müşteri portföyünün yüzde 95’ini Alman veya Almanca konuşulan şirketler oluşturuyor.

Türkiye, şirketin Almanya ofisleri hariç, ciro açısından en büyük 10. pazarı konumunda. Karlılık açısından 7. sırada yer alıyor. Büyüme açısından ise ilk 3 arasında!

Rödl & Partner Yönetici Ortakları Prof. Dr. Christian Rödl, Martin Wambach ve Rödl & Partner Türkiye Yönetici Ortağı Korhan Dengiz ile şirketin Nidakule Levent’teki yeni ofislerinde buluştuk ve Türkiye’ye yönelik değerlendirmelerini dinledik.

Türkiye son 3 yıldır en hızlı büyüyen pazarımız

“Türkiye bizim için çok önemli bir pazar. Bunun birkaç temel nedeni var. Alman firmalar başta olmak üzere Avrupalı şirketler Türkiye’yi önemli bir ‘nearshoring’ yani ‘yakın kıyı’ paylaşımlı hizmet merkezi olarak görüyor. Almanya ve Türkiye arasında geçmişten gelen bir bağ bulunuyor. Türkiye, son üç yıldır en hızlı büyüyen pazarlarımızdan biri konumunda. Türk insanı hizmet sektöründe büyük bir fark yaratıyor, bu nedenle pazarın geleceği hakkında çok olumluyuz; bu nedenle insana yatırım yapıyoruz. Beyin gücünü Türkiye’de tutmayı hedefliyoruz. Türkiye sadece bir ülke değil, bir platform olarak görülmeli. Coğrafi konum itibariyle, hem batı hem de doğu ülkeleri açısından çok önemli bir yere sahip. Bugüne kadar var olmadığımız farklı pazarlara ulaşmak açısından bu konum bizim için çok değerli. İstanbul Havaalanı dünyanın her bir noktasına ulaşım fırsatı sunan çok önemli bir merkez. Hatta Nürnberg’ten İstanbul’a her gün birden fazla direk uçuş var. “

En eğitimli kadromuz Türkiye’de

“Türkiye aynı zamanda çok genç nüfuslu ve hızlı büyüyen bir pazar. İşgücü kalitesi ise çok yüksek. İstanbul ve İzmir’de son derece iyi eğitimli ve donanımlı insanlarla çalışıyoruz. Alman mantalitesini, Türk insanının esnekliği ve çalışkanlığı ile bir araya getirip, önemli başarılara imza atıyoruz. Ülkedeki yabancı dil eğitimi son derece başarılı. Alman Lisesi, Avusturya Lisesi gibi okulların Türkiye’de büyümüş olmanın yanı sıra hem Almanca hem de İngilizcesi çok iyi olan mezunları bizim için ideal. Türkiye’de çalıştığımız genç insanların, sahip olduğumuz en iyi eğitimli kadro olduğunu söyleyebiliriz, kariyer yapmakla çok ilgili ve bu konuda çok gayretliler. Aynı zamanda üniversitelerle yakın ilişki içindeyiz. Gençlere çok değerli kariyer fırsatları sunuyoruz. Çalışanlarımız tüm dünyadaki yöneticilerimizle bir araya gelme, onlarla birlikte çalışma şansına sahipler. Onlara farklı ülkelerde iş imkanları da yaratabiliyoruz, çünkü bizim sektörde öne çıktığımız en önemli özellik ‘tek şirket’ olmamız, franchise sistemi ile ofis açmıyoruz. Bulunduğumuz tüm ülkelerde ve ofislerde aynı Rödl & Partner mantalitesi geçerli.”

Yabancı firmalar bize güveniyor

“Bir Alman şirketi Türkiye’ye yatırım yapmak istediğinde kontratlar için hukuki görüş verebiliyoruz, muhasebe ve vergisel yükümlülüklerin yerine getirilmesi dahil mali işlemlerini yönetebiliyoruz, yetkililerle müzakerelerini yürütebiliyoruz, her türlü vergisel ve finansal konuda destek olabiliyoruz, denetim ve danışmanlık hizmetlerini verebiliyoruz. Firmalar girdikleri her farklı pazardaki işleri için ayrı ayrı birden fazla hizmet verenle uğraşmak istemiyor. Bizi başka bir ülkeden tanıyorlarsa, iyi tecrübeleri oluşmuşsa bizimle çalışmayı tercih ediyor ve Türkiye’de de bu nedenle bize güveniyorlar. Bunun yanı sıra her ne kadar ana stratejimiz Almanca konuşulan ülkelerdeki firmalara odaklanmak olsa da uluslararası ofislerimiz sayesinde Türkiye’den dünyaya açılmayı düşünen girişimcilere de yardımcı olabiliriz. Türk girişimciler sadece sermayeleri açısından değil, hevesli ve gayretli yaklaşımları açısından da bizim için cazip müşteriler.”

Yabancı yatırımcıya istikrar ortamı sunmak şart

“Gelecek belirsizliğini koruyor. Tedarik zincirleri değişiyor; pazarlar değişiyor, enerji fiyatlarının geleceğini tahmin etmek çok zor. Yaşanan çoklu kriz döneminde, CEO’lar için öngörüde bulunmak, doğru yatırım kararları vermek giderek zorlaşıyor. Eskisi gibi 5 yıllık plan yapmak pek mümkün değil, yapılsa da her yıl modifiye edilmesi gerekiyor. Yatırım kararı almak için en önemli kriter istikrar. Dolayısıyla Türkiye’nin de istikrar ortamı sunması gerekiyor. Bugüne kadar hep güvenilir bir partner olan, ekonomik ve jeopolitik açıdan önemini koruyan Türkiye’ye Avrupa Birliği de güvenmeli. Avrupa Birliği, Almanya ve Türkiye’nin pozitif bir temelde durması çok önemli. Avrupa Birliği ile işbirliklerinin güçlendirilmesi gerekiyor. Türkiye, jeopolitik açıdan her geçen gün daha güçlü bir konuma geldikçe, ilişkiler de güçlenecektir.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Bu bir hastalık! 10 Eylül 2024