‘Türkiye kadar heyecan verici ve hızlı büyüyen başka bir ülke yok’
Mondelēz International, 2022 yılında 31 milyar dolar ciro yaptı. 150 ülkede faaliyet gösteren şirketin 90 binden fazla çalışanı var. Şirketin Türkiye hikayesi biraz ilginç… Şöyle ki; Mondelēz International, Kraft Foods adı altında 1993 yılında Türkiye’de faaliyetlerine başladı. Kraft Gıda, Türkiye’de Marsa’nın yüzde 50 hissesini satın aldı. Marsa ile ortaklığının sona ermesiyle 2002’de Kar Gıda’yı satın aldı. Öte yandan, Cadbury Plc. 2002’de Kent Gıda’yı alarak Türkiye pazarına girdi. Cadbury 2007’de Intergum’ı da alarak Türkiye’deki işlerini büyüttü. 2010’da ise Kraft Foods, Cadbury’yi satın aldı.
Kraft Foods böylece Türkiye’de Kent Gıda ve Intergum ürünlerini de bünyesine katmış oldu. Şirket bugün First, Falım, Kent, Olips, Bonibon ve Jelibon gibi markalarıyla Türkiye'de sakız, şekerleme ve ikramlık kategorilerinde pazar liderlerinden... Milka, Toblerone ve Oreo gibi dünya markalarını Türk tüketicisiyle buluşturuyor. Gebze'deki iki büyük üretim tesisinde ile yaklaşık 1500 kişiye istihdam sağlarken burada üretilen ürünler 50’den fazla ülkeye ihraç ediliyor.
Mondelēz International’ın Kıdemli Başkan Yardımcısı, Baş İletişim Sorumlusu ve Kamu ve Devlet İşleri Başkanı Russell Dyer, geçen hafta Türkiye’deydi. İstanbul’a ilk kez gelen Dyer ile buluştuk ve hem dünyadaki atıştırmalık trendlerini hem de Mondelēz’i konuştuk.
‘Gebze en büyük ihracat merkezlerimizden biri’
Sohbetimize geçmeden önce birkaç cümle Dyer’dan söz etmek isterim. Dyer, reklam ve pazarlama kariyeri güçlü bir isim. Birçok marka için stratejik halkla ilişkiler, sosyal medya ve entegre pazarlama programı geliştirmiş. Cannes Lions Uluslararası Yaratıcılık Festivali'nde PR Lions da dahil olmak üzere önemli endüstri ödülleri kazanmış. Mondelēz International’ın tüm dış ve iç iletişimini, kamu ve devlet işlerini denetlemekten sorumlu. Bir ilginç özelliği daha var; Performance Chinos adlı bir grupta bas gitar çalıyor.
Dyer’a Türkiye’nin şirketteki konumunu soruyorum, “Türkiye heyecan verici bir pazar. Globalde Türkiye kadar hızlı büyüyen başka bir ülke yok” diyor ve devam ediyor: “Türkiye, 800 milyar doların üzerindeki ekonomisi, genç nüfusu ve Doğu ile Batı arasında geçiş noktası olması nedeniyle güçlü ticaret avantajına sahip bir ülke. Türkiye, bizim küresel ağımız için de çok önemli bir ülke. Global ve yerel markaların çok iyi bir karması var. Gebze bizim en büyük ihracat merkezlerimizden birisi. Tesisimizde üretilen ürünler 50'den fazla ülkeye ihraç ediliyor.”
“Yeni yatırım var mı” dediğimde ise “Biz her şeye bakıyoruz ama bir şey söylemiyoruz” diyor gülerek...
Dünya çapında 2018 yılından bu yana önemli satın almalar yaptıklarını hatırlatan Dyer, bunlardan birinin de Türkiye’de de fabrikası olan 7days kruvasanlarının üreticisi Chipita olduğunu vurguluyor.
Buğday ve kakao için 1 milyar dolarlık yatırım yapılacak
Yakın zamanda şirketin ana hatlarını çizen “Vizyon 2030” stratejilerini açıkladıklarına değinen Russell W. Dyer, şöyle devam ediyor: “2030 planımız çok ilham verici. Büyümeyi hızlandırmak ve gelirin yüzde 90'ını çikolata, bisküvi ve unlu mamuller gibi temel kategorilerde elde etmeye odaklandık. Değer zincirimizde temel bileşenleri tedarik etmek ve insan haklarını desteklemek gibi alanlarda liderlik etmeyi ve karbon emisyonlarını, ambalaj atıklarını azaltmak gibi dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu alanlarda değişimi yönlendirmeye yardımcı olmayı hedefliyoruz. 2025’te yüzde 100 dönüştürülebilir ambalajlar kullanmak bir diğer hedefimiz. Sürdürülebilir tarım metotlarına odaklanıyoruz, ileri teknolojileri deniyoruz. Buğday ve kakao ile ilgili 1 milyar dolarlık yatırım planımızı hayata geçirdik. 200 binden fazla çiftçinin hayatına dokunacağız. Avrupa’da bisküvide yatırımlarımız olacak.”
‘Dünyada en çok Oreo satılıyor, benim favori Türk Falım’
Russell W. Dyer’ın 7-11 yaşları arasında üç çocuğu var. “Market alışverişi yaparken onları atıştırmalık reyonundan aşağı indirmeye bayılıyorum” diyor. Tüketicilerin markaların sosyal konularda konuşmasını, iklim çözümlerine katkıda bulunmasını istediğini belirten Dyer, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dünyadaki insanların yüzde 71'i günde en az iki kez atıştırır. Biz de tüketicilerimizin taleplerine göre hareket etmeye çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik ve atıkları azaltmak en önemli öncelik. Her 10 küresel tüketiciden yedisi daha az ambalajı olan atıştırmalıklara öncelik verdiklerini ve yüzde 72'si geri dönüştürdüklerini söylüyor. Öte yandan tüketicilerin ikonik ve kalıcı markalarımıza olan tutkusunu görmek harika bir şey. ABD ve Çin'de Oreo, 4 milyar dolarlık satış yapıyor. Oreo, dünyada da en çok satan markamız. ABD en büyük pazarımız.”
Dyer’ın en sevdiği Türk markası ise Falım. Amerika’da olmayan sakızı şirketten kendisine gönderildiğini söylüyor.