Türkiye İş Bankası'nın enerji portföyünün %69'u yenilenebilir

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Sürdürülebilirlik yaklaşımını topluma değer katmanın bir yolu olarak gören Türkiye İş Bankası, Borsa İstanbul’da işlem gören ve kurumsal sürdürülebilirlik performansları üst seviyede olan şirketlerin oluşturduğu BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yer alıyor.

Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ni uygulamayı taahhüt eden bankalardan biri olan İş Bankası, yatırımcılar için büyük önem taşıyan Karbon Saydamlık Projesi (CDP) kapsamında raporlama yapıyor. 2020’de CDP İklim Değişikliği Programı skorunu Liderlik kategorisi olarak tanımlanan “A-" seviyesine yükselten banka, yine aynı dönemde, uluslararası yatırımcılar nezdinde referans noktası kabul edilen ESG derecelendirmesinde oldukça başarılı bir sonuca imza attı.

Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Gamze Yalçın, “Sürdürülebilirlik, kavram olarak İş Bankası’nın DNA’sına kodlanmış vaziyette” derken, “Sürdürülebilirliğe ilişkin bakış açımızı, çevre, sosyal ve yönetişim alanındaki faaliyetlerimizi 2015 yılında ‘Sürdürülebilirlik Yönetim Sistemi’ çatısı altında yapılandırdık. O dönemden bu yana bu yapıyı, hem organizasyonel anlamda hem de uçtan uca iş modelimizdeki yeniliklerle geliştiriyoruz” diye ekliyor. Gamze Yalçın, Türkiye İş Bankası’nın sürdürülebilirlik yolculuğunu şöyle anlatıyor:

“İş Bankası Bankacılığı”

“İş Bankası Bankacılığı” olarak tanımladığımız, paylaşılabilir değer yaratmaya odaklanan iş modelimizin temelinde yer alan sürdürülebilirliği bütüncül bir yaklaşımla kurumsal stratejimizin ana odak noktalarından biri olarak konumlandırdık ve bu yöndeki tüm çalışmalarımızı üst düzey sahipliğinde, tüm çalışanlarımızın katılımıyla yürütüyoruz. Toplumda ve çalışma hayatında kadına bakış açımız, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunmak ve genç nesilleri bilim odağında yetiştirmek üzere hayata geçirdiğimiz projelerimiz, 81 İlde 81 Orman gibi projelerle çevreye olan duyarlılığımız, yenilenebilir enerjinin kredi portföyümüzdeki yüksek payı, operasyonel verimlilik yönündeki çalışmalarımız… Bunlar sorumluluk bilinciyle yerine getirdiğimiz çalışmalara örnek niteliğinde.”

2012’den bu yana kredi süreçlerinde çevresel ve sosyal riskler değerlendiriliyor

“Kredi değerlendirme süreçlerinde, geleneksel ekonomik ve proje fizibilitesinin yanı sıra çevresel ve sosyal risklerin de değerlendirilerek yönetilmesi, bankacılık sektörünün en önemli etki alanlarının başında geliyor. Biz İş Bankası olarak, 2012 yılından bu yana kredi süreçlerinde çevresel ve sosyal riskleri değerlendiriyoruz. Bugün, sağlayacağımız finansman tutarından bağımsız olarak, toplam yatırım tutarı 10 milyon dolarının üzerinde olan yeni yatırım projelerinin tamamını Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirme Modelimiz ile kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutuyoruz. Yenilenebilir enerji projelerinin finansmanı ise bankamızın yıllardır en çok desteklediği alanların başında geliyor. 2015 yılı sonrasında, elektrik üretim yatırımlarına yönelik yeni proje finansmanlarının tamamını yenilenebilir enerji projelerine ayırdık. 2020 yılsonu itibarıyla, yenilenebilir enerji projelerinin enerji üretimi projeleri portföyümüzdeki payı yüzde 69 seviyesinde.”

Yüzde 100 yeşil ilk Eurotahvil

“Kaynak temininde, mevduat dışı fon kaynakları arasında Eurotahvil ihraçları önemli paya sahip. Yatırımcıların iştahını da gözeterek bu alandaki tahvil ihraçlarımız için bir yapı oluşturduk ve bu kapsamda sağlanacak fonları, çevresel ve sosyal açıdan fayda sağlayan projelere yönlendirmek, bu türden kredilerin finansmanı için kullandırmak üzere yeni bir işleyiş tesis ettik. Bu doğrultudaki ilk yeşil tahvil ihracımızı Ağustos 2019’da gerçekleştirmiştik. Temin edilen 10 yıl vadeli bu kaynak Türk bankaları tarafından gerçekleştirilen %100 yeşil ilk Eurotahvil olma özelliğini de taşıyor. Bu işlem, kaynağın temininden kullandırımına kadar tasarlanmış iş modelimizin başarılı bir örneği.”

“Bankacılığın dönüştürücü gücü”

“Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri, sektörün tüm faaliyetlerinde sürdürülebilirliği gözetmesine yönelik kapsamlı bir çerçeve sunuyor. 49 ülkeden aktif büyüklüğü toplamı 47 trilyon doları aşan toplam 130 bankanın katılımıyla Eylül 2019’da ilan edilen söz konusu prensiplerin imzacı sayısı bugün itibarıyla 200’ü aştı, kısa sürede dünya çapında kabul gören kapsayıcı bir inisiyatif konumunu kazandı. İş Bankası olarak biz de, faaliyetlerimizi bu esaslara göre gözden geçiriyoruz. Söz konusu prensiplere uyum, bankacılığın dönüştürücü gücünü ortaya çıkarıp bu gücün doğru, anlamlı ve çağın gereksinimlerine karşılık verecek bir şekilde kullanılmasına da imkan veriyor.”

Yeni kurulacak temıik santraller artık 'finanse edilmeyecekler' listesinde

Yenilenebilir enerji üretimine finansman desteğimizi artırarak sürdürürken, enerji portföyündeki kömür ve doğalgaza dayalı termik santrallerden kaynaklanan enerji üretimine sağlanan finansman payını azaltma yönünde kararlılıkla çalışıyoruz. Sorumlu bankacılık yaklaşımımız doğrultusunda oluşturduğumuz Çevresel ve Sosyal Etkiler Politikamız kapsamında finanse etmeyeceğimiz faaliyetleri belirliyor ve bu faaliyetlere ilişkin kredi taleplerini değerlendirmeye almıyoruz. Son dönemde, kömür gibi fosil yakıtlar kullanarak elektrik üretimi gerçekleştirmek üzere yeni kurulacak termik santral yatırımlarını da Finanse Edilmeyen Faaliyetler listemize dâhil ettik.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar